Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Trabzonspor'la ilgili "Trabzonspor başkanına vermiş olduğum cevap, Trabzonspor'un sırtını devlete dayaması hususuydu. Açıklamalarımın bu kısmıyla ilgili, sponsorlar, localar, devlet bankalarından alınan kredilerle ilgili söylediklerimin tümünün arkasındayım." dedi.

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan yüksek divan kurulu olağan toplantısında konuşan Ali Koç, 12 Ocak'ta Antalya'da yaptığı basın toplantısında Trabzonspor'la ilgili söylediklerini hatırlattı.

Bu basın toplantısından sonra taraflı tarafsız herkesten destek aldıklarını aktaran Ali Koç, "Mütemadiyen adil rekabetten, bilhassa harcama limitleri konusunda Trabzonspor başkanına vermiş olduğum cevap, Trabzonspor'un sırtını devlete dayaması hususuydu. Açıklamalarımın bu kısmıyla ilgili, sponsorlar, localar, devlet bankalarından alınan kredilerle ilgili söylediklerimin tümünün arkasındayım." diye konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Türk sporunun gelişmesi için son derece 'duyarlı ve aktif bir tutum' sergilediğini iddia eden Koç, şu ifadeleri kullandı:

"Bizim Antalya'da yaptığımız açıklamada, sırtını devlete dayama konusu bundan çok farklıdır. Bugüne kadar emsali görülmemiş bir durumdur. Bugün, elimizde olan bilgilerin, elimizde epey bilgi var, detaylarına burada girmenin yeri ve zamanı değil. Ancak Sayın Ahmet Ağaoğlu'yla istediği her platformda bu konuları konuşmaya hazırım. Biz iyiye iyi, kötüye kötü, yanlışa yanlış demeyi ilke edindik. Trabzonspor Kulübü, büyük kulüplerden çok daha az bütçeyle yarışmaktadır, büyük kulüplerden çok daha fazla genç oyuncu oynatmaktadır. Bunun da ne kadar önemli olduğunu, başarılı bulduğumu Ağaoğlu'na bizzat söyledim. Bunu söylerken de kendisine Türkiye'de en çok sahiplenen takım olduklarını, en çok destek gördüklerini de söyledim. Büyük bir medya grubunca kendi medyalarıymış gibi sahiplenildiğini söyledim. Az bütçeyle kora kor mücadele ediyorlar ama madalyonun diğer tarafı da var. Bizim medyamız yok, haklı olduğumuz zaman haklı kalmamızı isteyen çoğunluk da yok. Bizim dolayısıyla tek çaremiz canlı platformalarda herkesin eş zamanalı izleyebileceği bir ortamda duygularımızı ifade etmek. Kulüp başkanlarıyla bir araya gelme çağrımı bir kez daha yineliyorum."

"Siyaseti futbola biz mi karıştırmış oluyoruz?"

Ali Koç, Antalya'daki açıklamaları nedeniyle siyaseti spora soktuğu iddialarıyla karşılaştığını da anlatarak, şunları kaydetti:

"Bazı siyasiler, devletimizin gücünü ve imkanlarını kullanarak ilgili kulübe ne kadar maddi destek ve fayda sağladıklarını, muhtelif ortamlarda, gerek kendileri gerekse camianın ileri gelenleriyle, şehrin milletvekilleri, yerel yöneticileri yaptıklarından övünerek, hiç sakınmadan ifşa etmekten kaçınmadılar. Bunlarla beraber bir kulüpten yana tavır alıyorlar. Şampiyon olmalarını istediklerini ifade ediyorlar. Bir şehrin milletvekili olarak normal olabilir, belediye başkanı olarak da ama ondan ötesi normal değil. Bu mevzuların sadece ufak bir kısmına değinmekle siyaseti futbola biz mi karıştırmış oluyoruz?"

Trabzonspor'la Süper Lig'de geçen hafta oynadıkları maça da değinen Ali Koç, "Maçtan sonra açıklamalarda bulunan bir bakanımız, iki Türk takımının maçından sonra bir takımın galibiyetini kutluyor, şampiyonluk diliyor. Bu açıklamalar biz de şaşkınlığa neden olmuştur. Çocukken tutuyoruz ama belli mevkilere gelince bu kadar açıkça ifade etme lüksümüz olmuyor. Toplumu rahatsız etmemek, vicdanları huzursuz etmemek adına. Hakemler, federasyonda karar verenler, kurullar etkilenebilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın titizlikle korumaya çalıştığı, büyük hassasiyet gösterdiği sporda eşitlik ve tarafsızlık ilkesinin, devlet kademelerinde doğru anlaşılması, ülke futbolu ve sporu açısından elzemdir." ifadelerini kullandı.

"Bir medya grubu topyekün bir Fenerbahçe karşıtlığı üslendi"

Fenerbahçe'nin karşısında bir medya grubunun durduğunu anlatan Ali Koç, şöyle konuştu:

"Bu medya grubu, televizyonu, gazetesi ve yorumcularıyla topyekün bir Fenerbahçe karşıtlığı üslendi. Bizi devletimizle karşı karşıya getirmek isteyenler bu mecradakilerdir. İlk hedefi bir takımı şampiyon yapmak diğeri ise şahsımı ve kulübümüzü başarısız kılıp itibarsızlaştırmaktır. Bu ülke tarihi boyunca ilk defa sistematik şekilde bir takıma sahip çıkarken, bir başka takıma da yine sistematik şekilde olumsuz propaganda yaklaşımında bulunan bir medyaya şahit oluyor."

Geçen hafta Trabzonspor karşısında yaşadıkları iki pozisyonun tam tersi olması durumunda Ali Koç, söz konusu kesim tarafından kıyametin koparılacağını da vurguladı.

"Şampiyon olacağımıza gönülden inanıyoruz"

Ali Koç, Süper Lig'in ikinci yarısında oynadıkları futbolla taraflı tarafsız herkesin takdirini topladıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şampiyonluk yürüyüşümüzü büyük kararlıkla sürdürüyoruz. Ersun hocanın önderliğinde takımımız sorumluluklarının farkında, taşıdıklar formanın ağırlığının bilincinde, her maçı final görerek çalışıyorlar. Ligin en iyi futbolunu oynayan, en iyi istatistiğine kavuşan ve şampiyonluğun en büyük adayı konumundayız. Özellikle takımımızdaki arkadaşlık ve uyum, sahadaki mücadele azmi hep birlikte hedefe odaklanmış şekilde ilerlememiz için bizleri çok mutlu ediyor. Taraftarımızın da muhteşem desteğiyle ligin en iyi performansını ortaya koyarak şampiyon olacağımıza gönülden inanıyoruz. Taraftarlarımızından ricam tek vücut ve inançla 29. şampiyonluk yolunda takımımızı desteklemeleridir. Yolun sonunda şampiyon olmak için her şeyi yapacağımızdan emin olmanızı istiyoruz."

Erdoğan'a teşekkür

Erdoğan'ın ekim ayındaki divan kurulu toplantısına teşrifini hatırlatan Ali Koç, "Cumhurbaşkanımızın buraya yapmış olduğu teşrifininden dolayı bir kez daha kendisine şükranlarımı sunuyorum. Fenerbahçeliliği için 'Gönül ferman dinlemiyor.' diye burada yaptığın konuşma camiamız için gurur vericiydi. Samimi ifadeleri tüm camiamız tarafından memnuniyetle karşılandı. Kendilerinin liderliğinde yapılan yatırımlarla Türk sporu, tarafsız şekilde tüm spor kulüpleriyle faydalandı." şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın yüksek divan kuruluna katılımı sonrası yaşanan süreçle ilgili Ali Koç, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Kulübümüz bazı çevrelerin apaçık hedefi haline geldi. Bazı kendini bilmez medya mensupları kulübümüzü, Cumhurbaşkanımızla ve hükümetimizle karşı karşıya getirmek için yoğun çaba sarfettiler. Ne bizim bugüne kadar söylediklerimizde, ne de ifade edeceklerimizde kesinlikle Cumhurbaşkanımıza, iktidar partimize ya da herhangi bir siyasi partiye karşı tutumuz yoktur, olmamıştır, olmamalıdır. Bu bağlamda kimse camiamızı kendi siyasi hesaplaşmalarına alet etmeye çalışmasın. Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra bazı kesimler çok rahatsız oldu."