3600 ek göstergede yeni talep!

3600 ek göstergede yeni talep!
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Metin Yılancı, 3600 ek gösterge ile önemli değerlendirmelerde bulundu

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Metin Yılancı, 3600 ek gösterge ile önemli değerlendirmelerde bulundu. Başta öğretmen, polis, hemşire ve din görevlileri olmak üzere kamu çalışanlarının beklediği ek gösterge düzenlemesi hakkında konuşan Yılancı, “Gündemde olan 3600 ek gösterge kapsamının genişletilerek tüm bakanlıklar merkez ve taşra personellerinin de dâhil edilmesi için gerekli çalışmaların yapılarak, tüm kurumları kapsamalıdır” dedi.

MEMUR-SEN Konfederasyonu’na bağlı hizmet kolunda genel yetkili sendika olan Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Genel Başkanı Metin Yılancı, hizmet kollarında yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerilerini gazetemize anlattı. Kamu çalışanlarını ilgilendiren konuların başında gelen 3600 ek gösterge ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yılancı, konu ile ilgili düzenlemenin sadece polis, öğretmen, din görevlileri ve sağlık çalışanları ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti. Bu durumun çalışma barışını bozabileceği uyarısında bulunan Yılancı, “Gündemde olan 3600 ek gösterge kapsamının genişletilerek tüm bakanlıklar merkez ve taşra personellerinin de dâhil edilmesi için gerekli çalışmaların yapılarak, tüm kurumları kapsamalıdır” diye konuştu.

AİLE YARDIMLARI ARTIRILMALI

Ayrıca çocuk ve eş yardımlarının da artırılmasını talep eden Yılancı, “Günümüzde kamu görevlisine çalışmayan eşi için 278 TL, çocuk için de 0-6 yaş ise 64 TL, diğer çocuklar için ise 32 TL ödenmektedir. Bu rakamlar ortadayken en az 3 çocuk politikasının başarı şansı yoktur. Bunun için eş yardımı en az 500 TL, çocuk yardımı ise çocuk başına en az 150 TL’ye yükseltilmelidir” dedi.

SÖZLEŞMELİ PERSONELDE YAŞANAN DURUM ARTIK SÜRDÜRÜLEMEZ

Kamuda sözleşmeli personel ile ilgili de sendikalarının görüşlerini paylaşan Yılancı, “Halen 4/B’li statüsünde çalışan sözleşmeli personel bir kanunla kadroya geçirilmez ise ömür boyu sözleşmeli olarak kalmaktadır. Aynı işi, unvanı paylaşan personel biri memur diğeri sözleşmeli olduğu için farklı mali ve sosyal haklara sahip, bu durumun sürdürülmesi mümkün değildir. Yetenekli ve üstün vasıflara sahip olmasına rağmen sözleşmeli personelin kariyer planlaması yapması ve geleceğe dair hedef belirlemesi mümkün değil. Bu da çalışanların yeteneklerinin körelmesi demektir. Kamuda görevli vasıfla personelin kendini geliştirmesinin önü açılmalıdır” dedi.

EŞ TAYİNLERİ İSTİSNASIZ YAPILMALIDIR

Kamu çalışanlarının aile birliğinin önünde büyük bir sorun olan eşlerin farklı illerde çalışması ile ilgili Anayasa’nın 41’inci maddesinin uygulanıp eş tayinlerinin istisnasız yapılması gerektiğini belirten Yılancı, “Eşlerin farklı şehirlerde çalışmak durumunda kalması nedeniyle toplumsal düzenimizin temel taşı olan aileler sarsılmaktadır. Anne-babasından ayrı kalan çocuğun psikolojik gelişimi de olumsuz etkilenmektedir. Aile bağı yıpranıyor, bu nedenle eşler arasında huzursuzluk çıkıyor. Ayrılan, boşanan eşlerin vebali hepimizin üzerindedir” şeklinde konuştu.

VERGİ DİLİMİ SABİTLENMELİ

Yılancı, “Temmuz ayı artışına rağmen memurun Aralık ayında aldığı maaş yılbaşında aldığı maaşın altına gerilemektedir. Bugünkü hayat pahalılığı ve ekonomik şartlar karşısında bırakın maaş artışını, vergi oranındaki artış sebebiyle maaş azalmaktadır. Bu açıdan tüm ücret gelirlerinde vergi oranı yüzde 15 olarak sabitlenmeli ve yıl içinde maaşlarda düşüş yaşanması önlenmelidir” ifadelerini kullandı.