81 yaşındaki Yazgül Parlak açık kalp ameliyatı olmadan başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu.

İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli Prof. Dr. Oktay Ergene ile Prof. Dr. Kıvanç Metin, kalp rahatsızlığı olan 81 yaşındaki Yazgül Parlak'ı açık kalp ameliyatı yapmadan başarılı bir operasyonla sağlığına kavuşturdu. Prof. Dr. Ergene, "Türkiye'de mitral kapağı aort için dizayn edilmiş kapaklarla müdahale 10 civarında. Yalnız bizim vakamızın özelliği 'mitral annulus' dediğimiz daraltma ameliyatı yapılmış ve oraya ring (halka) uygulanmış bir hasta. Ring uygulanan bir hastada bu kapağın uygulanması bir ilk" dedi.

İzmir'de ailesiyle yaşayan ve yaklaşık 7 yıl önce by- pass ameliyatı geçiren, kalbindeki mitral kapağına müdahale edilen 81 yaşındaki Yazgül Parlak yeniden rahatsızlandı. Başvurduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, Mitral kapakta ciddi mitral kaçağının oluşması nedeniyle kalp yetersizliği bulgularına rastlandı. Hastayı sağlığına kavuşturmak için çaba harcayan Kardiyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Oktay Ergene, Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Kıvanç Metin, Türkiye'de daha önce denenmemiş bir yönteme başvurma kararı aldı.

'YAPAY KAPAKLAR YAŞLILAR İÇİN UMUT OLDU'

Kalpte soldaki boşluklar olan kulakçık ve karıncıkları ayıran kapağa mitral kapak denildiğini belirten Prof. Dr. Ergene, son 10 yıl içinde aort kapağı için geliştirilen ve kasıktan kalbe yerleştirilebilen yapay kalp kapaklarının yaşlı ve yüksek risk taşıyan hastalara umut olduğunu söyledi. Bu tür kapakların Türkiye'de birçok merkezde başarıyla uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Ergene şunları söyledi:

"Bu tür işlemler kardiyolog, kalp damar cerrahı ve anestezi uzmanlık alanlarının yakın işbirliği ile yapılmaktadır. Ancak mitral kapak için henüz bu tür yapay kapaklar geliştirilme aşamasındadır. Henüz kullanımda olan bir türü yoktur. Bazı durumlarda daha önce mitral kapak ameliyatı yapılmış ve bu ameliyat sonrasında zaman içinde işlevlerini kaybetmiş kapaklarda aort için geliştirilen elimizdeki mevcut yapay kapaklarla müdahale yapılabilmektedir."

TÜRKİYE'DE İLK

Hastanın yaşı ve kalbinin durumu göz önüne alındığında yüksek risk grubuna girdiğini belirten Prof. Dr. Ergene şöyle devam etti:

"Hastamıza, daha önce kalp müdahalesi yapıldığından ameliyat riskinin çok yüksek olması nedeniyle opere edilemedi. Hastamıza, anjiyo laboratuvarında, ameliyathane koşulları sağlayarak operasyon yapıldı. Hastamız şu an uyanık ve birkaç gün içinde de evine göndereceğiz diye düşünüyorum. Bu tür hastaların ameliyatı riskli olduğu için böyle bir yönteme başvurduk. Türkiye'de mitral kapağı bu tür aort için dizayn edilmiş kapaklarla müdahale 10 civarında. Yalnız bizim vakamızın özelliği 'mitral annulus' dediğimiz daraltma ameliyatı yapılmış ve oraya ring (halka) uygulanmış bir hasta. Ring uygulanan bir hastada bu kapağın uygulanması bir ilk. Kalp yetmezliği olduğunda kalp genişler. Genişlediğinde de annulus dediğimiz kısım da genişliyor, dolayısıyla kapak görevini yapamaz hale geliyor ve geriye yani sol kulakçığa kaçak başlıyor. O ringle kapağın daha iyi fonksiyon görmesi amacıyla genişleyen bölge sıkılıyor. Bu hastamızın kalbinde, ring konulmasına rağmen çok ciddi kaçak olduğu için kapağı yerleştirmek mecburiyetinde kaldık."

KALP DURDURULMADI

Hastaya açık kalp ameliyatı yapmadıklarını dile getiren Prof. Dr. Metin sözlerini şöyle sürdürdü:

"Açık kalp ameliyatında, kalbi durdurup sorunlu olan kapağı çıkartıp dikiyoruz, bu standart ameliyatımız. Ama bu örnekte de olduğu gibi yüksek riskli hastada çok fazla risk faktörü olan hastada kullandığımız yöntemde operasyon sırasında kalp çalışır vaziyette oluyor. Meme altından 5- 6 santimetre kesik açılarak vücuda giriliyor ve sol karıncığın ucundan kalbe girebilmek için bir saha açıyoruz kendimize. Sınırlı bir alanda çalışarak, kalbin de çalışması hiçbir şekilde durdurulmadan operasyonu başarıyla tamamladık."

OPERASYONA KATILAN EKİBE TEŞEKKÜR

Hastasını ziyaret eden kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ergene, kalp damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Metin ve anestezi uzmanı Prof. Dr. Leyla İyilikçi ile Türkiye'de bir ilke imza atan diğer sağlık personellerine de teşekkür etti.