Erdoğan'ın Sağına ve Soluna Dikkat! İki Önemli Şifre... OVP sunumunun siyasi tercümesi bakımından iki önemli mesaj var!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisine ilişkin 'hedef ve politikaların' yer aldığı Orta Vadeli Program'ı açıkladı. Peki Erdoğan sunumu neden kendisi yaptı?

Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı Orta Vadeli Ekonomik Programı sunumunu değerlendirdiği bugünkü yazısında, “siyasi tercümesi bakımından iki önemli mesaj var” dedi.

erdogan-ovp-sunumu.jpg

Yetkin, bunları şöyle açıkladı:

“Bütün sorumluluğu üstüne aldı”

1- Erdoğan OVP sunumunu kendisi yaptı, bütün sorumluluğu üstüne aldı. OVP çalışmalarındaki başrolü de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a verdi. Oturma düzeninde sağ yanına Yılmaz’ı, sol yanına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i aldı. Programa katkıları bakımından da Şimşek’i, adını vermeden, yine adını vermediği Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’le aynı çerçevede andı.

Bunun iki anlamı var. Birincisi, ‘Muhatabınız benim, Şimşek değil’ demek. Şimşek’in 1980’de Turgut Özal, 2001’de Kemal Derviş gibi iç ve dış sermaye tarafından ‘kurtarıcı’ görülmesini istemiyor. İkincisi, Şimşek’i hem muhalefetten hem de AK Parti içinden -artacağı anlaşılan- eleştiri oklarından sakınmak. ‘Hükümet olarak OVP’ye desteğimiz tam’ ne anlama gelecek ki başka türlü? OVP birilerinin hükümete önerdiği bir şey mi ki “tam destek” açıklasın başka türlü.

erdogan10.jpg

Siyasi mesaj dış yatırımcıya

2- Aslında Erdoğan’ın OVP sunumunu, OVP’ye bakışını tek cümlesiyle özetlemek mümkün. Konuşmasının başında şunu söyledi Cumhurbaşkanı; ‘Sandıkların açılmasıyla tüm belirsizlikler ortadan kayboldu, Türkiye’yi kimin yöneteceği belli oldu.’ Bu cümlenin muhatabı daha çok dış yatırımcılar. Dış yatırımcılar Erdoğan’ın 2023 seçimiyle değişmesi ihtimali 2019 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara dahil büyük şehirlerin CHP’ye geçmesinden itibaren hesaba katılmaya başladı.

Türkiye’de ekonomik öngörülemezlik, yargı bağımsızlığı gibi sorunlara ek olarak siyasi belirsizlik de yatırım planlarını olumsuz etkilemeye başladı. Yerli sermayenin belirsizlikler ve güvensizlik nedeniyle Türkiye dışına yatırıma başladığı dönemde onlar da yatırım planlarını beklemeye aldı. Erdoğan, ‘İşte kazandım. Beş yıl ülkeyi ben yöneteceğim. Gelin görüşelim’ demek istiyor. ‘Güven sağlayalım ki istikrarı yakalayalım’ diyerek işin kolay olmadığının farkında. Ama bu ikinci madde de aslında -özellikle de dış yatırımcıya, ‘Muhatabınız benim’ mesajı çerçevesinde görülebilir.”