Fatih Altaylı sordu: DEM şimdi anlamış mıdır? Geçmişten hiç ders almamış gibi

Gazeteci Fatih Altaylı, kendi adını taşıyan internet sitesinde DEM Parti'nin AKP'nin kongresine davet edilmeyen 3 partiden biri olduğunu vurguladı.
Altaylı, "DEM şimdi anlamış mıdır?" başlıklı yazısına; "AKP’nin Büyük Kongresine kimler davetsiz. CHP’si, İYİ Partisi, Yeniden Refah’ı hepsi davetli. Üç parti hariç. Davet edilmeyenlerin biri Gelecek, biri DEVA… Ve DEM Parti. Yani İmralı’da Öcalan ile görüşüp Barzani’ye ve Kandil’e mesaj taşıyan, PKK’yı bitirmesi için ittifakın güçlü ortağı MHP tarafından görevlendirilen parti, bugünlerdeki harfleri DEM olan “Yeni HDP”" diye başladı ve şöyle devam etti:
"MHP lideri ve Erdoğan’ın en sevdiği siyasi partneri Bahçeli “Öcalan TBMM’ye gelsin konuşsun, PKK’lılara af çıksın” dediği ve DEM Parti’de hareket başladığı, Kürt Milliyetçi Partisi ile Türk Milliyetçi Partisi flörte başladığı günlerde ne dedik?
Aynen şöyle dedik:
“AKP lideri Erdoğan bu topa girmez. Öcalan’ın adını ağzına almaz, mayın tarlasına MHP’yi sürer. Halktan destek gelir, süreçten olumlu sonuç çıkarsa ben yaptım der; olumsuz çıkarsa bana mı sordunuz da böyle bir işe giriştiniz diye ellerini yıkar ve çıkar. Aynen 1. Barış Süreci’nde yaptığı gibi” dedim.
Geçen Barış Süreci’nin AKP adına yürütme kurulu üyeliğini yapan Yalçın Akdoğan’ın başına gelenleri hatırlattık.
Yalçın Akdoğan, Erdoğan’ın çalışma ofisi Dolmabahçe Sarayı’nda HDP ile imzalar atmış ama Erdoğan bunun partiye oy kaybettirdiğini görünce sanki Yalçın Akdoğan başka partinin mensubu ve sanki Dolmabahçe başka bir liderin ofisiymiş gibi süreci kökünden yok etmişti. Bu kez de ne diyeceği ağzını büzüşünden belli idi.
PKK demeden, Öcalan demeden, barış demeden, örgüt demeden topu Bahçeli’ye atıyor, Bahçeli’nin aklını övüyordu.
DEM’in İmralı’ya gidip gelmesinin, Barzani’ye rapor vermesinin sorumlusu sanki hükümet değilmiş, DEM bu işler için izni sanki başka bir devletten almış gibi davranıyordu.
DEM Parti ise geçmişten hiç ders almamış gibi elinde tuzluk, hıyarım var diyene bir kez daha koştu.
Onlar İmralı’dan Kandil’e, Öcalan’dan Barzani’ye koşarken DEM Partili belediye başkanları görevden alınıp yerlerine AKP’li bürokratların atanmasını da umursamadılar, DEM’le ilişkili diye CHP’li belediye başkanlarının görevden alınmasını bile kafaya takmadılar.
Dün ilk kez “Ya bi dakka, biz bu Bahçeli’ye güvendik ama Erdoğan’dan ses seda çıkmıyor” demeyi akıl ettiler.
Ve şimdi gerçekle yüz yüze geldiler.
Sakın “Aldatıldık, aldatıldık” demesinler.
Hele hele geçen Barış Süreci’nde devlete güvenen ve sonucunda güvendikleri tarafından atıldığı hapiste gıkını çıkarmadan cezasını çeken Sırrı Süreyya Önder hiç demesin.
İyileşip Meclis’e geldiği zaman belki Bahçeli’ye gidip hafif bir sitem eder, “Hani verdiğin sözler” dersiniz.
Ama unutmayın ki o Bahçeli’nin siyasi hayatı 180 derecelik dönüşlerle doludur.
Hiç atlı karıncaya niye dönüyorsun diye sorulur mu!"