Zeynep Korel davayı kazandı: Miras bölündü

Zeynep Korel davayı kazandı: Miras bölündü
Zeynep Korel, babası Tanju Korel'in mirasının paylaştırılması için açtığı davayı kazandı.

Mahkeme, 8’e böldüğü mirasın 2 payını anne Hülya Darcan’a, geriye kalan 3’er payını da kardeşler Bergüzar Korel ile Zeynep Korel’e verdi.

Hürriyet'ten Özge Eğrikar'ın haberine göre; Zeynep Korel, 2005 yılında vefat eden babası Tanju Korel’in mirasından pay alamadığı iddiasıyla dava açtı.

İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne avukatı aracılığıyla başvuran Korel, dilekçesinde mirasçılık belgesi almak istediğini dile getirdi.

Davanın önceki gün görülen karar duruşmasına Amerika’da yaşayan Zeynep Korel’in avukatı katıldı. Avukat, “Dava dilekçemizi tekrar ederiz. Davamızın kabulüne karar verilsin” dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme, Korel ailesinin mirasını 8’e böldü. Kanun gereği mirasın 2 payının anne Hülya Darcan’a verilmesini hükmeden mahkeme, geriye kalan 3’er payın da kardeşler Zeynep Korel ile Bergüzar Korel arasında paylaşılmasına karar verdi.

Aile arasında bağlar koptu 

Bir süredir Amerika'da tek başına yaşayan Zeynep Korel kendine yeni bir hayat kurdu. Boğaziçi Üniversitesi Turizm Otelcilik mezunu olan, Teksas'taki Rice Üniversitesi'nde Tasarım bölümünü bitiren, birçok şirkette yöneticilik yapan, iki kitap yazan Zeynep, temizlik işçisi oldu.

Eğitimlerimden, 2 tane kitabımdan sonra çok değişik bir şey yapıyorum. Temizlikçilik yapıyorum. Yanlış duymadınız, ben Amerika’da evlere temizliğe gidiyorum. Bundan da hiç utanmıyorum ve gocunmuyorum.

Tek tabanca kendi ayaklarımın üzerinde durmak için ne gerekiyorsa yapıyorum. Eğitiminiz olmayabilir, belki ilkokulu bile bitirmemiş olabilirsiniz… Her zaman içinizdeki güce inanın. Bana göre Allah dağına göre kar verir. Rabbim, bizim kaldıramayacağımız hiçbir yükü bize vermez. Yüksek tansiyonuma rağmen, ayak tabanlarımdaki bağların kopmasına rağmen, ayakkabıların içindeki çelik kalıplara rağmen, vücudumda hiç dinmeyen sızılara rağmen ben bundan vazgeçmeyeceğim.

Rahmetli babam hayatta olsaydı, her zaman çalışmanın yanında olurdu. ‘Kızım sen temizleme, bu kadar sağlık problemin var gel küçük bir şirket açalım, yardımcı tutalım hem iş yükünü alırlar elinden, hem de iş olanağı sağlamış olursun onlara’ derdi.

Bazı şeyler kaybedilince anlaşılırmış ya çok doğru. Ben babamı çok erken kaybettim. Benim babam eğer hayatta olsaydı birçok şey bambaşka olurdu.