Akşener: Devlet aklı diye bir kavram kalmamış
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 2 büyük depremden etkilenen Adıyaman’ı bugün ziyaret etti. Besni ilçesinde depremzedelerle bir araya gelen Akşener, incelemelerin ardından yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Depremden sonra bölgeye giden milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarından oluşan heyetten sahaya ilişkin bilgi almaya başladık. O bilgiler ışığında mümkün olduğunca bir canın kurtulabilmesi için her kapıyı çaldık, çalmaya devam ediyoruz. Bir can. O bir sayı değil, bir can. Dolayısıyla insanlarımızın kurtarılabilmesi, enkaz altından sağlıkla çıkabilmesi için elden gelen gayreti göstermeye çalıştık. Muhalefetin halkın avukatı olması gerektiğine inanırız. Bizim sizin sesinizi duyurmak gibi bir görevimiz var. İktidarın da sizin problemlerinizi çözmek gibi bir görevi var. Onların işi çok. Biz o sesi, proje yapıp iletmek zorundayız.
'Salgın hastalık çıkacağından korkumuz var'
Bugün yaptığım incelemelerde gördüğüm şu: Gıdaya erişim kolaylaştı. Orada bir sorunumuz yok. Suya erişim çok zorluydu. Orada da sorunumuz yok ama şu anda iki derin problem var. Birisi barınma, ona bağlı ısınma. Tüpler üzerinden hem ısınma hem aydınlanma hem de yemek pişirmeye dair bir çalışma var. Onu sahadan aldığımız bilgiler ışığında Cumhurbaşkanı’na ben iletmiştim. Dolayısıyla bu başladı. Şimdi ilaç. Salgın hastalık çıkacağından korkumuz var. Ben 99 depremini yaşamış bir insanım. O günle bugün arasında bir fark var. O gün yazdı, bugün kış.
Isınma ve barınmaya dair eksiklerimiz var. Bunların acilen tamamlanması lazım. Bir diğer konu da tuvalet ihtiyacı. Kadınlar bunu söyleyemiyor ama tuvalet ihtiyacı çok üst seviyede. Kadınlar açısından bu iş çok zor. Bir çadır kente gittik, güzel ama iki tuvalet yapmışlar. Buna zaman ayrılması gerekiyor. Anne ve babasını kaybetmiş çocuklarla özel olarak ilgilenilmesi gerekiyor. Böyle dönemlerde çocuk çalınır. Organ için çalınır, satılmak için çalınır, başka şeyler için çalınır. Annesini, babasını kaybetmiş çocukları Allah rızası için devletin kurumlarına teslim edin. Diyelim ki ulaşamadınız, bizi arayın. Bizi arayın, biz teslim edelim. Lütfen, çok rica ediyorum; küçük çocukların peşinde olacaksınız.
Yaraları sarma konusunda gittikçe daha iyi olabiliriz. Milletimizin feraseti, irfanı, yardımlaşma duygusu inanılmaz. 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için' anlayışımız tecelli etti. Bunu hep beraber görüyoruz. Bu da çok önemli ve değerli. Bu milletin bir mensubu olmaktan çok gurur duyuyorum ama bu dönemde bir şey görüldü; Ben aynı esnaf gezer gibi geziyorum. Partimi esnaf dükkanlarının içinde hiç övmedim, bir başka partiyi yermedim. Sadece dinledim ve ilettim. Burada da öyle geziyorum. Biz yangın söndürmek üzere geziyoruz. Yangından mal kaçırmak gibi bir telaşımız yok. Şunu söylemek zorundayım; bu tek adam sistemi, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi kurumlarımızın içini boşaltmış, kurum diye bir kavram kalmamış, devlet aklı diye bir kavram kalmamış. Buna bağlı olarak da liyakat ortadan kalmış. Bugün sadece sizin aracılığınız ile iletiyorum. Günü geldiğinde elbette daha farklı açıklamalarda yapacağız. Arkadaşlarımla birlikte incelemelerde bulundum. Buradan aldığım her bilgiyi bizzat ileteceğim. Yapılmasını takip edeceğim, Adıyaman’ın sesi olmaya gayret edeceğiz.”