Kraliçe kıyamamıştı, Kral Charles bir kalemde sildi

Kraliçe kıyamamıştı, Kral Charles bir kalemde sildi
Kraliyet'e yakın kaynaklar Prens Andrew'un Saray'daki varlığının resmen sona erdiğini iddia etti. Kraliçe hayattayken "en sevdiği ortanca oğluna" kıyamamıştı.

İngiliz Kraliyet Ailesi'ne yakın kaynaklar, York Dükü Andrew'un (62) Saray'daki varlığının resmen sona erdiğini söylüyor. The Sun'daki habere göre Kral 3. Charles, adı seks skandallarına karışan Prens Andrew'u Buckingham Sarayı'ndan resmen kovdu.
Andrew, Buckingham Sarayı'ndaki ofisini kullanamayacak. Cinsel taciz davası nedeniyle bütün resmi görevleri ve unvanları elinden alınan Andrew'un çalışanları da işşiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.
Gazeteye konuşan bir kaynak, "Andrew'in saraydaki varlığı resmen sona erdi. Kral III. Charles bunu açıkça belirtti. O artık bir kraliyet mensubu değil, kendi başına" ifadelerini kullandı.
Kraliçe, en sevdiği oğluna bazı yaptırımlar uygulasa da onu tamamen gözden çıkarmadı. Kraliçe'nin ölmesiyle kral olan ağabeyi Charles'ın ona nasıl davranacağı merak konusuydu.
38 yaşındaki Virginia Giuffre, Andrew'un gençken kendisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla ABD'de dava açmıştı. Giuffre, 17 yaşındayken, Prens Andrew ile cinsel ilişkiye girmesi için Prens'in pedofiliden hüküm giren arkadaşı Jeffrey Epstein tarafından alıkonduğunu iddia etmişti. Andrew ise bu iddiaları yalanlamıştı. Bu arada Eppstein'in eski sevgilisi olan ve seksticaretiyle suçlanıp ceza alan Ghislaine Maxwell ile Prens Andrew'nun arkadaşlığını gösteren fotoğraflar da basına yansımıştı.

Kraliçe kıyamamıştı

Kraliçe Elizabeth, geçen sene hayatını kaybeden eşi Prens Philip için düzenlenen anma törenine katılmak için aylar sonra ilk kez kameraların karşısına çıkmıştı. Anma törenine, yoğun eleştirilere rağmen oğlu Prens Andrew da katılmıştı.

Cinsel istismar suçlamasıyla davalık olan oğlu Prens Andrew’un anma törenine katılması kamuoyunda tepki uyandırmış, Andrew’un merhum babası Prens Philip için anma törenine katılması Kraliçe Elizabeth’in oğluna hayır diyememesi olarak yorumlanmıştı.