‘Meryem Ana’ otoparkı kararına kayyum benzetmesi
Efes Selçuk Belediyesi işletmesinde olan Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesine karşı belediye ve ilçedeki vatandaşlar tarafından başlatılan eyleme, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’den de destek geldi.
Otopark bölgesinde kurulan çadırları ziyaret ederek işletme hakkının belediyede kalması için başlatılan kampanyaya da imza veren Başkan Denizli, bakanlığın uygulamasına ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuştu.
Kararın siyasi olduğunu belirten Denizli, ‘kayyumdan farksız’ dedi.
“BU UYGULAMA ASLINDA ŞU AN MEVCUTTA BULUNAN KAYYUMLARDAN FARKSIZDIR”
Başkan Denizli, topyekun direniş çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Bu gerçekten çok büyük bir haksızlık. Burada vatandaş belediyeye sahip çıkıyor. İnsanlar bu uygulamayı kabul etmiyorlar. Vatandaş, belediyenin burada sunduğu hizmetlerden memnun. Bu uygulama aslında şu an mevcutta bulunan kayyumlardan farksızdır. Bu tip kararları almaktan bakanlık gerçekten vazgeçmelidir. Burada yerel yönetimleri zor durumda bırakmak, en çok vatandaşı zor durumda bırakmak demek olacak. Bu nedenle bizim sonuna kadar Meryem Ana Evi'nin Selçuk Belediyesi'nde kalması ve gelirlerinin hiçbir şekilde elinden alınmaması için toplu bir direnişi desteklememiz şart.”
“BELEDİYE MAAŞ ÖDEMEKTE BİLE O KADAR ZORLANIR Kİ”
Belediye işçilerinin işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Denizli, kararın arkasındaki nedenin CHP’li belediyelerin iş yapamaz hale gelmesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bir belediye başkanı olarak ben Filiz Başkanımla empati yaptım. Yıllık gelirimin yüzde 60’ı elimden gidiyor olsa ne yapardım onu düşündüm. O kadar çok insanımız işsiz kalır ki bu kararla birlikte. Çünkü belediye maaş ödemekte bile o kadar zorlanır ki böyle bir kararın akabinde. Bu nedenle bu kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil. Hem oluşabilecek işsizlik hem vatandaşın burada belediyeye topyekun sahip çıkıyor olması, aslında bakanlığın burada aldığı kararın doğru olmadığının en büyük göstergesidir. Burada bu düzeni bozmanın, gerçekten keyfi olan bu uygulamanın kesinlikle son bulması ve bakanlığın uzlaşı masasına oturması lazım. Başka türlü buraya çok büyük zarar veririz.
“BU KARARIN YÖNETİŞİM DEĞİL TAMAMEN SİYASİ SÜREÇLERLE İLGİSİ VAR”
Burada bakanlığın tamamen keyfi olan, hiçbir akla mantığa sığmayan bir destekli fikre sahip olmadan böyle bir uygulama yapmasının tamamen siyasi bir karar olduğunun en büyük göstergesi. Bu kararın yönetişim değil tamamen siyasi süreçlerle ilgisi var.”