Diyanet'in çağrısına doktorların itirazı var!
Kahramanmaraş ve en az 10 il 6 Şubat'ta iki büyük depremle sallandı. 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremde en az 43 bin kişi yaşamını yitirdi, on binlerce bina yerle bir oldu. Depremde 19'uncu güne girilirken depremzedeler çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Depremden etkilenen en az 20 milyon kişi beden, zihin ve sosyal yönler açısından büyük yıkıma uğradı.
Depremin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'kader' açıklamasının ardından Diyanet ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 'manevi rehberlik' çağrısında bulundu. Depremzedeler için gönüllü olabilecekler arasından Gönüllü olabilecek kişiler arasında 'İlahiyat Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Psikoloji, Sosyal Hizmet, Acil Yardım ve Afet Yönetimi akademik birimlerinde görev yapanlar başta olmak üzere manevi rehberlik ve/veya psikolojik danışmanlık konularında uzmanlaşmış gönüllüler' gösterildi.
Yıkımın ve travmanın büyüklüğü artacak!
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Merkez Yönetim Kurulu, 'manevi rehberlik' açıklamalarına tepki gösterdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada "Bilimsel olarak etkinliği bilinen yöntemlerden uzaklaşmak yıkımın ve travmanın büyüklüğünü arttıracaktır" denildi.
Depremin neden olduğu geri dönüşlü olmayan kayıpların yanı sıra bedensel, ruhsal toplumsal önlenebilir, hafifletilebilir, onarılabilir etkileri uzun süredir bilimsel çalışmalarla ortaya konulduğu vurgulanan açıklamada, bu dönemde atılacak plansız adımların afete uğramış insanlarda geri dönülemez sorunlara neden olacağı ifade edildi.
Verilmesi gereken hizmet ruh sağlığı hizmeti
YÖK'ün 'manevi rehberlik' yapabilecek gönüllü çağrısına ilişkin açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"İlgili yazınızda 'destek olmak' ifadesi geçmekte ve bu desteğe gönüllü olmak üzere 'manevi rehberlik' yapabilecek öğretim üyelerine çağrıda bulunulmaktadır. Raporumuzda ve sahadan aldığımız bildirimlere göre bölgedeki temel sağlık hizmetlerinin sunumu acil bir ihtiyaçtır. Bölgedeki insanlarımızın ruh sağlığının değerlendirilmesi ve ruh sağlığına yönelik müdahale ve desteğin sağlanması elzemdir. Afet ve travmanın neden olduğu ruhsal zorlanmaya yönelik yapılacak müdahale, danışmanlık ve destek psikoloji ve psikopatoloji bilgisi gerektiren tedavi yaklaşımlarıdır.
Bu durumlarda verilmesi gereken destek ve danışmanlık ruh sağlığı hizmetidir.
Depremin neden olduğu kitlesel travmalardan sonra ruh sağlığı hizmeti içinde psikososyal destek, sonraki ruhsal yaralanmayı azaltan en önemli müdahaledir. Psikososyal desteğin evrensel ilkeleri bellidir. Bu ilkelerden en önemli olanları zarar vermemek ve kişiye özgü gereksinimlerin tespit edilip gereksinimlerin karşılanması, en azından karşılanması ile ilişkin kurumsal bir çabanın gösterilmesidir. Psikososyal destek sırasında kişi dini danışmanlığa ihtiyaç duyuyorsa bu gereksinmenin karşılanması için psikodestek sağlayan ruh sağlığı çalışanı uygun yönlendirme yapacaktır. "
Vatandaşların 'dini bilgi ve dini rehberlik' almak istemelerinin temel insan hakkı olduğu dile getirilirken "Ancak ruhsal zorlanma, hastalık ya da bozukluklarda alınması gereken ya da sunulması gereken, ruh sağlığı hizmetidir" denildi.
Açıklama şöyle devam etti:
"Psikoloji ve psikopatoloji bilgisi olmayan kişiler tarafından bireysel ihtiyaç gözetilmeden verilecek desteğin bireyin yanlış değerlendirilmesine, kriz durumunda yaşanan ruhsal zorlanmanın artmasına neden olacağı aşikardır.
Yükseköğretim Kurulu’nun süreç içerisindeki desteği ve organizasyona katkısının çok önemli olacağını, çağrınızın ülkemizin desteğe ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğu şu günlerde çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz.
İlgili yazınızın bu çerçevede psikoloji ve psikopatoloji alanında yetkin olmayan hatta zarar verici olma olasılığı yüksek olan müdahalelere neden olacağından, ruh sağlığı meslek mensuplarına tanımlanmış ruh sağlığı hizmeti sunumunda alan ihlaline yol açacağından ilgi yazınızda bahsedilen 'manevi rehberlik ve psikolojik danışma' ifadesinin yeniden değerlendirilmesini, psikolojik danışmanlığın sadece ruh sağlığı çalışanlarının yapabileceğinin göz önünde bulundurulmasını, görevlendirilecek din görevlilerinin sadece psikososyal destek sırasında tespit edilen bireysel gereksinimlere göre dini danışmanlık sınırlarında görev yapmalarının sağlanmasını ve alanda çalışan psikososyal destek elemanlarının dini danışmana yönlendirme gereksinimlerine göre planlama yapılması için gereğini arz ederiz."