Geçen yazımda başladığım AK Parti’nin hegemonyasına dair yazı dizime bir yazılık ara verip, iktidarın Ankara’daki aday tercihinin nedenini irdelemek istiyorum…

Başlıktaki soruyu yanıtlamak için 2019’a dair birkaç noktayı hatırlatmakta fayda var…

İlk olarak her ne kadar 2017’de istifa ettirilmiş olsa da Melih Gökçek döneminin yorgunluğunun gölgesi AK Parti’nin üzerinde geziniyordu. Ayrıca 2014’te Mansur Yavaş’ın Gökçek’e karşı seçimleri kazandığı, ancak bir katakulli ile seçmen iradesinin sandığa yansımadığı da yaygın kabul görmüştü. Yani Yavaş, mağdurdu. Üstelik Yavaş’ın karşısına koyulan aday Ankaralı bile değil, Kayseriliydi.

Yine bu konjonktürde henüz ZP ortaya çıkmamış, İYİP utangaç iktidar yandaşlığına başlamamıştı. Yani milliyetçi eğilimi İstanbul’a göre çok daha yüksek olan Ankara’da MHP haricindeki milliyetçi blokta bir bütünlük söz konusuydu. Üstelik bu durum normal şartlar altında Cumhur İttifakı’na oy veren milliyetçi seçmen için de geçerliydi. Yani bu seçmenler dahil Mansur Yavaş etkisiyle CHP’ye oy veren azımsanmayacak bir kitlenin varlığı söz konusuydu. Bunun en iyi örneklerinden biri de Altınok’un başkan olduğu Keçiören sonuçlarıydı.

2019’da Keçiören’de Turgut Altınok %63’le seçilirken, Cumhur İttifakı bu oyu büyükşehire taşımakta başarısız oldu ve Keçiören’in büyükşehirde AK Parti’ye verdiği oy %53’te kaldı. Başka bir ifadeyle, Turgut Altınok’un ilçede aldığı oy ile Cumhur’un büyükşehirdeki oyu arasında 49 bin 535 fark oluştu. Bu, azımsanmayacak bir fark. Çünkü bu fark, Ankara’daki toplam oyun yaklaşık %1,5’una tekabül ediyor, üstelik bir artı-eksi hesabı yapıldığında geçen seçimlerde oluşan 124 binlik farktan geriye çok da bir şey kalmıyor.

Nitekim Cumhur İttifakı da milliyetçi oyların büyükşehirde Yavaş’a yönelmesini bu yüzden Altınok’la engellemek istiyor. Yani ilçesinin seçmen sayısının çokluğu ve Altınok’un bu seçmen grubu üstündeki etkisi vasıtasıyla.

Elbette Yavaş’a Ankaralıların teveccühü ortada. Ancak matematik de, Cumhur İttifakı’nın tercih nedeni de bu. Dolayısıyla Ankara’da da kıran kırana bir yarışa tanık olacağız. Ayrıca ZP ve İYİP’in seçimlere ayrı adaylarla gidiyor olması da cabası… İşte bu durumda İYİP ve ZP’ye yönelme olasılığı olan muhalif milliyetçi seçmen üzerinde Yavaş’ın yaratacağı etkinin önemi son derece büyük.