Ekrem İmamoğlu, Halk TV'de soruları yanıtladı... Kendisine yapılan montajı anlattı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kritik seçime günler kala Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. İmamoğlu, kendisine yapılan bir montaj videosundan bahsetti. Konya'da Cumhurbaşkanı'nın oğlu için cami cemaatinin 35 dakika namaz için bekletildiğini söyleyen İmamoğlu, 'İlk kez açıklıyorum' dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için bu pazar sandık başına gidilecek. Kritik seçimlerden önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

İşte Ekrem İmamoğlu'nun açıklamasından önemli satırbaşları:

AKP'NİN MONTAJ VİDEOSU: KENDİSİ İTİRAF ETTİ

Hiçbirimiz buna tenezzül etmeden bir süreç yürüttük. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı 'Ama montaj, ama şu, ama bu'... Gerçekmiş gibi gösterdiniz. Şimdi savunamıyor. Bu nasıl bir hırstır? Bu nasıl bir simsiyah kalp. Olacak şey değil ya. Genel başkanımızı terör örgütü ile aynı kareye koyuyorsunuz, sonra çıkıyorsunuz 'ama montaj'... Allah'ın adaleti büyüktür. Biz bin defa desek de milletimizin bir bölümüne anlatamazdık. Şimdi kendisi itiraf etti.

CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI AYHAN OGAN’A SERT TEPKİ: BÖYLE BİR TROLLÜK GÖRMEDİM BEN

(Erdoğan'ın danışmanı Ayhan Ogan'ın sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu'na oy veren HDP'li seçmenleri kastederek "PKK" göndermesi yaptığı paylaşımı) Ben hayatımda şu seçim dönemindeki milletimize verilen zamanı hiçbir dönem görmedim. Bu beyefendi (Ayhan Ogan) cumhurbaşkanı başdanışmanı. Burada illet var sayın Kılıçdaroğlu vatanseverdi, PKK ile ne alakası var canım diyerek aşağıda ne demek istiyor biliyor musun benim Vanlı, Ardahanlı hemşerilerime PKK’lı diyor. Kılıçdaroğlu’na oy verenler PKK’lı! Şu şahsiyet bu imam-cemaat meselesi. Bu aklı yüklüyor ekibine. Böyle bir trollük görmedim ben...

CAMİDE İMAMIN 'SİLAHLANIN' ÇAĞRISI

Bu olaya çok canım yandı. Ben o geveze imam, geveze ne dediğini bilmeyen imamın ne dediği beni ilgilendirmiyor. Bu dönemde ben bunlara alıştım. Bir vatandaş o imamın dolduruşuna gelip o camide o beyefendiye saldırıya geçmesi benim içimi yaktı. 'Vaizde Atatürk'e hakaret ettim' diyor, o cemaat de izliyor. Camide protokol bunların döneminde başladı ya. Rahmetli Baykal'ın cenazesine gittim, 3-4 kişi var. Geldim baktım önde 4 saf boş. En ön safa gittim. Biraz sonra insanlar gelmeye başladı. Aralarında bakanlar var. Kimse ilk safa gelmiyor anlamadım. Biraz sonra gürültüyle sayın Cumhurbaşkanı girdi, herkes ayağa kalktı. Sayın Cumhurbaşkanı ile yürüyerek en ön safa gittiler. Ben bunu hiçbir yerde anlatmadım. Ya Allah’ın huzuruna birinin müsaadesi ile geçilir mi kardeşim!

BUNU İLK DEFA ANLATIYORUM

Beylikdüzü Belediye Başkanıyken Konya'dayız bir toplantı için. Beraber camiye gittik, dizim rahatsız ameliyat geçirmiştim. Caminin girişinde oturduk, oturarak kılacağım dedim. Ezan okundu. Vaiz işini bitirdi, o ara Kuran'dan sureler okunmaya başladı. Yarım saat... Millet homurdanmaya başladı. Neden başlamıyor namaz diye... İmam 'beyefendi geldi mi haber verin' dedi. Beyefendi kim? Sayın Cumhurbaşkanı'nın oğlu. 35 dakika cemaati beklettiler. Şahitlerim var. Bunu ilk defa anlatıyorum. CHP’li bir belediye başkanı cami yaptı diye camiye imam vermeyen müftüyü yaşadım ben. Samimi dindarlığı yerle bir ettiler.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI DELİKANLIYSA GERİ DÖNÜP TEFTİŞ BAŞLATSIN

(İmamoğlu camide Atatürk'e hakaret ettiğin söyleyen imamı anlatan vatandaşı hatırlatarak) Diyanet İşleri Başkanı delikanlıysa geri dönüp teftiş başlatsın. Başlatamaz... Bu seçimde cami çıkışı miting yapan cumhurbaşkanının yanına bu milletin Diyanet İşleri Başkanı olarak dikilirsen sen bugün o soruşturmayı adil bir şekilde yapamazsın.

CANIMI YAKAN BU GÖRÜNTÜYÜ GÖRÜNCE ÇILDIRDIM

Ülkemizde bir mülteci kısmı var, gelişi kayıtlı... Bir de sınır mınır kalmamış, sürü gibi insanlar ama doğudan, ama güneyden ne yazık ki ülkemize akın ediyorlar. Zulümden kaçan insanların görüntüsü farklıdır. O görüntüde bir kapıya yığılmış, tümü erkek ve 1-20'li yaşlarda delikanlılar. Bu nasıl bir görüntü? Tamamı mülteci, sığınmacı adına ne diyeceksek bir görüntü. Bakın bu olmaz, bu memleketi bir depoya döndüremezsiniz. Canımı yakan bu görüntüyü görünce çıldırdım. Bir çok yere gidiyorum, ilk tepki bu: 'Bizi bu insanlardan kurtarın...'

Biz sorgusuz sualsiz bu insanları bu ülkeye yığdık. Artık kendileri bile ayı veremiyorlar. Aylarca yazı yazdım sayı, sayı diye. Biz bu şehirdeki su tüketiminden şundan bundan sayıyı görüyoruz, siz buraya mülteci yıkacaksınız. Ne diyor mevcut Bakan ‘Suriyelileri gönderemeyiz, Allah bizi yakar.’

(Mustafa Şen’in “Suriye’den gelenlere sordum, diyorlar ki ilk olarak bizden önce gelenler geldikleri yere gitsinler. Biz de yol yorgam öğrensek sonra biz gitsek” paylaşımına) Sayın Özdağ’ın Tweet’in üzerine koyarak kendine paye kazanacağını zannediyor. Sayın Erdoğan ne diyor ‘Suriyelileri asla bu ülkeden kovmayız, kapımız açık.’ Ya kovmaktan bahsetmiyoruz ki. 2050 yılında İstanbul’da beş kişiden birisi Suriyeli. Bunun anlamı bu. '700 binin üzerinde bu ülkede çocuk doğdu' diye açıklama yaptı taa geçen sene.. Bir ülkenin demografisini böyle değiştiirp bu ülkeyi kepaze edemezsiniz.

ekran-alintisi1.png

KAÇAĞI KURTARMAK İÇİN ÇEVRE VE ŞEHİRCLİK BAKANLIĞI ÜZERİNDEN ORAYA İMAR ÇIKARTTILAR

Siyasi hırs bende zerre yok. Millet size bir koltuk verir, bu size emanet der. Ben görevimi böyle yapıyorum. Bu akıl da ne diyor biliyor musunuz? Ben bu koltuğun sahibi oldum, vermem... Bu insanlar artık koltuk için, hırs gözlerini bürümüş, ya da hesap verecekleri şeyler büyümüş, artık altından kalkamıyorlar. Bakanlar Kanal İstanbulla ilgili tek kelam etmediler.

Sen bir büfeye Üsküdar’da imar çıkarıyorsun muhtemelen birinden talimat aldığı için. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nasıl çıkartır görürsün. Oraya beş altı tane çevik kuvvet otobüsünü yollayıp, benim canım polisimi başı önde eğik nöbet tutturan kimse o büfe onun... Orada nöbet tuttular 4-5 gün. Israr edip yıktık. Kaçak... Kaçağı kurtarmak için Çevre ve Şehirclik bakanlığı üzerinden oraya imar çıkarttılar. Bunu niye anlatıyorum biliyor musunuz? Bu iktidar gelirse İstanbul’u talan ederler. Kanal İstanbul üzerinden ederler, boğazları ederler. Çivisi çıkmış bunlar iktidarları için her şeyi yapar

(İmamoğlu, Sabah gazetesi, Ebabil Kusu ve TRHaber’in paylaşımlarını gösterdi) Benim milletimi kandırırlar. Kumpas yaparlar. Ben Tuzla'da iki kadınla sohbet ettim. Şikayetlerini dile getirdiler. 15 dakika helalleştim, uzlaştım. Bizi yuhalayan oldu mu? Ekrem İmamoğlu'nu alkışlayanlar oldu. Sabah Gazetesi video yayınlıyor 'PKK dışarı' diye tepki gösterdiler diye. Bu görüntü Kütahya’da bir pazarda, kime yapıldı onu da bilmiyorum, bunu bana yapılmış gibi bir gün boyunca gösteriyor; bunlar kötülük! Bunu Ekrem İmamoğlu'na yapılmış gibi, Sabah Gazetesi sonra siliyor sayfasından.

ekran-alintisi.png

BU SEÇİM, SİSTEMİN TECİHİ SEÇİMİDİR

Kurumlarımız yozlaştı. Deprem’de Kızılay’ı gördüm, AFAD’ı gördük. AFAD’ı kritik anda milletine hizmet veremeyeceği hale getirdiler. Bu memleketin sistemi şu anda şu, herkes yukarıya bakıyor acaba bu konuda fikri ne diye. Kiminle önemli bir mevzuyu konuşsam orayla konuş diyor. Bu sistem bu ülke için baş belası bir sistemdir. Bu sistemin acilen çöpe atılması gerekir. AK Partiyi seviyorum diyen vatandaşların bile bu sistemi çöpe atması gerekir. Onun için bu seçim sistemin tercihi seçimidir, bu seçim bir rejim değişimidir. Bu seçim Sayın Erdoğan gitsin Sayın Erdoğan gitsin seçimi değildir sadece. Bu seçimin altlığı, gazetelerin gazetecilerin özgürlüğü.

İBB'NİN TRT'DE BİR TEK HABERİ ÇIKMAZ MI

TRT defalarca benim aleyhimde haber yaptı biliyor musunuz? İBB'nin TRT'de bir tek haberi çıkmaz mı! Yatırımlar, spor etkinlikleri faaliyetler... Bir tek haberi çıkmaz mı! Kimin parası? Senin benim. Ben onlarca yıldır bu ülkeye vergi ödeyen iş insanıyım aynı zamanda...

ÇALIŞAMADIKLARI, DURDURMAK ZORUNDA KALDIKLARI METROLARI BİZ YAPIYORUZ

Parlamentoda daha üst seviyede bir sayıya sahip olmak isterdik. Ama denge ve denetim... Çalışamadıkları, durdurmak zorunda kaldıkları metroları biz yapıyoruz. Benim yetkilerim sayın Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinden çok daha az olmasına rağmen Meclis beni denetliyor. Bazen benim dışımda karar alıyorlar. Yargı, hukuk, adalet, yürütmede de Allah'a şükür tıkır tıkır işlerimizi yapıyoruz. Ankara'da da öyle... Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi 'ya bu ülkede dur bakalım ne var' demesini sağlar.

İKİ İSİM VAR, GELİP OY KULLANACAKLAR

İki isim var, gelip oy kullanacaklar. Hızlıca oyların sayımı yapılacak. Hata riski çok zayıf. Biz 4 bine yakın sandığa itiraz ettik. Burada o kadar daha kolay olacak ki. Biz iki üç saat içinde seçimin sonucun öğreniriz. 5'te sandıklar kapandığında bu iş 8-9'u bulmaz yani. Sayın Kılıçdaroğlu'na tüm vatandaşlarımızın oyunu talep ediyoruz.

Sistemin bu ülkeyi getirdiği durumdan kuırtulmak için. Adil bir memleket var etmek istiyorsak, adalet, hak ve hukuk istiyorsak simgesi haline gelmiş Kılıçdaroğlu'na oy vermeliyiz. Liyakatli insanların geldiği bir mekanizanın var olmasını istiyorsak sayın Kılıçdaroğlu'na oy vermeliyiz. Ülkede yoksulluğun fakirliğin bitmesi için... İş insanı parasını bile bankadan çekemiyor. Bugün 4-4.5'a bile konut kredisi için faiz kullandırmıyor bankalar. Pazartesi uçurumun eşiğindeyiz. Sığınmacılar politikasından kurutlmak istiyorsan Kılıçdaroğlu'na oy ver.

BİR BAKAN VAR AKLI FİKRİ LGBT'DE.. BEN ONU AKLINDAN ŞÜPHE EDİYORUM

Kadın sayısının istihdamına katılımını arttıramazsak bu ülkede mutluluğu, refahı konuşamayız. Bir bakan var aklı fikri LGBT'de.. Ben onu aklından şüphe ediyorum. Yüzde 30'un üzerinde düşüş var evlilik oranlarında. Kız çocuklarının okuyamaması durumunu konuşuyoruz 2023'te...

UYDURMA MAHKEME KARARIMIZ VAR

Siyaseti yargı üzerinden baskı tutma anlayışı, hatta görevden alma anlayışı üzerinden... Uydurma mahkeme kararımız var. Bu aslında yargının düzelmesi seçimi...

Müthiş bir kutuplaşma yaşıyoruz. Muhafazakar kesimle buluşamıyoruz ki. Bütün kanalları zorluyoruz. 0-4 yaş çocuğu olan annelere ücretsiz kart verdik. Evinden çıkamayan yüzbinlerce anne olduğunu gördüm. TRT benim aleyhime yayın yapıyor. Bütün medya bunlara kitlenmişler. Evlere girmekte zorlanıyoruz. Beni tanıdıkça severler. Geçen biri bana laf yetiştiriyor, 'Bana laf yetiştirmeyi bırakın, ben size nasılsınız diye soruyorum' dedim. Diyalog kurabildiğimiz takdirde onların da doğruları görmesini sağlarız.

İŞ DÜNYASINA ÇAĞRI: ELİNİZİ TAŞIN ALTINA KOYUN

Tarihi bir seçim. Yüksek bir katılım istiyoruz. Memleketimin vicdanlı insanlarının şu sesi duymasını isterim: Kendine yapılmasını istemeyeceğin bir şeyi başkasına da yapma... Bu memleketin yönetimine talip insanlara ağza alınmayacak ifadeler, hatta terörist demeye kadar gidecek montajı, iftirayı yapan insanlar yarın işine gelmediğnde bugün ona oy veren insanlara da aynısını yapacağını unutmasınlar. Bu seçimi 'ama'sız, 'fakat'sız herkesin oy vermesi mutlak şart, oylarını sayın Kılıçdaroğlu'na kullanmasını istiyorum. Pazartesi zor bir mücadele dönemi başlayacak. İnsanlara huzur geleceğine adım gibi eminim. Özellikle sanat dünyasına teşekkür ediyorum. İş dünyasına özel bir çağrı yapıyorpum. Süreçleri seyirci gibi izliyorlar. Elinizi taşın altına koyun. Bu millet Ekrem İmamoğlu'nu size yedirmez.

Etiketler :