Özgür Özel sürece net tavrı koydu: Birilerinin koltuk hesabının teminatı olmayacağız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu.
Özgür Özel, iktidarın terör örgütü elebaşı Öcalan'la DEM Parti'yi görüştürmesinin ardından başlayan süreç hakkında CHP'nin net tavrını koydu.
CHP Lider Özel, AKP iktidarının geçmişte yaptıklarını da hatırlatıp, süreç adı altında birilerinin koltuk yani yeniden adaylık hesaplarına destek vermeyeceklerini anlattı.
Özel şöyle konuştu:
Son olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Kürtlerin yaşadığı sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini geçmişten beri ısrarla savunan bir partiyiz. Bu konuda tarihsel tutarlılığı en yüksek olan partiyiz.
Tarihsel tutarlılığı mevcut ve hiç sapmamış tek partiyiz. Cumhuriyet Halk Partisi kimsenin oldu bitti siyasetine göre hareket etmez, pozisyonunu belirlemez.
Biz devlet kurmuş, devletin önemini, kıymetini bilen bir partiyiz. Ben bu partinin genel başkanı olarak sadece kısa vadeyi değil, orta ve uzun vadeyi de düşünmek zorunda olan güçlü bir ekibin başındayım.
Grubumuzun, parti meclisimizin, parti örgütümüzün temel yaklaşımı bu yöndedir. Bizim siyasi anlayışımızın en önünde ülkemizin çıkarları ve milletimizin faydası vardır.
Bu ikisinin önüne, arasına ya da arkasına kendi dar siyasi ajandalarını ekleyen hiçbir planın, hiçbir projenin fayda içinde olmayız. En temel önceliklerimizden birisi Türkiye'nin yerlerde sürünen adalet sistemini düzeltmek ve demokratik standartları yukarıya çekmektir.
Bu yolda yürürken toplumda kimin sorunu varsa kendi sorunumuz bildik, bunu savunduk. Kürt sorununa kayıtsız kalmadık, inkarcı yaklaşmadık.
Cumhur İttifakı meşru bir siyasi partiye, 6,5 milyon oy alan, mecliste üçüncü büyük grubu bulunan bir siyasi partiye ve onun seçmenlerine bile terörist muamelesi yaparken biz demokratik siyasetten yana olduk.
Tüm siyasi partilerle olduğu gibi seçmeninin tercihine saygımızdan dolayı DEM Partisi'yle de görüşmeler yaptık, ziyaretler yaptık, meşru muhataplık ilişkimizi sürdürdük.
Seçim kazanmak için her şeyi mübah görenler, seçmeni kandırmak için sahte videolardan medet umdular.
Cumhuriyet Halk Partisi'ni bir siyasi partiyle görüştüğü için terörle irtibatlı, iltisaklı diye haksızca, utanmazca iftiralarda bulundular.
Biz ne yaptıysak milletin gözünün önünde yaptık, şeffaflığa önem verdik. Siyasi hesap yapmadan Türkiye'ye kurşun sıkanların karşısında, siyasetle sorunu çözmek isteyenlerin ise yanlarında olduk.
İsmi gizleyerek, sorunun adını söylemeden çözüm arayarak milleti kandırmaya çalışanlardan olmadık.
Kürt sorununa Kürt sorunu dedik.
Türkiye'nin terörle mücadelesine, Türkiye'nin terörle mücadelesine sonuna kadar hak verdik, destek verdik. Geçmişten bugüne çözümün yanında olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin müktesebatını başucumuzda tuttuk.
Düne kadar "DEM Partisi kapatılsın." diyen, hala Kürt sorunu demeyen, diyemeyen, konuşurken inkâr eden, kapalı kapılar ardında pazarlık edenlere karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi pozisyonumuzu koruduk.
Millete karşı samimi, sürecin her aşamasında şeffaf olduk. Bundan sonra da öyle olmaya devam edeceğiz.
22 Ekim'den itibaren Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşananları dikkatle, titizlikle, ihtiyatla ve yakından takip ettik.
Parti içindeki geçmiş müktesebatımızı başucumuza koyup parti içinde kurduğumuz ağırlığı hukukçulardan oluşan hazırlık komisyonuyla Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaşanan süreçten en doğru şekilde Türkiye'nin çıkması için büyük bir demokratikleşme paketine sunacağı katkıları, ortaya koyacağı yaklaşımları, kanun tekliflerini, kanunların ikincil mevzuat uygulamaları noktasında yapılması gerekenleri çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz.
Kürtlerin de, ayrımcılığa uğrayan tüm toplum kesimlerinin de bu devletin gerçek sahibi olarak kendilerini hissetmelerini sağlayacak düzenlemeler konusunda biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi hazırlıklarımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz.
Eğer bundan sonraki süreç bu hazırlıkların kıymetlendirileceği, sorunların çözülmesi için demokratik adımların kararlılıkla atılacağı bir sürece evrilirse en hazır parti biziz.
Evrilmez, yine birbirlerini kandırmalar, samimiyetsiz yaklaşımlar, kişisel çıkar hesapları içinde bulunan süreci enfekte eder, geriye bırakırsa hiç kimse endişe etmesin.
Bunun böyle olmasını istemeyiz ama kimse üzülmesin, enseyi karartmasın. Bu çıkarcı iktidar gider, samimi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı gelir, gerçek demokrasiyi kurar, Kürt'ün de, Türk'ün de, Alevi'nin de, Sünni'nin de, Türkiye'deki herkesin sorununu Cumhuriyet Halk Partisi çözecek iradeye ve birikime sahiptir.
Bizim kriterlerimiz nettir: Şeffaflık, samimiyet, toplumsal mutabakat isteriz.
Ne yapılacaksa meclis çatısı altında yapılmasını savunuruz. Demokrasinin önünün açılmasının bütün vatandaşlar için gerekli olduğunun altını çizeriz.
Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için işletilecek göstermelik süreçlerin içinde yer almayacağımızı baştan duyurduk, buradan bir kez daha altını kalın harflerle çizmek isterim.
Özgür Özel'den 'Öcalan' sürecine ilişkin net tavır: Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için işletilecek göstermelik süreçlerin içinde yer almayacağız...https://t.co/xCLZ8dPUVq pic.twitter.com/lU5Y64Qd4K
— Halk TV (@halktvcomtr) January 7, 2025
Bugün DEM Partisi'nin sayın heyetiyle buraya kadar ifade ettiğim hususlar çerçevesinde bir görüşme gerçekleştirdik.
Öncelikle heyette yer alan üç değerli siyasetçiye Cumhuriyet Halk Partisi grubuna yaptıkları ziyaretten dolayı teşekkür ediyorum.
Bu kapsamda görüşmede yaptığımız öneride mecliste hiçbir siyasi partinin dışlanmadığı bir demokrasi planını işletecek, tam yetkili ve kamuoyunu şeffaflıkla bilgilendirecek bir komisyonun kurulmasını bir kez daha önermiş bulunuyoruz.
Bu komisyonun tanımı ne olduğu belli olmayan bir süreç komisyonu gibi değil, Türkiye'deki demokratik standartları yükseltecek, Kürtlerin bütün sorunlarını çözecek, Alevilerin uğradığı ayrımcılığı ortadan kaldıracak, kendini geride, dışlanmış veya eşitsiz hisseden, adaletsizliğe uğradığını hisseden herkesi kucaklayacak, demokratik standartları yükseltecek bir komisyona önderlik, katkı ve bu komisyonda mutlaka ve mutlaka tüm partilerin, tüm partilerin temsil edilmesinin önemli olduğunu, meclis başkanlığının bu konuya katkı sağlamanın üzerinde önderlik etmesi gerektiğini, bu komisyonun hiçbir siyasi partiyi dışlamaması gerektiğini, toplumsal mutabakatın sağlanması için sivil toplumun, akademinin, kanaat önderlerinin katkılarının da bu komisyona süreç içinde alınması gerektiğini ama olmazsa olmazımız bu komisyonda kamu yararına faaliyet gösteren Şehit Ailesi ve Gazi Dernekleri'nin bu çalışma gruplarında ve komisyonlarda doğrudan temsil edilmelerinin toplumun içini, vicdanını rahatlatacağını, kimsenin kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler üzerinden toplumun en kırılgan kesimlerinin duygularını rencide etmeye çalışmasına imkân verilmemesi gerektiğini, hazırlanacak demokratik bütün düzenlemelerin bu komisyonda görülürken şehit ailelerin, gazilerin, sivil toplumun şeffaflıkla bu konudan bilgi sahibi olmaları gerektiğini, onları kıracak, üzecek, rencide edecek gizli pazarlıkların olmadığının ancak bu şeffaf ve hepimizi kapsayan komisyon olacağını açıklıkla ifade ettik.
Kimse unutmasın ki Cumhuriyet Halk Partisi toplumsal barışımızı sağlayacak, demokrasinin önünü açacak tüm politikaların teminatıdır ama birilerinin koltuk hesabının teminatı olmadık, olmayacağız.
Özgür Özel: Kimse unutmasın ki, CHP toplumsal barışımızı sağlayacak, demokrasinin önünü açacak tüm politikaların teminatıdır ama birilerinin koltuk hesabının teminatı olmadık, olmayacağız.https://t.co/xCLZ8dPUVq pic.twitter.com/d6r685Jbt2
— Halk TV (@halktvcomtr) January 7, 2025
Ahmet Türk'e üç kez kayyum atayan, atamış olanların samimiyetlerinin sorgulanmasından, daha birkaç ay önce kayyum atadıkları Sayın Ahmet Türk'ün şimdi bu sürecin içinde yer almasını istemelerinin samimiyetinin sorgulanmasından, Türkiye'nin en büyük ilçesi Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer, geçen çözüm süreçlerinde komisyonların davetlisi, her bayramda AK Partili siyasetçilerin tebri listelerinin başında yer alan Ahmet Özer'in Silivri'de yatıyor oluşu gerçeğinin samimiyet sorgulatmasına, Gezi davasındaki arkadaşlarımızın, bizim yerimize her biri aylardır, yıllardır orada yatan arkadaşlarımız orada dururken birilerinin demokratçılık oyununa soyunmalarına vatandaşların şüpheyle yaklaşmasını anlayışla karşılamak gerekir.
Hepsinin ortadan kaldırılması için artık geçen süreçteki gibi akil insanların otel lobilerinde, toplantı salonlarında şehrin kanaat önderleriyle görüşmesi değil, toplumun genelini oluşturan makul insanların ikna edilmeleri, sürece dahil edilmeleri, onların olur dediği bir gelecek için Türkiye'nin Kürt sorununu aşmış, terör sorunundan tamamen kurtulmuş, çatışmaların bittiği, şehitlerin gelmediği, kanın akmadığı, anaların ağlamadığı yarınlar için makul insanların, toplumun genelini oluşturan makul insanların geçen sefer akil insanların gördüğü kıymeti hak ettiklerinin altını kalın çizgilerle çizdik.
Ve şunu söylemek isterim: Sayın Erdoğan, geçen sefer yine kendilerinin çözüm süreci dediği bir süreci işletirken onun tam karşısında, en sert şekilde ona itiraz eden Sayın Bahçeli'ye şöyle sesleniyordu:
"Kimse karşımıza Türklük'le çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir partiyiz." diyordu.
Bugün birlikte bu noktaya geldiler. Bu gerçekliği tarihe ve milletin vicdanına, hafızasına emanet ediyorum. Ama bu süreçte milliyetçiliği ayağa, ayaklar altına alıp çiğneme deyince ne Cumhuriyet Halk Partisi altı okundan biri olan Atatürk milliyetçiliğini ne MHP'ye gönül verenlerin milliyetçilik anlayışı, İyi Parti seçmeninin milliyetçilik anlayışı, AK Partili, AK Parti'ye gönül verenlere sorduğunuzda milliyetçi muhafazakâr yaklaşımları ya da herkesin kendi etnisitesine göre ifade ettiği bir milliyetçilik anlayışı herkesin kendi vicdanına ve kendisine emanettir.
Hiç kimsenin değerlerinin ayaklar altına alınmasını doğru bulmayız. Ama bu sürecin garantisinin şu olması gerektiğini düşünüyoruz.
Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almak geçen sürecin özetiydi ve sonu oldu. Şimdi biz her türlü adaletsizliği ayaklar altına almak üzere yola çıkmalıyız.
Her türlü eşitsizliği ayaklar altına almak üzere yola çıkmalıyız. Her türlü haksızlığa, her türlü ayrımcılığı ayaklar altında çiğnemeye varsanız biz de varız.
Güçlü bir demokrasiyi hep birlikte kurarız, bu ülkenin yarınlarının önünü açarız. Biz varız. Varsanız haydi hep birlikte her türlü adaletsizliği ayaklar altına alalım, adil, güçlü bir Türkiye'yi kuralım. Yok, kendi hesabınızdaysanız biz orada yokuz.
Biz milletin yanındayız, milletin hesabı Cumhuriyet Halk Partisi'nin öz hesabıdır, onun arkasındayız.