Süreç komisyonunda akademisyenler dünyadan örnekleri anlatacak

Süreç komisyonunda akademisyenler dünyadan örnekleri anlatacak
İmralı Süreci için kurulan komisyon bir kez daha toplandı. Komisyonda, dünyadaki benzer durumalar bulunan ve uygulanan çözümler dinlenecek.

İmralı Süreci'nde TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nu bu hafta çatışma çözümü alanında çalışmaları olan Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Prof. Dr. Sevtap Yokuş Veznedaroğlu, Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar birinci oturumda; Fatih Ulusoy, Hüseyin Oruç, Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Prof. Dr. Talha Köse konuşacak.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugünkü toplanın da açılış konuşmasını yaptı. Kurtulmuş, konuşacak akademisyenlerin benzer süreçlerdeki çözüm örneklerine vakıf olduğunu belirterek şunları ifade etti:

  • Toplumsal mutabakat zemini olmuştur ve bunun da her toplantıda daha fazla genişlediğini hepimiz müzakere ediyoruz. Değerli arkadaşlarım, bu toplantıların, bu komisyonun çalışması hiç şüphesiz İmralı'dan gelen örgütün tamamıyla kendisini fesh edeceği ve silahları tamamıyla bırakacağı, bırakılması gerektiği çağrısı üzerine bu toplantılar gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla bu komisyonun öncelikli vazifesi bu sürecin millet adına denetiminin ve kontrolünün yapılması ve sürecin gerektirdiği yasal düzenlemeleri, toplumsal mutabakatı da sağlayarak gerçekleştirilecek adımların atılmasıdır.
  • Bu çerçevede şunu açıklıkla söyleyebiliriz. Bugün burada dinleyeceğimiz arkadaşlar Latin Amerika'dan Asya'ya efendim Afrika'dan Avrupa'ya kadar farklı bölgelerdeki çatışma çözümleri ile ilgili konularda fevkalade derin araştırmaları olan arkadaşlarımız. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bizim şu anda gerçekleştirmeye çalıştığımız husus bir Türkiye modelini ortaya koymaktır. Biz bu süreçte bütün çalışmaların, yapılan barış müzakerelerinin, çatışma çözümleriyle ilgili atılan adımların detaylı bir şekilde analizini gerçekleştireceğiz.
  • Ama şunun da farkındayız ki yaptığımız şey Türkiye'ye has bir modelin ortaya konulmasıdır. İnşallah en kısa süre içerisinde bu çalışmaları tamamladıktan sonra dünya literatürüne ve dünyadaki demokrasi tarihine armağan edeceğimiz başarılı bir Türkiye örneği olacaktır. Bunun için şunu biliyoruz. Hiçbir örnek bir diğerinin aynısı olmaz. Hiçbir örnek bir diğerine tamamıyla benzerlik göstermez. Ama dünyanın farklı yerindeki bu çatışma müzakerelerinden, çözümlerinden çıkaracağımız derslerin olduğunu biliyoruz.
  • Buradan alacağımız derslerle tamamıyla bize ait bir modeli ortaya koyabilecek hem siyasal güce, hem toplumsal mutabakata, hem bilgiye hem de Türkiye demokrasisi olarak tecrübeye sahibiz. Ümit ediyorum. Bugünkü çalışmalarımız bu çerçevede bize yeni bir perspektif açacak, çalışmalarımıza yeni bir boyut kazandıracaktır. Şimdiye kadar yine burada dile getirilen konularda, geçen hafta da ifade ettim. Bir kez daha ifade etmek isterim.
  • Sürece ilişkin farklı kanaatleri olmakla birlikte herkesin ortak cümlesi artık analar ağlamasın. Artık silahlar konuşmasın. Artık bu memlekette huzurun, barışın, selametin temin edilmesi için herkes, ilgili herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirsin.
  • Hiç şüphesiz bu süreçte en önemli hususlardan birisi başlangıçta ifade ettiğim gibi örgütün bir an evvel silahlarını tamamıyla terk ederek bütün unsurlarıyla birlikte İmralı'dan yapılan çağrıya uyduğunu açıklaması ve bunun gerektirdiği, gerektireceği adımların atılabilmesi için de Türkiye siyasetinin önünü açması ve Türkiye siyasetini rahatlatmasıdır. Bunun sağlanmasıyla birlikte yaptığımız işlerin çok daha güçlü bir şekilde ilerleyeceğini biliyorum. Şunun farkındayız. Bu çalışmaların arkasında milletimizin büyük desteği olmasa bu komisyon bir dakika toplanamaz.
  • Bu büyük desteğin kıymetini bilmek zorundayız. Yine bu toplantılar boyunca ifade edilen bir başka hususu da söyleyerek sözlerimi tamamlamak isterim. Dikkatle, iyi planlayarak, attığımız adımların niçin ve hangi amaçla attıklarımızı gayet iyi hesap ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama bir taraftan da elimizi çabuk tutmaz tutmak ve özellikle bölgesel ve küresel şartların Türkiye üzerine her geçen gün ağır yükler getirdiği bu ortamda bir an evvel kalıcı, nihai barışı temin etmek, huzuru, kardeşliği tesis etmek zorundayız. Ben bir kez daha sizler adına bugün buraya gelen değerli akademisyen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.
  • Bu oturumların sonunda sizlerin de sorularıyla arkadaşlarımıza konuya olan katkılarını artırırmı fırsatını verirsiniz diye ümit ediyorum.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi