Kılıçdaroğlu'ndan aday konusuna yanıt: Şu anda açıklamak doğru olmaz
Karar TV’de Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin başörtüsü ile ilgili Anayasa değişikliği teklifi ile ilgili şunları söyledi:
'Başörtüsü sorununu Türkiye'nin gündeminden çıkarmak istiyoruz'
"Önce hazırladıkları teklifi görmemiz lazım. İçinde başka maddeler var mı yok mu bunlara bakacağız. Kadının kılık kıyafetiyle siyaset uğraşmamalı. Biz siyasetin (konuyu) istismar etmemesi için kanun teklifi verdik. Onlar anayasa teklifi verelim dediler. Getirdikleri anayasa teklifini göreceğiz. Önce kendi içimizde gelen teklife bakacağız. İlla karşı çıkalım şeklinde hareket etmiyoruz. Biz sorunu Türkiye'nin gündeminden çıkarmak istiyoruz. Türkiye'nin gündemi bu olmamalı. 'Ülkeyi nasıl büyütmeliyiz' ülkenin gündemi bu olmalı. O yapay sorundan Türkiye'yi çıkarmak istiyoruz. Eğer bizim dediğimizi yapıyorlarsa memnun oluruz.
Erdoğan bizim teklifimizin üzerine anayasa çıkışıyla gelerek, yine başörtüsünü istismar etme yolunu seçti. 'Vay sen nasıl başörtülülerin kılık kıyafetiyle uğraşmıyorsun' diyor. Niye itiraz etmiyorsun diyor. Bizim amacımız bu alanı tümüyle siyasetin dışına çıkarmak. Ben eminim ki bu teklifin içinde bir değil, bir kaç madde olacak. Erdoğan 'Ben nasıl bunu siyasete malzeme yaparım' diye düşünüyordur. Orban'ın Macaristan'da yaptığını Türkiye'de yapmak istiyor. Kaç madde geleceğini bilmiyoruz. Geldikten sonra ona göre karar vereceğiz. Bizim yasal önerimize ters düşmüyorsa altına imza atarız. Referanduma götüremezler. Başörtüsüne itiraz eden yok ki..."
'Eskiden CHP suçlu derlerdi, artık onu da diyemiyorlar'
Kılıçdaroğlu, zincir market tartışması ile ilgili şunları söyledi:
"Temel Bey'in güzel bir tanımlaması oldu. 'Ülkenin 3 harfli sorunu aslında iktidar' demişti. Devlet yönetiminde bir acziyet olduğu için bir suçlu bulmaları lazım. Eskiden hep 'CHP suçlu' derlerdi. Artık onu da diyemiyorlar. Bir açıklama yapıyor yetkili kişi, 'Domatesi tarladan sıfır maliyetle alsam, bu domates tezgahta 7 lirayı buluyor' diyor. Bunu iktidarın iyi değerlendirmesi lazım, 'Nereden kaynaklanıyor bu artış?' şeklinde. Fideye zam, vergiye zam, akaryakıta zam, köprüye zam... Bunlar maliyetleri artırıyor. Devletin kurumları planlama yaparak bunların önüne geçmek için çalışacağına polisiye önlemler alıyorlar.
Madem bu zincir marketler fiyatları yükseltiyor buna Rekabet Kurumu'nun bakması gerekir. Eğer fiyatlar artıyorsa ceza kesersiniz. Buna kimse itiraz etmez. Siz bunları yapmıyorsunuz 3 firma var, özellikle bir firmaya saldırıyorsunuz. Bunlar doğru değil. Belediye zabıta memuruna git ceza ver diye talimat veriyorlar."
'Türkiye öngörülebilir bir anlayışla yönetilmiyor, günübirlik kararlar alınıyor'
Enflasyonun baz etkisi ile düşmesi hakkında kendisine yöneltilen soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Hayatın gerçeği şu, ben bir tüketici olarak markete gittiğimde domatesin fiyatı düşmediyse enflasyon düşmemiş demektir. İşin özeti, vatandaş markete manava gittiğinde fiyatların düşüp düşmediğidir. O düşme fiyat artış hızının yavaşlaması anlamına geliyor. Enflasyonda artış sürüyor. Üretici fiyat endeksiyle tüketici fiyat endeksi arasında uçurum var. Üretici maliyeti çok yüksek, yüzde yüzün üzerinde. Sonuçta üreten kişi üzerine kar ekleyip bunu yansıtmak zorunda. Fiyatlar mecburen yükselecek. Hayatın gerçeği fiyatın düşmediğini markette pazarda göreceksiniz.
Fiyat istikrar komitesi kurdular. Ne oldu? Hiçbir fiyatın düştüğünü gördünüz mü? Peynir fiyatı ilk kez et fiyatını geçti. Şunu kabul edelim Türkiye öngörülebilir bir anlayışla yönetilmiyor. Günübirlik kararlar alınıyor.
Merkez Bankası'nın görevi enflasyonu önlemek ama yasalara uymuyor. Faizi düşürdük diyorlar yüzde 9'la kimse faizle kredi alabiliyor mu? İlk kez ödenen faizler borcu aştı. Borç yüz liraysa faizi 110 lira oldu. Böyle garip bir tabloyla karşı karşıyayız."
'AKP'nin yumruk atan vekili kınamasını isterdim'
AKP Bursa Milletvekili Zafer Işık'ın İyi Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs'e saldırmasına ilişkin olarak, şu açıklamayı yaptı:
"Parlamentoda zaman zaman gerginlikler oluyor ama bir süre sonra sükunet oluyordu. Bu sefer farklı bir şey oldu. AK Partili vekil parmağına muşta gibi taktığı yüzükle saldırdı. En azından özür dile, ama bunu da yapmadı. Böyle bir ortam 21'inci yüzyıla yakışmıyor. Böyle bir saldırı Meclis tarihinde ilk kez oldu. Bu suç üstü hali gerektiren bir olay. Savcıların hemen harekete geçmesi gerekiyordu.
Çok gerilimli bir siyasal atmosfer sadece siyasi partileri ve milletvekillerini değil sokaktaki vatandaşı da etkiliyor. Yumruk atan milletvekilinin AK Parti tarafından kınanmasını isterdim. Saldırıya uğrayan milletvekilinden özür dilenmesini isterdim."
'AB'nin demokratik standartlarını ülkemize getirmek istiyoruz'
Altılı Masa ile ilgili açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Var olan sistemin değişmesini istiyoruz. Bunun içinde anayasa değişikliği gerekiyor. Bizi bir araya getiren temel etmen, var olan sistemin değişmesi. İlk çalışmayı bu sistemi nasıl değiştiririz üzerine yaptık. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin esaslarını belirledik. Bu esasların ileride bir tartışmaya zemin açmaması için kanun maddelerini yazdık.
Demek ki hükümet olurken uzun sürecek tartışmaları daha hükümet kurmadan tartıştık ve önemli mesafe aldık. Şimdi sıra hükümet programına geldi. Yapacaklarımıza dair 72 maddeden oluşan program hazırlıyoruz. İktidara geldiğimizde ne yapacağımız o gün belli olacak. Hazırlıklarımız büyük ölçüde tamam. Bir sonraki toplantıda bunun yüzde 95'i bitmiş olabilir.
6 ay içinde topluma nefes aldıracağız. 1 yıl içerisinde ekonomide toparlama dönemi başlayacak. Hem bizim hem de yabancı işverenlerin Türkiye'de yatırım yapacağına inanıyoruz. Çünkü önlerini görmüş olacaklar. Aldığımız ekonomik kararların ne kadar doğru olduğunu ifade edeceğiz. Ekonomiyle ilgili çalışmalar altılı masanın bu toplantısında bitmeyebilir. Ama bir sonraki toplantıda kesin biter. Artık 15 günde bir toplanacağız. Çünkü seçim geliyor.
Benim şahsi kanaatim ekonomiye ilişkin 1,5 yıl içinde pek çok sorun çözülür. Vatandaş ve işveren yapılan işleri görür ve bir güven oluşur. AB'nin demokratik standartlarını ülkemize getirmek istiyoruz. O haklara bizim halkımız da sahip olsun. Bu konuda da görüş birliğimiz var. Bu koşullar oluştuğu takdirde ülkeye ciddi yatırımlar gelecek. İngiltere'de de iş insanlarıyla bunu görüştüm."
'Önemli olan sistemi oturtmak'
Kılıçdaroğlu, Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak şöyle konuştu:
"Diyelim ki aday belli oldu. Daha hükümet programı üzerinde anlaşmamışız. Bir parti lideri ayrı açıklama yapacak, aday ayrı açıklama yapacak. Vatandaş demez mi ki, 'Bunlar daha aralarında anlaşmamış'. Önce biz kendi programımızı oluşturacağız. Hepimiz aynı şeyi söylemeliyiz ki söylem birliği oluşsun. Bunları oluşturmadan aday belirlemek asla asla doğru olmaz. Bu çok tehlikeli bir şey, neyi nasıl yapacağımız konusunda anlaşmalıyız.
Ayrıca sorun aday meselesi değil. Sorun sistemde. Devletin kurumlarını sağlıklı olarak oluşturursanız o zaman Ali gelir yönetir, Veli gelir yönetir. Bizim ikinci yüzyıla çağrı programında söylediğimiz neydi? Ülkenin sürekli bir kurtarıcı beklemek durumundan kurtarılması. Bu devlet dediğiniz kurumun sağlıklı işleyişini sağlamamız lazım. Artık devletin kurumları sıcak siyasete alet olmamalı. Belçika'da iki yıl hükümet kurulamadı ama kimse devlet nerede demedi. Önemli olan sistemi oturtmak.
Cumhurbaşkanı adayı elbette önemli. Devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini bilmesi lazım. Krizi çözecek anahtar cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı akil bir insan olmak zorundadır. Ön yargısız olmak zorundadır. Toplumu kucaklayıcı olmalıdır. Cumhurbaşkanı adayını belirleyecek olan altılı masadır, biz de o karara uyacağız.
Topluma biraz umut vermemiz lazım. Toplumda bir beklenti var. O beklentiyi güçlendirmemiz lazım. Gençler geleceklerini yurt dışında arıyor onlara iyi bir gelecek vaat etmek lazım. Bunu sadece ben yapmıyorum diğer liderler de yapıyor. Altı liderin temel hedefi daha güzel bir Türkiye inşa etmek. Her birimizin belki dünyaya bakışı farklı. Ama demokrasi konusunda bir araya gelebildik. Bu birlikteliği büyütmemiz lazım.
Olay cumhurbaşkanından çok bir sistem olayı. Seçimden sonra seçilecek cumhurbaşkanının altılı masayı da götürmesi lazım. Cumhurbaşkanı adayını belirledikten sonra liderlerle uyum gibi bir sorun çıkarsa bu felakete yol açar. Hepimiz de bunun farkındayız. Cumhurbaşkanı adayı altılı masadaki liderlerden biri olabilir. Seçimden sonraki süreç çok daha önemli.
'Üst gelir grubu milyarları alıyor, bu tablonun değişmesi lazım'
Artık eski kalıpları kırıp yeni dünyaya bakmak zorundayız. Alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına olağanüstü bir kaynak transferi var. Bu alt gelir gruplarının perişan olmasına neden oluyor. İşçi, emekli, memur emeğinin karşılığını alamıyor. Yukarıdaki dar bir grup milyarları alıyor. Bu tablonun değişmesi lazım. Bu tablo değiştiği zaman farklı bir Türkiye ortaya çıkacak. "