"İmamoğlu’na adaletsizlik, yarın sizin köylerinize kadar gelecek"

İstanbul Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlenen protestoda, 66 yaşındaki bir emekli ve yeğeni adalet talebiyle seslerini yükseltti. Emekli, Türkiye’nin tek çare­sinin İmamoğlu olduğunu söyledi. Yeğeni de, "Köyleriniz yabancı şirketlere satılırken siz de böyle haklarınızı arayacaksınız ama işte adaletin, hukukun olmadığı yerde hiçbir şey yapamayacaksınız. " dedi.

İstanbul Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlenen protestoda, 66 yaşındaki bir emekli ve yeğeni, adalet talebiyle seslerini yükseltti.

Saraçhane'deki nöbetin beşinci gününde CHP Lideri Özgür Özel'i dinlemeye gelen emekli, Türkiye'nin tek çaresinin Ekrem İmamoğlu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

  • "Ya istifa edecek ya da halk İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Canla başla çalışacağız. Burada particilik falan değil, ülkemizin geleceği için, torunlarımızın geleceği için, vatanımızı kurtarmak için bu çabayı göstermemiz gerekiyor.
  • Bunun doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi yok. Alevi'si, Sünni'si, Çerkez'i, Laz'ı yoktur. Tek çare İmamoğlu'nu başımıza getirip Cumhurbaşkanı yapmaktır. Tayyip Erdoğan yeter 22 yıldır ya! Yeter ya! Türkiye'nin satmadığı toprak kalmadı. Yani ülkemizin gidişatı iyi değil bak, dolar aldı başını gidiyor. Bir cumhuriyet altını 25 bin lira olmuş. Halkımızın 16 bin 500 lira parayla, bir emekli vatandaş nasıl geçinsin ya? 4 bin lira bayram ikramiyesini de çok gördüler ya. 3 bin lira ödeyeceklermiş. Kasada para yok demek ki. Yediler yani, bitirdiler herhalde kendi deyimleriyle"

İmamoğlu'nun İstanbul'daki hizmetlerine örnekler veren emekli, Sirkeci'deki camilere yaptığı hizmetleri örnek gösterdi. Yurttaş şöyle konuştu:

  • "Sirkeci'nin caminin önü orada insanlar dışarıda kalıp düşüyordu, yer yoktu yani. Şimdi pırıl pırıl yapmış ya. İmamoğlu değil de büyükşehiri idare eden bir başkası vatandaş... Çalışıyorsa bıraksın çalışsın ya!
  • İşini işini düzgün yapan, isterse Tayyip Erdoğan da yapsa ben ona da keserim kurbanımı. Yani bir başkası da gelse vatan için çalışsın. Ben dualarımda şunu yapıyorum. Ben sabah kalktığımda Yasin-i Şerif okuyorum. İbadetimi benim kimsenin görmesine gerek yok ki! Allah benim ismimi okuyor zaten, görüyor, yazılanları biliyor.
  • Vatanımızdaki, milletimizdeki çalışmalar... Vatanına milletine çalışan her kim olursa olsun Allah yardımcısı olsun ama bu vatan evlatlarının, mazlum insanların hakkını devlet kadrosu altında durup da devlete çalışmamak, kendi yandaşlarına, kendine çalışan vatandaş... Allah bizim hakkımızı yedirmesin. Bizim çoluk çocuğumuzun rızkını yiyorlar yani. "

Emekli olmasına rağmen ağır koşullarda çalıştığını belirten yurttaş, dini veya etnik ayrım yapmadan Türkiye'nin birlik ve beraberlik içerisinde olmasını istedi. Yurttaş şöyle konuştu:

  • Bizim özümüz... Türk, Kürt, Alevi, Laz, Çerkez değil. Biz Çanakkale'de nasıl beraber olmuşsak, biz yine beraber olmamız gerekiyor. Dış güçlere karşı savunmamız... Birlik beraberlik zamanı geçmemiz lazım. Gücümüzü orada göstermemiz lazım. Bizim hiç çekişmeye gerek yok ki! Herkese saygı duyuyorum. Parti önemli değil bizim için. Bizi yöneten insanlar lazım.
  • Bizi ayırmadan kardeşçe yaşatacak insan lazım. İmamoğlu değil de bir başkası olsun. Biz doğru gidenin peşindeyiz zaten. 66 yaşına girdim. Ben tünel tünel kazanarak, çok affedersin lağım işi yaparak para kazanıyorum, çoluğumu çocuğumu geçindiriyorum, evimi geçindiriyorum. Ben bu yaşta harçlık mı isteyeyim.Mücadele veriyorum. Dediğim gibi daha devletten bir kuruş yardım almış değilim.
  • benim çocuğum öğretmendir.Öğretmenlik yapmadan önce, başlarken dedim, "Din, ırk, mezhep ayrımı yaparsan sana babalık hakkımı helal etmem" dedim sana. Vatandaşın hepsi birdir. Bunları da görüyoruz.

Yurttaşın Tokat'tan gelen yeğeni de hem ekonomik koşullara hem AKP'nin CHP'yi terörle ilişkilendirmesine tepki gösterdi.

"BUGÜN İMAMOĞLU'NA YAPILAN ADALETSİZ YARIN SİZİN KÖYLERİNİZE YAPILACAK"

Halk TV'den Aziz Turgut Altun'a konuşan; vatandaş, Tokat'ta Alevilerin kutsal kabul ettiği Çalbaba Ormanı'nın yıkımına karşı yıllardan beri mücadele ettiklerini belirterek şunları ifade etti:

  • "Bakın daha önceden CHP'yi PKK'yla, bölücü örgütlerle eş değer gören ve bunlarla irtibatlı diyerek, şimdi de özellikle İmamoğlu'nu örgüt kurmak ve PKK'yla ilişkilendirerek suçlayan, Silivri'ye gönderenler, bugün ana caddelerde artık Nevruz kutlamalarında bakıyor mu? Öcalan bayraklarıyla giderken polisler yüzlerini dönüyor arkalarını dönüyor. Bu bir Türkiye'nin bugünkü utancıdır. Şehitlerin kemikleri sızlar. Yani bu Alevi'si, Sünni'si, Kürt'ü, Çerkez'i meselesi değil. Bakın başka bir boyutta nedir biliyor musunuz? Ülkemizin toprakları satılıyor. Nasıl satılıyor biliyor musunuz? Ben Tokatlı bir gencim. Tokat'tan İstanbul'a gelip belli bir geçim kaynağına ulaşıp tekrar köylerimize dönüyoruz. Ama köylerimizde şu an ne var biliyor musunuz? Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın topraklarımızı nasıl satıyor? Maden şirketlerine, altın maden yabancı iş birlikçi altın maden şirketlerine topraklarımızı satıyor. Yani biz bugün buraya sadece İmamoğlu için gelmiyoruz. Topraklarımız da satılıyor! Herkes girsin baksın! Yani bütün halkın erişilebileceği yerde. Tokat'ta 150 bin dönüm araziler, topraklar her yer satılıyor. Tokat şu an Arap ülkelerine, maden şirketlerine satılıyor. Biz aylardır, üç yıldır mücadele veriyoruz, bu halk gibi toplanıyoruz, sokak caddelerinde her yerde bağırıyoruz. Hakkımızı arıyoruz! Tokat, Çalbaba... Bakın, Alevilerin inanç merkezlerine çökülüyor. Nasıl çökülüyor? Oralar maden şirketlerine verilip, halk oradan büyük şehirlere göç ettirilip 16 bin 500 lira asgari ücrete mahkum ediliyor. Yani biz bunun için de buradayız. Bugün İmamoğlu'na yapılan adaletsizlik yarın sizin köylerinizde, Tokat'ta, Samsun'da her nerede olursa olsun yabancı şirketlere satılırken siz de böyle haklarınızı arayacaksınız ama işte adaletin, hukukun olmadığı yerde hiçbir şey yapamayacaksınız. "

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi