Eski menzilci anlattı: Farkında olmadan Erdoğan’ın müridleri olmuşlar
Menzil dosyasının üçüncü bölümünün konuğu 9 yaşında, ailesi vasıtasıyla tarikatla tanışan M.O.’ydu.
Uzun süre Menzil ile ilişkisi devam eden M.O. her şeyden önce çocuk aklıyla o yaşlarda her şeyin masal gibi geldiğini söyledi.
Köyde yaratılan havanın psikolojinin konusu olduğunu söyleyen eski Menzilci, “Plasebo etkisi gibi altyapı çok rahat oluşturuluyor. başka bir şeye inanma şansınız kalmıyor” dedi.
Şeyhin varlığının normalin üzerinde kutsandığını anlatırken, “Bir şeyh var sürekli izliyor sizi gibi geliyor. Bir süre sonra Allah’tan korkmuyorsunuz şeyhten korkmaya başlıyorsunuz” diye konuştu.
Şeyhin bastığı yeri öpenler var
Köyde öyle bir hava var ki; M.O. köye gittiği sırada şeyhin bindiği arabayı, bastığı yeri öpen insanlar gördüğünü aktarıyor.
Yaşadığı ilçede tarikat mensubu bir kişinin cenazesine şeyhin gelmediğini ve bu yaşadığıyla birlikte tarikattan soğuduğunu anlatıyor ve ekliyor: “Büyük bir yalana inanmışız”
İstese de ayrılamayanlar, mücadele edenler var…
Ayrılık süreci de kolay olmuyor. Uzun süre tarikatta kaldıktan sonra ayrılma kararı alan M.O., “Tarikat kutsalını bırakmak, o boşluğu doldurmak çok zor bir şeydir” ifadelerini kullandıktan sonra hala istese de ayrılamayan, mücadele eden insanların varlığına dikkat çekti.
Tarikatın siyasetle bağı da hala tartışılıyor ve her geçen yıl daha ayyuka çıkıyor. En son seçimlerde Menzil, Erdoğan’a desteğini açıktan duyurmuştu.
“Şeyhten fazla Erdoğan’dan korkuyorlar”
Eski menzilci M.O., “Bu dönem gibi bu kadar açık, aleni bir destek hatırlamıyorum. Kesinlikle görmedim. Şeyhlerini kızdırmaktan daha çok Erdoğan’ı kızdırmaktan korkuyorlar. Farkında olmadan Erdoğan’ın müridleri olmuşlar” dedi.
“FETÖ bitti, metö geldi” yaklaşımlarına ise katılmıyor. FETÖ’nün bir örgüt olduğundan, hücre yapılanmaları, ajandası olduğundan bahsederken, Adıyaman Menzil mensubu için bunların hayal olduğunu söyledi.
Örgütlenme nasıl yapılıyor?
En çarpıcı bilgilerden biri ise tarikatın devlet içindeki örgütlenmesine dairdi. M.O., bakanlık, emniyet veya başka bir kurumdan sorumlu veya ilgilenen belli sorumluların olduğunu belirtti. Tanıdıklar aracılığıyla bu ağın kurulduğundan bahsetti.
Tarikat mensuplarının, bu yapının içindeyken gözlerine bir şekilde perde indiğini ise şöyle anlattı:
“Siz asgari ücretle zar zor geçinirken şeyh dediğiniz adam 3 milyonluk Mercedes’e biniyorsa siz bu sıkıntılara bakmadan peygamber de devenin en güzeline biniyordu dersiniz.”
Üç kelimeyle Menzil
M.O., müridlerin çocuklarına verecekleri isimden, çocuklarını kiminle evlendireceklerine, hangi şehre gideceğinden hangi üniversiteyi tercih edeceğine kadar her şeyi tarikata sorduğunu aktardı.
Son sorumuz ise “Menzil’i üç kelimeyle nasıl anlatsın?” sorusuydu. Yanıt ise tüm söyleşinin özeti gibiydi: Aklım, vicdanım esir
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi