"Erdoğan iyi ama çevresi kötü" tezine AKP'den yanıt geldi
Sosyal medya hesabından sık sık partisine eleştirilerde bulunan AKP'li Metin Külünk, Gazeteci Barış Pehlivan'a konuştu. Pehlivan'ın Cumhuriyet'teki köşesinde yer verdiği röportajda Külünk, öz eleştirilere gelen tepkilere sert yanıt verdi.
Başta AKP'li Mücahit Birinci olmak üzere partisine yaptığı eleştirilere gelen tepkiler hakkında Külünk, "Benim AK Partililiğimi ve sayın Erdoğan’la hukukumu sorgulamak hakkına hiç kimse sahip değil" dedi.
Metin Külünk, sokakta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı olan sevginin azaldığını söyledi. Külünk, "Diyorum ki Türkiye’de Erdoğan sosyolojisi eriyor. Dikkat edin cümleme. Kimse farkında değil, ben bunları daha önce de yazdım, beş yıldır da söylüyorum" dedi.
ERDOĞAN'A ELEŞTİRİLERİ İLETİYOR MU?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eleştirilerini iletip iletmediği sorusuna da Külünk, şöyle yanıt verdi:
Ben onunla olan görüşmelerimi dillendirmem. Terbiyeme aykırı. “Ben söylemiştim”i de çok makul görmüyorum. Ama emin olun: Bunları açık söylüyorsam demek ki sokakta bir şeyi görüyorum. Çünkü tek başına dolaşan, sürekli gezen bir adamım. Hepimizi ilgilendiren bir dalgayı görüyorum. Bu dalgayı kiminle aşacağız? Sayın cumhurbaşkanıyla.
"MÜCAHİT'İN YAZDIKLARINI OKUDUM"
Ama bakıyorum şimdi olup bitenlere. Misal, sadece şu hayvan hakları tartışması.
Sizin önünüze sadece başıboş bir köpeğin saldırısıyla ölmüş çocuğun fotoğrafını koyduğumda ne yaparsınız? Halbuki bu bir gerçek. Ama dönüp “Efendim tedbir alalım ama diğer tarafta da toplumun genelinde ciddi bir endişe var. Bu hadiseler üzerinden köpeklerin toplu öldürüleceğine dair bir kanaat gelişmiş durumda. Biz bu ikisinin arasında, öldürmeye gitmeyen bir formül bulabiliriz” dersen cumhurbaşkanı da eminim “Bu işi bu perspektifte çalışın” der.
“Sokaklar güvensiz” cümlesini duyduğumda o kadar üzüldüm ki.
Mücahit’in yazdıklarını okudum ben. Keşke benim söylediklerimi, bir politik dilin dışında hakikat diliyle dinleyebilseydi. Ben nefsime ait bir şey söylemiyorum.
"ERDOĞAN İYİ AMA ÇEVRESİ KÖTÜ..."
Külünk, “Cumhurbaşkanını çevresi yanlış yönlendiriyor. Cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü!” iddiasına yanıt verdi. İlk AKP'den önemli bir ismin yanıt verdiği iddiada Külünk şunları ifade etti:
"Benim derdim şu: Sokağın konuştuğu bu eksikliklerin telafi edilmesinde elimizdeki en büyük güç cumhurbaşkanımızın kendisi. Bu anlamdaki varlığı hepimiz için değerli ve önemli. Sizin söylediğinizin ben de farkındayım. Ben sokaktaki eleştirel yaklaşımlarla beyefendiyi buluşturarak eksikliklerin giderilmesi noktasında mesafe alınmasına katkı sağlamak istiyorum. Diyorum ki Türkiye’de Erdoğan sosyolojisi eriyor. Dikkat edin cümleme. Kimse farkında değil, ben bunları daha önce de yazdım, beş yıldır da söylüyorum. Mayıstan sonra “Beyler kendinize gelin. Artık Erdoğan sosyolojisi eriyor” dedim. Çünkü Erdoğan’ın kendisine ait Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı’ndan itibaren oluşmuş duygusal, akılsal ve gerçekliğe dayalı bir sosyolojisi var. Bu sosyoloji Türkiye’de her lidere nasip olmadı. Gazi Mustafa Kemal’i ayrı tutuyorum. Keza Atatürk’ün bütün yaptıklarının üstüne kezzap dökmesine rağmen CHP, halen ana damar olarak Atatürk’ün sosyolojisiyle gidiyor. Belli bir dönem Ecevit’te oldu, Erbakan’ın ve Türkeş’in de bir sosyolojisi oldu ama onlar iktidar sosyolojisi değildi.
AK Parti sosyolojisini 2023’te sokak eritti. Cevabını verdi ama Erdoğan’a sahip çıktı. 2024’ten sonra beyefendinin “mesajı aldık” diyerek gereğini yapmasını bekledi. Küresel tablo insanların sofrasına da dokunmaya başlayınca ve neoliberalizmde ısrar edilince “Erdoğan sosyolojisi eriyor” dedim. Bu döner mi? Döner. Ben de bu konuları açıktan konuşuyorum. Ben AK Parti’nin kurucusuyum. Bu anlamda benim AK Partililiğimi ve sayın Erdoğan’la hukukumu sorgulamak hakkına hiç kimse sahip değil.
Her gün ekranlarda parti politikalarını alkışlayan arkadaşlar var. Peki yarın bir seçimdeki olası iktidar değişiminde sayın cumhurbaşkanının hatalarını tepeden tırnağa konuşacak olanlar kim? Aynı adamlar. Peki, neden siz cam bardak çatladıktan sonra konuşmayı düşünüyorsunuz da şimdi susuyorsunuz? Asıl ben bardak çatlamasın diye uğraşıyorum."
Kaynak:Cumhuriyet