Akşener: Sayın Soylu bizim kulübe hoş geldi
Ankara’nın Kazan ilçesinde esnaf ziyareti yapan Akşener, gazetecilere açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Ümit Özdağ'ın ihracı
Meral Akşener, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın partiden tekrar ihraç edileceğine ilişkin iddialar sorulan soruyu yanıtladı. "Biz dün Genel İdare Kurulunu (GİK) topladık. GİK gündemi önceden ilan edilir. Gündemde bu konuya dair bir şey yoktu. Arkadaşlarımızın iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin uzunca bir zamandır başlattıkları çalışmalar bir araya getirildi. O metin GİK ile paylaşıldı. Bu metin pazartesi milletvekillerimizle paylaşılacak. Ardından il başkanları ile paylaşılacak. Önerileri, eleştirileri alıp sizler aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacak bir çalışma yaptık. Onun dışında bir başka bilgim yok." yanıtını verdi.
"Sayın Soylu bizim kulübe hoş geldi"
Bir gazetecinin, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun annesine yönelik sosyal medyadan yapılan hakaretler vardı. İçişleri Bakanı çok ciddi ifadeler kullanmıştı. Bugün de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 'İster yürütmede ister yargıda görev üstlenmiş olalım, yargı kimsenin sıfatına bakmaz. Herkes yargı önünde eşittir' ifadesini kullandı. Bu konudaki değerlendirmez nedir?" sorusunu yanıtlayan Akşener, şunları kaydetti:
"Sayın Soylu bizim kulübe hoş geldi. Şöyle bir kulüp var Türkiye'de. Hepimizin içinde yer aldığı, benim uzunca bir zamandır yer aldığım... Anamıza sinkaflı sövüldü. Şahsıma çok çirkinlikler yapıldı. Sosyal medyada veya diğer alanlarda aleni her türlü çirkinlik, küfür, sövgü olduğunda kös dinlendi. Sayın Soylu'nun aynı şeyleri yaşamasını istemezdim. Neticede İçişleri Bakanı. Benim devlet anlayışımda böyle bir durum olamaz. İçişleri Bakanı sosyal medya üzerinden şikayet edemez ama canı yanmış, annesi, ana. Saygı duyuyorum ama bizim kulübe hoş gelmiş. Sayın Abdulhamit Gül'ün söyledikleri üzerinden tanım yaparsam, bir taraf reformcu, bir taraf reform konusundan alerji duyuyor. Biz de onu izleyeceğiz."
HDP ittifakı
İYİ Parti lideri Akşener, “HDP ile herhangi bir ittifak yapmamak için farklı çözüm önerileri aradığınız yönünde iddialar var” şeklinde gazetecilerin sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“HDP ile herhangi bir yan yana gelişimiz söz konusu değil. Bu çok enteresan bir şey bir başka yün yumağı da bu. HDP 24 Haziran’da ayrı girdi üçüncü parti olarak çıktı. Türkiye’de eğer siyaseti matematik olarak takip ederse insanlar ne olduğunu görür. Tekrar söylüyorum ayrı girdi ve üçüncü parti olarak çıktı. Herkesin buraya dikkat etmesi gerekir. Bütün bunları bir kenara koyup biz seçim zamanı seçim esnasında konuşulur ittifaklar. Tabii Cumhur İttifakı ölümüne ittifak, mezara kadar ittifak, tek parti gibi ittifak, duygusal ittifak öyle olunca o şablon üzerinden tanım yapıldığı zaman da bizim ittifak onların sistemine benzemiyor. Bizimki gerçekçi, bizimki seçmenin taleplerine göre oluşturulmuş bir iş birliği sistemi. Biz bunu anlatmaktan yorulduk ama anlatmaya devam edeceğiz.”
Selçuk Özdağ
Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yapılan saldırıya ilişkin soruşturmayı yürüten savcıya yönelik MHP çevrelerinden yapılan tehdit açıklamalarının ardından siyasetin sessizliğinin tartışılmasını şu ifadelerle değerlendirdi: "Bu az önceki Cumhur İttifakı tanımımın bir parçası. Önce Sayın Erdoğan ve Sayın Gül, hukukta reformdan bahsetti. Sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi. Onu tehdit edene Sayın Bahçeli sahip çıktı. Sayın Erdoğan hiçbir şey yapmadı. Kılıçdaroğlu, linç edildi, onu yumruklayan kişi türbe haline getirildi, ziyaretler yapıldı. Yakın zamanda başka şeyler oldu. En son Selçuk Bey, anlatılana göre öldürülme kastıyla darbedildi. Savcı soruşturma açtı, ilginç bir şekilde tehdit edildi. Ülkemizde şu anda partili cumhurbaşkanlığı sistemi var. 16 Nisan 2017'deki reformda partimiz yoktu bizim. Meral Akşener olarak arkadaşlarımla gezdik ve 'Bir kişiye de yazık. Bir şahsın iki dudağı arasına bu ülkenin yönetimini bırakmayın' dedik. Gelinen noktada bütün oklar ve gözler Erdoğan'a dönmek durumunda. O zaman 'aşacağız, kaçacağız, uçacağız' dediler. Aşılmadı, kaçılmadı, uçulmadı. Şimdi burada partili cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan, bütün bunların neticesinde ne diyecek, ne yapacak?"