Şeker Ağa'yı görenler tanıyamıyor
Kilolarından dolayı rol aldığı dizilerde ‘şişman’ karakterleri canlandıran, Muhteşem Yüzyıl’da Şeker Ağa, Çoban Yıldızı’nda Cabbar, Elimi Bırakma’da da Ferhat olarak seyircinin karşısına çıkan sinema ve dizi oyuncusu Yüksel Ünal, doğum günü olan 5 Temmuz’da hayatında yeni bir dönem başlattı.
1.87 boyundaki Ünal, 173 kiloya kadar çıkınca, kilo vermeye karar verdi. Diyet yerine yeme alışkanlığını değiştiren Ünal, taze sebze ve meyveyle beslenmeye başladı.
Her gün bisiklete binip, 40 kilometre yol kat etti. Böylelikle, 5 ayda 108 kiloya kadar indi. İzmir’de yaşayan ve tek kişilik Çöp Tenekesi adlı gösterisi için her hafta sahne alan Ünal, bugüne kadar kilo aldırmayan bir diyet deneyimi yaşamadığını söyleyerek, “5 Temmuz 2019 sabahı uyandığımda çok heyecanlı ve hevesliydim. Benim bir kilo derdim yok çünkü sadece sağlıklı, dinç ve enerjik olmak istiyordum. Kendimce aldığım karar şuydu, artık hayvansal ürünler, ambalajlı gıdalar, şekerli, unlu, tuzlu şeyler tüketmeyecek, işlenmiş, üretilmiş ve içinde adını bilmediğim kimyasal bir sürü bileşenin olduğu endüstriyel gıdaları ağzıma sürmeyecektim. Benim yediğim her neyse, onun ‘içindekiler’ yazan bir ambalajı yok. Üretilmişten uzak, yaratılmışa yakın bir beslenme biçimini seçtim” dedi.
Mutluluktan ağladım
Daha önce denemediği yöntemin kalmadığını, zayıflama hapları bile içtiğini anlatan Ünal, şişmanlığın kötü beslenmenin komik ve en masum sonuçlarından biri olduğunu dile getirdi. Kolesterol, damar sertliği, diyabet gibi hastalıklara da sebep olan aşırı kilonun kendisini mutsuz ettiğini belirten Ünal, şöyle devam etti:
“Ben aslında zayıflamayı bırakıp sağlıklı beslenmeye karar verdiğim anda kilo vermeye de başladım. Yeme bozukluğum vardı. Elime geçen şeyi ağzıma atıyordum. Doyma hissim yoktu. Şimdi öğün kavramını kaldırıp, iç sesimi dinliyor acıktığımda yiyorum, doyduğumu anladığım anda bırakıyorum. Kendimi bildim bileli şişmanım. Hiç normal bir bedene sahip olmadım. Şimdi de öyle aslında. Ama yakın zamandaki halimle kıyaslandığında arada oldukça fark var. Belki de bu yüzden, önceki halimi bilenlerin arasında çok mutlu oluyorum. Daha ilk haftadan itibaren hayatım öyle değişti ki, mutluluktan ağladığım zamanlar oldu. Bir mağazanın deneme kabininde ilk gençliğimden beri hayalini kurduğum markanın pantolonunu giyip, ağlamaktan bir süre dışarı çıkamadığımı bilin. Fakat kilo vermiş olmak, yaşadıklarımın yanında sadece bir hediye. Artık yorulmak bilmeyen, uykuları mükemmel, uyanışları hafif, enerjik bir insanım. Kan değerlerim güzel. Bunun bir süre değil hep böyle süreceğini bildiğim için çok mutluyum.”
Güne elma ve muzla başlıyor
Diyarbakır Sur’da ‘Devran’ adlı filmin çekimlerini tamamlayan Ünal, oyunculuk yaparken kilolu olmanın avantajlarını da yaşadığını ama bu durumun kendisini sınırladığını ifade etti. Şişman olduğu için oynayamadığı rollerin, şişman olduğu için oynadığı rollerden çok daha fazla olduğunu anlatan Ünal, “Şişmanlamak da zayıflamak gibi bir sarmal. Birinde mutsuzluğa diğerinde mutluluğa doğru bir ivme kazanıyorsunuz. Şişmanken çok yediğiniz için moraliniz bozuluyor. Moraliniz bozuk olduğu için çok yiyorsunuz. Böylece 173 kiloya kadar çıkıyorsunuz. Biraz kilo verince kendinizi daha enerjik hissediyorsunuz. Günde 40 kilometre bisiklet sürüyorum. Bisiklet çok iyi arkadaşım oldu. Daha fazla yürüyorum” dedi.
Eşi Nesrin Ünal’ın kendisine çok destek olduğuna dikkat çeken Ünal, eskiye nazaran sahnede daha hareketli ve daha enerjik olduğunu ve kendisini daha komik hissettiğini anlattı. Sabahları iki elma ve bir muz yiyerek güne başlayan Ünal, “Domates, dereotu, maydanoz, nane ve reyhan otu ile kurutulmuş meyvelere biraz zeytinyağı döküyor üzerine kekik serpiyorum. Bu beni çok zinde tutuyor” diye konuştu.
Nesrin Ünal da “Ben Yüksel’in sadece verdiği karara destek oldum. Evde artık yemek yapmıyorum, bu benim için iyi oldu. Ben hayatım boyunca çok zayıftım. Ama şimdi bana gürbüz, diyor çok sinir oluyorum. Onun kilolarıyla ilgili sıkıntım yoktu. Ama o mutlu olunca ben de mutluyum” dedi.