Dilara Kandak cinayetinde yeni gelişme: Kıyafetlerinde 2 kişiye ait sperm bulundu
Antalya'da 2018 yılında cesedi çıplak halde bir battaniyeye sarılı olarak bulunun Dilara Kandak cinayetinde Kandak'ın boşandığı erkeğin katil zanlısı olarak yargılanmasına devam edildi.
Sanığın avukatı, maktülün evindeki kıyafetlerinde 2 ayrı sperm örneği bulunduğunu söyledi. Dilara Kandak'ın eski eşine ait spermler ise cesette teşhis edilmişti.
Dilara Kandak’ın, katil zanlısı olarak yargılanan Ahmet Y.'nin avukatı, yaptığı savunmada yeni bir detay paylaştı. Sanık avukatı savunmasında şunları söyledi:
“En az birisi erkek olmak üzere, birden fazla DNA profilinin olduğu, adli tıp raporuyla sabittir. Cesedin çıplak olması, 40 gün boyunca muhafaza ediliyor olması, sperm örneklerinin kıyafetlerden çıkması onların olaydan sorumlu olabileceği ihtimalini doğrulamaktadır.”
Korkuteli ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi 23 yaşındaki Dilara Kandak, geçen yıl 22 Ocak tarihinde ortadan kayboldu, 4 Mart'ta ise Alaaddin Mahallesi Gölbent mevkisinde ormanlık alan içindeki tarlada vücudunun bir bölümü toprağa gömülmüş halde çıplak cesedi bulundu.
Otopside, boğularak öldürüldüğü anlaşılan Kandak'ın cesedinin üzerindeki spermlerin, kadının boşandığı Ahmet Y.'ye ait olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan, ikinci evliliğini yaptığı öğrenilen Ahmet Y., 17 Nisan'da sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı.
Yargılanmasına devam edilen Ahmet Y.'nin Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasına tutuklu sanık Ahmet Y., taraf avukatları ve müşteki katıldı. Dosyada ismi geçen ve başka suçtan tutuklu bulunan V.B. ise duruşmaya SEGBİS sistemiyle katıldı.
Son gelen adli tıp raporunun, savunmalarını bilimsel olarak desteklediğini kaydeden sanık avukatı Nihan Kanat, detaylara ilişkin şunları söyledi:
“Gelen son raporda, maktulün tam olarak tespit edilememekle birlikte 4 ila 6 haftalık ölü olduğu hususunda görüş beyan edilmişti. Müvekkilin beyanı 22 Ocak 2018 tarihinde maktulle cinsel ilişki yaşadığı yönündedir. Sonrasında 24 Ocak 2018 tarihi, Dilara’nın kaybolduğu gündür.
Saat 18.42 itibariyle müvekkilimle telefonda görüşmüş, çocukların ilaçlarını almasını söylemiş, yanında Mustafa da varken ilaçları alıp müvekkil olay yerinden ayrılmıştır. Kamera ve HTS kayıtlarından müvekkilin ilaçları aldıktan sonra iş yerine gittiği, 3 saat iş yerinde kaldıktan sonra ev adresine gittiği, sabah 09.08’e kadar evine kaldığı sabittir.
Dilara 18.42 itibariyle babasının evinden çıkarken telefonu kendi isteğiyle kapatıyor ya da şarjı bitiyor telefonu kapanıyor. Ondan sonra görüntü karesinden çıkıyor. Bu saatten sonra Dilara’nın nereye gittiği, kiminle görüştüğü belli değildir.”
Adli tıp raporuna değinen avukat Kanat, savunmasına şöyle devam etti:
"Raporda spermin ölü bedende ne kadar kalacağının tespit edilemeyeceğinin ancak canlı bedende 72 saat kadar tespit edilebileceği mütalaa edilmiştir. Dilara’nın 24 ya da en fazla 25 Ocak’ta vefat ettiği hesaplanabilir. Bu tarihten sonra cesedin bulunduğu güne kadar ceset bir yerde saklanmıştır. Dilara bulunduktan en son 3 gün önce bulunduğu yere gömüldüğü tanık beyanlarından sabittir. Dilara’nın teyzesinin beyanından sonra apar topar ceset bulunmuştur. Ceset bulunduğunda çıplaktır ve alelacele gömüldüğü ortadadır."
'Ceset 40 gün boyunca muhafaza edildi'
Maktulün evinde yapılan incelemede, kıyafetlerinin üzerinde B.Y. ve S.K’nın spermlerinin bulunduğunu ifade eden Kanat sözlerine şu şekilde sonlandırdı:
“Cesedin çıplak olarak gömüldüğü ve evinde bulunan kıyafetlerin üzerinde S.K’nın ve B.Y’nın spermleri bulunmuştur. S.K., Dilara’ya uyuşturucu temin eden kişidir. En az birisi erkek olmak üzere, birden fazla DNA profilinin olduğu, adli tıp raporuyla sabittir. Cesedin çıplak olması, 40 gün boyunca muhafaza ediliyor olması, sperm örneklerinin kıyafetlerden çıkması onların olaydan sorumlu olabileceği ihtimalini doğrulamaktadır.”
Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İHA