Boykot çağrısının ardından 'Vatan haini' diyen o isim konuştu

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart'ta tutuklandı. İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP, demokratik bir hak olan ve geçmişte AKP Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da yaptığı gibi "boykot" çağrısında bulundu. AKP'liler, Erdoğan'ın geçmişte Doğan Grubu'na yönelik boykot çağrısını unutup CHP'yi yerli ve millî markaları hedef almakla suçladı.
CHP’nin boykot çağrısını eleştiren Erdoğan’ın arşivi açıldı! Hiç hoşuna gitmeyecek
Boykot çağrısının ardından AKP ve destekçileri sosyal medyada tepki gösterdi.
Üç yıl boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Basın Müşaviri olan ve DBL Entertainment'ın patronu Abdülkadir Özkan, EspressoLab ile ilgili tartışmalı bir görüntüyü paylaşan AKP yanlısı Zafer Şahin'in gönderisini alıntılayarak, "Bu açık ve net sermaye düşmanlığıdır! Vatan hainliğidir!" dedi.
Özkan'ın paylaşımının ardından sosyal medyada yurttaşlar, birçok büyük konser etkinliği düzenleyen DBL Entertainment'a karşı boykot çağrısı yapıldı.
Şirketin, gençlerin yoğun ilgi gösterdiği birçok konser etkinliğinin düzenleyicisi olduğu öğrenildi.
Türkiye'de yaşanan son gelişmelerden haberdar edilen şirketin bünyesinde Türkiye'ye gelecek bir sanatçı etkinliğini iptal etti. T24'ün haberine göre Trevor Noah, 23 Nisan'daki gösterisini iptal etti.
Noah'ın ardından müzisyen Ane Brun da, Türk hayranları tarafından bilgilendirildikten sonra boykota katılacağını açıkladı.
Brun, "Demokratik haklarını savunmak isteyen 301 üniversite öğrencisi şu anda hapiste. İstanbul DBL'deki konserinizin organizatörü bu hak ihlalini destekliyor. Boykot ediyoruz, yanımızda olun!" paylaşımlarına, "Farkında değildim. Öğrencileri destekliyorum. Harekete geçiyorum." yanıtını verdi.
Şirketin, dünyaca ünlü müzik grubu MUSE'u da getireceği öğrenildi. Sosyal medyada yurttaşlar bu etkinliği de boykot çağrısı yaptı.
Etkinlik iptallerinin ardından eski Diyanet Basın Müşaviri Özkan bir açıklama yaptı.

Özkan, sosyal medya hesabından şunları kaydetti:
Zorunlu Açıklama
Ülkemizde son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde “boykot” protestolarını istenmeyen ve toplumun birçoğunun tasvip etmeyeceği düzeye ulaştıran kötü niyetli bir kaç provokatörü eleştirmek amacıyla dün bir sosyal medya paylaşımı gerçekleştirdim.
Yapmış olduğum bu paylaşım, son derece iyi niyetli amacından saptırılarak, bir algı operasyonuyla en basit anayasal hak olan protestoyu eleştirdiğim şeklinde yansıtılmıştır.
Ortaya çıkan bu durumdan ve yanlış anlaşılmadan ötürü derin bir üzüntü içindeyim.
Yaşanan sürecin bu gerçeklikle değerlendirilmesini rica eder, herkese ailesi ve sevdikleriyle huzurlu ve sağlıklı bir bayram dilerim.
Özkan bir de Odatv'ye konuştu. Özkan şunları ifade etti:
"Boykot günün sonunda herkesin yasal hakkıdır ancak yine iş vandalizme dönüşürse yine aynı şeyi söylüyorum vatan hainliğidir
Ben Türkiye'de devam eden protestoları ve boykotu değil bir kahve firmasının İstanbul'da bir şubesine yapılan saldırı özelinde vandalizmi eleştirdim. Benim orada 'vatan hainliği' dediğim şey camı çerçeveyi indirenler, bugün olsa yine aynı şeyi söylerim. Bir protestoda polise saldırmak, kesici delici enstrüman kullanmak, herhangi bir özel firmanın mülkiyetine zarar vermek bunlar vandallıktır.
Ben orada Espressolab’a saldıranlara diyorum, protesto hakkını kullananlara neden vatan haini diyeyim.
Yoksa boykot protesto herkesin yasal hakkıdır. İsteyen istediğini istediği şekilde protesto edebilir, şiddete karışmamak kaydıyla.
Sayın İmamoğlu İstanbul'a Bellini’nin Fatih tablosunu satın aldığı zaman, herkes tepki verirken ben alkışlayan tweet attım. Akit gazetesi tarafından hedef gösterildim. Tablo ile ilgili vermiş olduğum destek de ortadadır.
Dolayısıyla kim olduğum bellidir. Hiçbir şekilde partizanlık ya da siyasal ideoloji gözeterek iş yapmıyorum. Ben Türk toplumu kazansın, Türk milleti kazansın, toplum olarak hep beraber huzur ve barış içinde yaşayalım diye kültür ve sanata katkı sağlamaya çalışıyorum.
Anlamadan dinlemeden bir akıl tutulması yaşanmasına da anlam veremiyorum. Bakıyorum kelli felli gazeteciler, sanatçılar konunu hiçbir detayına hâkim olmadan bir sosyal medya paylaşımı üzerinden yorum yapıyorlar. Bu Türkiye'ye yakışmıyor. O insanların entelektüel derinliğine de yakışmıyor. Umarım Türkiye bundan hızlı bir şekilde kurtulur
Ben uzun zaman başbakan başdanışmanlığı yaptım. Geçmişte de bu dönemlerde Odatv'ye verdiğim röportajlar var. Bakın hepsine hepsi hükümet eleştirisi içerir. Ben içinde bulunduğum siyasal yapıyı zaten her türlü eleştirdim. hiç bir zaman AK Partili olmadım AK Partici de olmadım. Görev sürem bitti istifa ettim İstanbul'a döndüm."
Öte yandan eski Diyanet çalışanı Özkan'ın bahsettiği görüntü ortaya çıktı. İlk olarak protestocuların mekandakilere sözlü çağrıda bulunduğu içerdekilerin de bir 'cisim' atarak fiziksel şiddeti başlattığı görüldü.
Eski Diyanet personeli Özkan'ın bu görüntüleri gördükten sonra mı yoksa öncesi de mi Oda TV'ye konuştuğu hakkında bir bilgi yok .
Kaynak:t24, odatv, halktv.com.tr