İsmail Küçükkaya

İsmail Küçükkaya

Yeni Güniz Sokak, Barış Sitesi No. 13

Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettim. Geçen hafta telefonla konuşmuş ve randevulaşmıştık, dün öğleden sonra yeni ofisinde yaklaşık 1 buçuk saat görüştük. Esasen randevumdan yarım saat önce gitmiştim, gözlem yapmak için; bekleme odasında diğer ziyaretçilerle sohbet etme imkanı da buldum. Ben içeri girdiğimde Sivas'tan 2 kişi, Yozgat’tan 2 kişi, İstanbul’dan 1 baba ve iki kızı oradaydı. Daha sonra biri Ankara biri Mersin’den 2 ilçe belediye başkan aday adayı da geldi.

Ofis, fotoğrafta da gördüğünüz gibi müstakil bir bina. Tripleks/3 katlı. Hatta küçük, hoş bir çatı katı da var.

ismail-kucukkaya1.jpg

Hani Demirel için Güniz Sokak vardı, Çankaya’da... Uzun yıllar siyasetin nabzının attığı ev/ofis. Kılıçdaroğlu’nun ofisi bana orayı anımsattı: Barış Sitesi No 13.

Siyasette uzun yıllar belirleyici olan duayen isimler aktif politik hayattan sonra da bir kenara çekilip oturmuyorlar. Gelişmeleri takip edip ‘bir bilen’ olarak tecrübelerini aktarıyorlar.

Binada giriş katında korumalar var. Çay/kahve servisi yapan görevliler de... Şık bina, özenli döşenmiş. Bekleme salonunda klasik müzik çalıyor. Kılıçdaroğlu ziyaretçilerini üst katta kabul ediyor.

ismail-kucukkaya-001.jpg

Önce hal/hatır sorduk birbirimize. Kemal bey iyi görünüyordu. Zindeydi. Şık da giyinmişti. Ne içmek istediğimi sordu, çay rica ettim. Kemal Bey'in danışmanı Abdurrahman bey ‘seviyorsanuz, keçiboynuzu çayı da var’dedi. Hani genel merkezde de onu ikram ederlerdi. Güzel porselen fincanlarda keçiboynuzu çayı içtik, o bitince normal çay da geldi.

İlk olarak "Zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sordum; "Kitap okuyorum. Yazı yazıyorum. Akademisyenlerle görüşüyorum. Ziyaretçilerimi kabul ediyorum. Haberleri takip ediyorum" dedi. Sadece ziyaretçi yoğunluğunu düzene sokmak gerektiğini söyledi. Randevusuz çıkıp geliyorlarmış. ‘Hayır da diyemiyorum’ diye tebessüm etti. Bir sistem oturtacaklar.

TARİHİ DİYALOG

Sonra "Sizinle açık konuşalım" dedi ve off the record/kayıt dışı kaydını düştü. Sadece genel izlenim anlatmam üzerine anlaştık. Fotoğraf da çektirdik. "Bu sohbet zaman içinde yorum ve analizlerinizde işinize yarar" diye ekledi.

Özgür Özel’le biri devir teslimden önce olmak üzere iki kez görüşmüş. Uzun/açık sohbet gerçekleştirmişler. "Eski/yeni genel başkanlar olarak sana bunları şimdi söylemeliyim" diyerek duygu, düşünce ve uyarılarını iletmiş. "Sen artık genel başkansın. Bunları bilmeye hakkın var" cümleleriyle özel anekdotlar anlatmış.

Partisi için kaygıları var. Partinin DNA’sının ve tarihi kimliğinin değişmesinden ve diğer partilere benzemesinden endişe ediyor.

"Özgür bey ne yaptı?" diye sordum. Dikkatle dinlemiş, notlar almış. Uzun sohbetimizin bir yerinde Özgür Özel’in dürüst bir kişi olduğunu söyledi. ‘Akçeli işlere girmez’ dedi.

Politik gelişmelere dair bir iki somut soru yönelttim. Mesela aday tartışmalarıyla ilgili…

“Ben artık bunları Özgür Bey'le konuşmam. Bana sorsa bile olmaz. Genel Başkan O" diyerek çok doğru ve etik bir çerçeve çizdiğini gösterdi, Özel’le ilişkisinde 2. görüşmelerinde Özgür bey ‘nasıl görüyorsunuz’ diye sorunca 2 konuda eleştirisini ifade etmiş. Bana yine "off the record" anlattı.

Kemal bey, Özgür Özel’e ilk genel başkan olduğu dönemde Önder Sav’la yaşadığı tarihi bir diyalogu aktarmış. ‘Bak bunu ilk kez birisiyle konuşuyorum’ notunu ekleyerek. Gerçekten de çok çarpıcı bir olay. Maalesef tüm bu anlattıklarımın hiç birinin detayını veremem.

İttifaklardan, yerel seçim sonrasına, adaylardan 2028 hesaplarına uzun bir sohbet oldu. İttifaklık ilişkilerini de anlattı. ‘Altılı masadaki’ ve kampanyadaki en samimi davranan parti ve lidere kadar söyledi.

Dediğim gibi 'off the record' bir görüşmeydi. İzlenimlerim böyle. Kemal Bey'in duygu ve düşüncelerini anladım. Yapmak istediğini de. İyi niyetli bir şekilde partisini düşünüyor. İzliyor. Türk demokrasisini düşünüyor. Bazıları merak edebilir, etik bir duruşu var. Yadırganacak bir tutum içinde değil.

Çıkarken değerli izleyenlerinize ve ekip arkadaşlarınıza selamımı iletin dedi. Üstümde kalmasın hepinize bolca selamı var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Küçükkaya Arşivi