Yeni kontrollü normalleşme süreci başlıyor! İşte kararlar
Erdoğan'ın açıklamasına göre,
- Hafta sonu kısıtlaması düşük ve orta riskli illerde tamamen kalkıyor. Yüksek ve çok yüksek illerde bir müddet daha pazar günü devam edecek.
- Akşam 21.00 ile sabah 05 saatleri arasındaki sokağa çıkma kısıtlaması sürecek.
İller hangi risk durumunda? Bakan Koca paylaştı
- İlkokullardaki 8. ve 12. sınıflarda eğitim öğretime açılacaktır. Orta ve düşük riskli bölgelerde orta ilkokul liselerdeki eğitim başlayacaktır.
-Yüksek ve çok yüksek riskli illerimizde genel uygulamanın dışında sadece liselerdeki yüz yüze sınavlar yapılacaktır.
- Restoran, lokanta, kırahathane ve kafe gibi yerler çok yüksek iller dışında sabah 07.00 akşam 19.00 saatleri arasında yüzde 50 kapasite ile sürdüreceklerdir.
- Halı saha ve havuz düşük riskli illerde gibi yerler sabah 9 ile akşam 19 arasında faaliyetini sürdüreceklerdir.
- Sokağa çıkma saatler 65 yaş üstü 21 yaş için orta ve düşükte kaldırılırken, yüksek ve çok yüksek yerlerde çıkma süreleri arttırılacaktır.
-Kamunun çalışma saatleri tüm Türkiye'de normale döndürülecek, ihtiyaç halinde valilikler farklı düzenlemeler yapabilecektir.
-Nikah ve nikah merasimi şeklindeki düğünler, düşük ve orta riskli illerimizde 100 kişiyi, yüksek ve çok riskli bölgelerde 50 kişiyi geçmemek ve 1 saati aşmamak kaydıyla yapılabilecek.
- Sivil toplum kuruluşları, kooparatifler vb kuruluşlar düşük, orta, yüksek illerde katılımı 300 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılacaktır.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları...
"TÜRKİYE'Yİ DARBE HEVESLİLERİNE BIRAKMAYACAĞIZ"
"Dün siyasi tarihimizin en karanlık dönemlerinden birinin sembolü olan 28 Şubat müdahalesinin 24. yıldönümünü geride bıraktık. Hiç şüphe yok ki 28 Şubat hadisesi 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi milli iradeyi, milletin bizatihi kendisini hedef alan darbe girişimidir.
"Sandıkla iktidara gelmiş, anayasa ve yasalar çerçevesinde ülkeyi idare eden meşru hükümet, bir kısım medyanın, sermayenin, STK'nın içinde yer aldığı kirli senaryolarla istifaya zorlanmıştır. Şubat'ın ağır faturaları olmuştur. Sermayenin renklere bölünmesi, esnafından holdingine bu ülke için üreten, çalışan, ihracat yapan şirketlerin ötekileştirilmesi ekonomimizde derin yaralar açmıştır. Türkiye tarihinin en büyük soygunlarından birini bu dönemde yaşamıştır. Binlerce, on binlerce insanımız sırf inançlarından, fikirlerinden, siyasi görüşlerinden dolayı hukuksuzluğa ve zulme maruz kalmıştır. Kılık kıyafetinden dolayı okullarından atılanlar, diplomasını almak için çıktığı sahneden ağzı kapatılarak indirilen kızlar, kimliğindeki fotoğraf sebebiyle kanser tedavisi göremeyen nineler yaşanan garabetlerden sadece birkaçıdır. İkna odaları milletimizin hafızasına kazınmıştır. İkna odalarıyla üniversitelerimizi adeta Nazi kamplarına çeviren üniversite yöneticilerinin geçen hafta yayınladığı bildiriyle özgürlükten bahsetmesi tam bir kara mizah örneğidir. Tarih, her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanlar ile vesayete selam duranları elbette unutmamıştır, unutmayacaktır. Attıkları manşetlerle, yazdıkları iğrenç yazılarla, darbe şakşakçılığı yapanlar, üzerinden değil 24 yıl, bin yıl bile geçse alınlarındaki kara lekeyi silemeyecektir. Milletimiz o derin ferasetiyle daha beşindi yılını bile doldurmadan 28 Şubat zihniyetini sandığa gömmüş, Türkiye'de yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu dönemde de 27 Mayıs, 27 Nisan bildirisinden cumhuriyet mitinglerine, Gezi olaylarından 17-25 Aralık'a, millet iradesini hedef alan girişimlerin tamamı hezimete uğramıştır. Milletin kurumlarıyla, değerleriyle, inancıyla kavga edenler, ekmeğini yedikleri vatana ihanet edenler acı akıbetten kurtulamayacaktır. Türkiye'nin bir daha böyle acılar ve utançlar yaşamaması için elimizden geleni yaptık, inşallah bizden sonraki nesillere de devredeceğiz.
"Milletimizle sırt sırta vererek Türkiye'yi eski karanlık günlerine döndürmek isteyen darbe heveslilerine bırakmayacğaımızı gösterdik. Hak ve özgürlükleri genişleterek Türkiye'de milli iradeyi yeniden egemen kıldık. Bu doğrultuda sadece 15 Temmuz sonrası attığımız adımlar dahi başlı başına birer devrimdir. Cumhur İttifakı çatısı altında hayata geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi2yle en büyük yönetim reformunu milletimize kazandırdık. Pek çok reform paketini hayata geçirdik. Bu kazanımları daha güçlü, büyük bir atılımla güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yarın İnsan Hakları Eylem Planı'mızı kamuoyuyla paylaşacağız. Bir süre önce milletimizin takdirine sunduğumuz yeni anayasa hazırlama teklifimiz bu eylem planının da adeta çatısını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtarmak olduğuna inanıyoruz. 10 yıldır bu konuyu ülkemizin gündemine getirdik. Maalesef bugüne kadar milletimize layık yeni ve sivil bir anayasa hayalimize kavuşamadık. İnşallah bu defa bunu başaracağız.