Sosyal medyayı ayağa kaldıran işkence iddiasına suç duyurusu! Kan donduran ayrıntılar

Sosyal medyayı ayağa kaldıran işkence iddiasına suç duyurusu! Kan donduran ayrıntılar
23 yaşındaki öğrenci Eren Üner, İmamoğlu protestolarıyla ilgili paylaşımı sonrası tutuklandı. Üner'in anlattıkları sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Üner'e hiçbir yetkili ulaşmadı. Gözaltında polislerce darbedildiğini ve tehdit edildiğini öne süren Üner savcılığa suç duyurusunda bulundu. İddialar kan dondurdu.

İmamoğlu protestolarında sosyal medya paylaşımının ardından tutuklanan 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Eren Üner, gözaltı sürecinde maruz kaldığını öne sürdüğü polis şiddeti nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Üner, protestolar sırasında gözaltına alınan bazı kişilerin polislerin olduğu iddia edilen sosyal medyada hakaret ve tehdit notlarıyla ifşa edilmesini X hesabında paylaştı.

Bu paylaşımların ardından polis memurlarının şikâyetiyle hakkında soruşturma başlatıldı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 24 Mart 2025 günü saat 22.30 sıralarında Üner’i evinden gözaltına aldı. Vatan Caddesi’ndeki şube binasına götürülen Üner, işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yaklaşık 15 gün tutuklu kalan Üner, tahliyesinin ardından yaptığı paylaşımda gözaltında işkence ve kötü muameleye uğradığını söyledi.

screenshot-2025-04-21-at-13-51-59-1-eren-uner-erennuner-x.png

TEK BİR YETKİLİ İLETİŞİM KURMADI

Üner, ANKA’ya yaptığı açıklamada, yaşadığı kötü muameleyi anlattığı ve 8 milyonu aşkın görüntüleme alan paylaşımına rağmen hiçbir yetkilinin kendisiyle iletişime geçmediğini söyledi.

"ALTI POLİS TARAFINDAN SAATLERCE..."

Avukatları aracılığıyla savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Üner’in gözaltına alındıktan sonra Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü binasındaki bir odada 6 polis tarafından saatlerce darbedildiği ve ölümle tehdit edildiği belirtildi. Dilekçede şu ifadelere yer verildi:

"HER İKİ KULAĞI MOSMOR"

"Ancak müşteki müvekkil adliyeye sevk edilirken, darp cebir raporu alınmak üzere Bayrampaşa Devlet Hastanesine götürülmüş, hekim kontrolünden önce müşteki tehdit edilerek hekim yanında konuşmaması söylenmiştir. Hekim kontrolüne müşteki müvekkil ile beraber polis memurları da girmiştir ve herhangi darp cebir olmadığına dair rapor tanzim edilmiştir. Müşteki müvekkil hakkında, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince 25 Mart tarihinde tutuklama kararı verilmiş ve Siber Şubede görevli polis memurlarınca müşteki Metris 1 No'lu Ceza İnfaz Kurumu'na teslim edilmek üzere götürülmüştür.

Müşteki müvekkil, cezaevine teslim edileceği sırada, cezaevi görevlisi jandarma personeline, vücudunda darp olduğunu belirtmiştir. Zaten müşteki müvekkilin darbedildiği, her iki kulağının mosmor olması, yüzünde, boynunda ve yüzündeki izlerden de anlaşılmaktadır. Bunun üzerine cezaevinde görevli jandarma personelince, tutuklu müvekkilin bu şekilde cezaevine teslim edilemeyeceği, darp izlerini gösteren rapor alınarak cezaevine getirilmesi gerektiği görevli polis memurlarına bildirilmiştir."

AVUKAT DA İŞİN İÇİNDE İDDİASI

CMK kapsamında görevlendirilen avukat İ.G’nin darp anına tanık olmasına rağmen müdahale etmediği, yalnızca “O kadar dövmeyin, az dövün” dediği ifade edildi. Avukat İ.G’nin İstanbul 2'nolu Baro üyesi olduğu öğrenildi.

Cezaevine götürüldüğü sırada jandarma görevlilerine darp izlerini gösteren Üner hakkında rapor alınması gerektiği belirtildi. Bu gelişme üzerine polisler Üner’i Haseki Hastanesi’ne götürdü. Bu kez muayene hekim odasında yalnız yapıldı ve darp izleri rapora geçti.

Görevli polis memurları, Siber Şubede görevli amirlerini aramış (kendisi müşteki müvekkili bizzat darp eden kişilerden biridir) ve telefonda cezaevi görevlisi jandarma ile tartışmıştır. Müşteki müvekkili cezaevine teslim edemeyen polis memurları, müştekiyi Haseki Hastanesine götürmüştür. Hastanede müştekinin tomografisi çekilmiş ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hekim kontrolüne girmiştir. Yapılan bu son hekim kontrolünde görevli polis memurları müşteki müvekkil ile beraber hekim kontrolüne girmemiş böylece darp cebir raporunda, müştekiye ait tüm darp ve cebir izleri belirtilmiştir.

Müvekkil cezaevine teslim edildikten 1 gün sonra cezaevi hekiminin yaptığı muayenede darp cebir izlerini göstermiş ve cezaevi hekimince 26 Mart tarihinde düzenlenen raporda da bu darp izleri belirtilmiştir. Müşteki müvekkili, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde gözaltında bulunduğu süre boyunca darp, hakaret ve tehdit ederek işkence suçu işleyen; müşteki müvekkil darbedilirken bunu müşteki polis memurlarına izleterek ve müşteki darp cebir raporu alınmak üzere hastaneye götürüldüğünde hekim odasına müşteki ile beraber girerek görevini kötüye kullanan polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğumuz doğmuştur."

Üner’in cezaevine teslim edildikten bir gün sonra yapılan doktor muayenesinde de darp izleri tespit edildi. Şikâyet, “işkence”, “kasten yaralama”, “tehdit”, “hakaret” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamalarını kapsıyor.

Ayrıca Üner’in ve ailesinin ölümle tehdit edildiği, “vatan haini” denilerek ağır hakaret ve küfürlere uğradığı da iddialar arasında.

Kaynak:ANKA Haber Ajansı