Alman bakandan Erdoğan yorumu: Kandırıldık

Alman bakandan Erdoğan yorumu: Kandırıldık
Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth, "..Bu yüzden geriye dönüp baktığımda Erdoğan'ın demokrasi söylemini, benim gibi romantik Avrupalıları kandırmak ve aslında iyi şeyler yaptığına inandırmak için kullandığını görüyorum." dedi.

Almanya Kültür Bakanı ve Yeşiller Partisi’nin önde gelen isimlerinden Claudia Roth, T24'ten Gazeteci Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda Türkiye-AB ilişkileri, demokrasi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikaları hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Roth, özellikle İmamoğlu operasyonunun , Avrupa Birliği ile ilişkilerin geleceğini olumsuz etkilediğini vurguladı.

İstanbul’a İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için gelen gelen Roth ayrıca 19 Mart operasyonunu protesto edenlerle dayanışma göstermek amacıyla Türkiye’deydi.

"AB MÜZAKERELERİ KESİN GÖZÜ İLE BAKILIYORDU..."

Roth, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecine ilişkin önemli bir değerlendirmede bulunarak, 19 Mart’taki operasyonun süreci tamamen tersine çevirdiğini söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’tan aldığı bilgilere dayanarak konuşan Roth, “19 Mart baskını öncesinde Alman hükümeti, Türkiye ile donmuş olan tam üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyordu” dedi.

Ancak Roth’a göre, mevcut koşullarda Avrupa Birliği’nin “Hiçbir şey olmamış gibi” Erdoğan ile el sıkışması artık mümkün değil.

"ÜÇ KEZ SEÇİMİŞ BAŞKAN HAPİSTEYKEN AB KAPILARINI AÇMAMALIYIZ"

Roth şunları da ifade etti:

"Türkiye’nin AB üyesi olması için mücadele ediyorum. Ama 19 Mart'ta olanlardan sonra bu mümkün mü? Üniversitenin dekanı İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmek için yasal bir neden olmadığını söylese de 30 yılı aşkın bir süre sonra İmamoğlu’yla beraber o kadar insanın diploması iptal edilmişken bu mümkün mü? Yargı bağımsızlığı yok, üniversitelerin bağımsızlığı yok... Türkiye'de şu anda hiçbir kurumun bağımsızlığı yok. Bütün bunlar çok yanlış. Üç kez seçilmiş bir belediye başkanının bu şekilde hapiste tutulduğu türden bir Türkiye'ye AB'nin kapısını açmamalıyız.

Ekrem İmamoğlu'nun yanındayız, öğrencilerin yanındayız, gazetecilerin yanındayız. Üç kez demokratik olarak seçilen İstanbul Belediye Başkanı'nın özgürlüğü için mücadele edenlerin yanındayız. Ben Türkiye'de demokrasi için savaşanların yanındayım. Bu kadar çok genç öğrencinin sokakta olması dokunaklıydı. Bugün konunun sadece İmamoğlu ile ilgili olmadığını ve demokratik bir ülkede yaşamak istiyorlarsa gelecekleri için savaşma zamanının geldiğini ilk anlayanlar gençler oldu. Bu yüzden onları gelecekleri için savaşan kişiler olarak görüyorum. Geleceklerini otoriter bir rejimde değil, demokratik bir ülkede görmek istiyorlar.

Claudia Roth’un en çarpıcı değerlendirmesi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasi söylemi üzerine oldu.

claudia-rotherdogan-kirli-secim-kampanyasi-yurutuyor-h93746.webp

Roth, şunları ifade etti:

"Avrupa'da başlangıçta, bence çok fazla kişi Erdoğan'ın Kemalist hükümetlerden sonra gerçekten bir tür demokrasi kurmak istediğine inanıyordu. Ancak en başa dönüp Erdoğan’ın en baştaki açıklamalarını analiz ederseniz, hedeflerine ulaştıktan sonra demokrasi tramvayından ineceğini aslında kendisi baştan söylemişti. Bu yüzden geriye dönüp baktığımda Erdoğan'ın demokrasi söylemini, benim gibi romantik Avrupalıları kandırmak ve aslında iyi şeyler yaptığına inandırmak için kullandığını görüyorum."

Roth, bu süreçte sorumluluğun artık Avrupa Birliği’nde değil, doğrudan Türkiye'de olduğunu da belirtti.

1744575905320-spitzenpolitiker-der-gruenen-in-ankara.jpg

Kaynak:T24