Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden 'yağış' açıklaması
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, bölgedeki uzun yıllar ocak ayı yağış ortalaması 76,2 milimetre olarak ölçüldü. Geçen yılın ocak ayında da bölgeye 76,2 milimetre yağış düştü.
Bu senenin aynı döneminde bölgede 160 milimetre yağış görüldü. Böylece, Marmara Bölgesi'nde yağışların geçen yılın ocak yağışlarına göre yüzde 100'den fazla arttığı hesaplandı.
Ocak ayında yağışlar Marmara Bölgesi'nin tamamında artış gösterirken bölgede son 40 yılın en yüksek 2. ocak ayı yağışları görüldü.
"Yağışların nedeni atmosferik nehir"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi'nde ocak ayında yağışların arttığını söyledi.
Bundan önce bölgede yağışların oldukça azaldığını belirten Şen, "Ocak ayının başında Marmara Bölgesi'nde meydana gelen ve kuraklığın önemli oranda kırılmasında etkili olan yağışların nedeni atmosferik nehirle alakalı." dedi.
Şen, tropiklerin nemli ve sıcak havasını binlerce kilometredeki orta ve yukarı enlemlere taşıyan hızlı jet akımın atmosferik nehirler olduğunu bildirdi.
Okyanus üzerinde oluşan tipik bir atmosferik nehrin Amazon'dan çok daha fazla su taşıyabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Şen, "Ocak ayında Marmara Bölgesi'ni etkileyen atmosferik nehrin, Moritanya ve Senegal açıklarından Atlas Okyanusu üzerinden aldığı nemi Sahra Çölü ve Akdeniz ile Ege Denizi üzerinden bölgeye taşıyarak, şiddetli yağışların oluşmasına neden oldu." diye konuştu.
Şen, bu nehrin tropiklerden su çekebilecek uzunluğa ulaşmasının atmosferdeki dalgaların genliğinin artması ile ilgili olduğunu söyledi.
Bu durumun, Arktik salınımın negatif fazda olduğu zamanlarda daha fazla gerçekleştiğini vurgulayan Şen, "Geçtiğimiz senenin son aylarında arktik salınım pozitif fazda kaldı ve büyük dalgalar oluşmadığı için yeterli yağış oluşmadı. Ama ocak ayında güçlü negatif faz hakim oldu ve Marmara Bölgesi yüksek yağış aldı. Tahminler bu durumun yakın dönemde de devam edeceği yönünde." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Şen, genelde şiddetli kurak dönemleri takip eden dönemlerde şiddetli yağışların meydana geldiğini belirtti.
İklimlerin sarkaçlarda olduğu gibi bir ekstremden diğerine salındığını anlatan Şen, "Hem şiddetli yağış hem de toprağın kuru olması sel ve taşkın olaylarına zemin hazırlar. Bu nedenle böyle zamanlar için hazırlıklı olunması can ve mal kaybını azaltılması açısından önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.