İsmail Saymaz
14 MAYIS’A 45 GÜN KALA : Yargıtay'dan 14 Mayıs ayarlı karar
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ve Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül hakkında hapis cezası vermeye gerek görülmeyen ikinci MİT Tırları Davası, Allah’ın işine bakın ki, 14 Mayıs’a 45 gün kala uykudan uyandırıldı!
Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı, Berberoğlu ve Gül’e FETÖ’ye yardımdan ceza verilmesi için bozdu.
Tesadüf olabilir mi?
Asla değil.
Cumhur İttifakı’nın, ömrünü uzatabilmek için, siyasallaştırdığı ve Beştepe Hukuk Bürosu’na çevirdiği yargıyı seçim kampanyasında kullanacağı çoktandır belliydi.
HDP’ye açılan kapatma davası da…
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun cezalandırılması da…
Ekrem İmamoğlu’nun siyasal yasaklı hale getirilmek istenmesi de 14 Mayıs kampanyasının birer adımı. Bu adımlardan sonuncusu ikinci MİT Tırları Davası’nda atıldı.
AYDINLIK’A AYNI HUKUK, CUMHURİYET’E AYRI
MİT'e ait tır 19 Ocak 2014'te Adana'da durduruldu. Mühimmat taşıdığı öne sürülen tıra dair haber iki gün sonra Aydınlık’ta yayınlandı.
Dava açılmadı.
Ta ki Cumhuriyet, 29 Mayıs 2015'te görüntüsünü yayınlayana kadar.
Erdoğan, “Yanlarına bırakmayacağım” dedi.
AK Parti'nin tek başına iktidar olduğu 1 Kasım 2015’teki genel seçimden sonra Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı.
Görüntüleri verdiği iddiasıyla Berberoğlu’na 2016'da casusluk ve FETÖ’ye yardımdan dava açıldı.
Aydınlık Davası’nı düşüren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Berberoğlu'na casusluktan 25 yıl hapis cezası verip FETÖ’ye yardımdan dosyayı ayırdı. Berberoğlu cezaevine gönderilirken, Kılıçdaroğlu protesto için Ankara'dan İstanbul'a yürüdü.
Öyle kindar ve insafsız bir karardı ki...
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, “Bu kadar olmaz” diyerek, gizli bilgileri açıklamaktan 5 yıl 10 ay ceza verilmesini isteyerek, hükmü bozdu.
Berberoğlu, 2018 yılında bir daha milletvekili seçildi. Davanın durdurulması için Yargıtay’a başvuruldu. Berberoğlu, tekrar seçildiği için dokunulmazlık kazanmıştı. Yargılamanın sürdürülmesi, ancak dokunulmazlığının yeniden kaldırılmasıyla mümkün olabilirdi.
Yargıtay itirazı reddetti.
Berberoğlu'nun milletvekilliği 2020’de düşürüldü.
Anayasa Mahkemesi tutuklu yargılandığı için kişi güvenliği ve hürriyeti ile siyasi faaliyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
14. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’yi tanımadı.
Berberoğlu'nun ikinci başvurusu üzerine AYM, hukukun çiğnendiğini kayda geçirdi.
Ve mahkeme, 8 Şubat 2021'de Berberoğlu'nun dokunulmazlığı kaldırılıncaya kadar yargılamanın durmasına karar verdi. Berberoğlu, TBMM'ye geri dönerken…
İddianameyi yazan eski İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan, AYM üyeliğiyle, Hakim Akın Gürlek de Adalet Bakan yardımcılığıyla ödüllendirildi.
14 MAYIS’A 45 GÜN KALA
Bugüne gelirsek…
Berberoğlu ile bugün Adalar Belediye Başkanı Gül hakkındaki FETÖ’ye yardım suçundan ayrılan dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2019’da sessizce sonuçlanmıştı.
Berberoğlu’nun ana yargılamada gizli kalması gereken bilgileri açıklamaktan mahkum olduğu, bu eylemin örgüte yardımı kapsadığı belirtilerek, hüküm verilmesine yer olmadığına karar verildi.
Ve ana davada Gül’ün eyleminin soruşturmanın gizliliğini ihlal olarak vasıflandırıldığı belirtilerek, dava düşürüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi 2020 yılında kararı onadı.
Dosya üç yıldır Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ndeydi. Berberoğlu’nun avukatı Yiğit Acar’a göre Yargıtay’ın kararı 14 Mayıs sonrasına bırakması bekleniyordu. Ancak iki ay kala dosya uyandırıldı!
Yargıtay 3. Ceza Dairesi FETÖ’ye yardım veya örgüt adına suç işleme bakımından hapis cezası verilmesi gerektiğini savunarak, hükmü bozdu.
Avukat Acar, karar tarihi olarak 20 Aralık 2022 gözükse de 23 Mart 2023’te elektronik imzaların atıldığını ve metnin 31 Mart’ta Ulusal Yargı Bilişim Ağı’na yüklendiğini kaydediyor.
Bu durumda, Acar’a göre karar geçen ay verilmiş olmalı.
‘CHP’Yİ TERÖRLE BAĞLANTILI GÖSTERMEK’
Tuhaflık şurada ki…
Berberoğlu hakkındaki ana dava, dokunulmazlık kaldırılmadan yargılamaya devam edildiği için AYM’nin kararıyla durdurulmuşken, benzer bir hukuksuzluğa imza atılıyor.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, durma kararı vermesi gerektiği halde bozmaya gitti.
Acar, şöyle konuşuyor:
“Asıl suç dediğimiz devlet sırrını ifşa etmekten AYM kararıyla aklanan Berberoğlu için FETÖ’ye yardımdan ceza isteniyor. Oysa yargılaması durmuş ve beraat edeceği açıktır.”
Gül için de siparişle ceza istendiğini anlatan Acar, şöyle devam ediyor:
“Karar tarihi seçime 45 gün kala verildi. Bu meselenin CHP’yi terörle bağlantılı siyasi parti gösterme isteği olduğu görünüyor.”
Öyle görünüyor ki…
Cumhur İttifakı, 14 Mayıs’ı kazanabilmek için salt demokratik, yasal ve meşru araç ve yöntemleri kullanmayacak. İhtiyaç duyduğu anda demokrasinin kurallarını ihlal edebilir, yasallığı zorlayabilir ve meşruiyeti tartışmalı kararlar alabilir.
Ve yargı, ikinci MİT Davası’nda da görüldüğü üzere, siyaseten hükümler verebilir.
Gabonlu kızın mesajı: Onlarla birlikte olmazsam...
Karabük, günlerdir Jeannah Danys Dinabongho İbouanga adlı 17 yaşındaki Gabonlu kızın şüpheli ölümüyle çalkalanıyor.
Karabük Üniversitesi’nde hazırlık sınıfında okuyan İbouanga, 26 Mart’ta Filyos Çayı kenarında ölmüş halde bulundu.
Savcılıktan yapılan açıklamada İbouanga’da cinsel saldırıya ya da yaralama bulgusuna rastlanılmadığı, kızın boğulduğu kaydedildi.
Bu açıklama Karabük’teki siyahi öğrencileri teskin etmezken, Gabon Büyükelçiliği’nin avukatı Kerim Bahadır Şeker ön raporda, boğulma tespiti olmadığını açıkladı.
Savcılık soru işaretlerini yanıtlamadığı gibi gizlilik kararı aldı. İbouanga’nın gece vakti ayakları çıplak şekilde sokaklarda koşarken görüldüğü görüntüleri yayınlayan gazeteci gözaltına alındı.
İbouanga’nın ölümünden bir hafta sonra dün kızın ev arkadaşı, ev arkadaşının sevgilisi ve kuzeninden oluşan üç Gabonlu ile beş Türk gözaltına alındı. Şüpheliler akşam bırakıldı.
Avukat Şeker’in anlattığı kadarıyla soruşturmada erişilen bilgi ve bulgular şöyle:
İbouanga, Gabon’a cep telefonu göndermek istiyor. Bu yüzden PTT çalışanı İ.Ç. ile tanışıyor. Yardım edeceği bahanesiyle kızın numarasını alan İ.Ç., mesajlarla taciz ediyor. Hatta cinsel ilişkiye girmek için kıza 10 bin TL teklifte bulunuyor.
İbouanga, ölümünden bir gece önce erkek kuzeni C.J.A.N.’nin evinde film izledikleri sırada “Telefonumun şarjını unuttum” diyerek, ayrılıyor. Anlaşılmaz şekilde evin ön kapısından değil, arka kapısından ve çıplak ayakla çıkıyor.
Üç metrelik bir duvardan atlayıp 700 metre koşuyor.
Yolda durdurduğu D.A.’nın arabasına biniyor. D.A., kızı şehre bırakıyor. O andan sonra İbouanga’dan haber alınamıyor.
Genç kızın, ölümünden önce annesine gönderdiği cep telefonu mesajları gün yüzüne çıktı.
Mesajlar şöyle:
“Bana diyorlar ki, onlarla birlikte olmazsam bana yardımcı olmayacaklarmış”
“Sonrasında bana 10 gün beklememi söylediler”
“Para ve telefon paketi için”
“Bana 300.000 önerdiler”
İbouanga, 300 bin Orta Afrika Frankı önerildiğini ifade ediyor. Bu, 10 bin TL’ye denk geliyor. Mesajlar İbouanga’nın taciz edilip para karşılığı cinsel ilişki teklifi aldığını ortaya koyuyor.
Millet İttifakı, İYİ Parti hariç tek listeyle girebilir
Millet İttifakı’nı oluşturan altı partiden CHP, Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat partileri ortak liste noktasında uzlaşma aşamasına vardı.
Beş parti Millet İttifakı’nın çatısı altında amblemleriyle değil, CHP’nin milletvekili listelerinden seçime girecek. Kılıçdaroğlu’nun ısrarına rağmen İyi Parti, 15 şehirde ortaklaşmayı kabul etti. Bu şehirlerde oy oranına bağlı olarak CHP ya da İyi Parti listeleri tercih edilecek.
CHP’nin bileşenlerine 30 milletvekili için kontenjanı ayırdığı belirtiliyor.
Altı parti tek listeden girerse 360, beşi girerse 280 milletvekili çıkarılacağı hesap ediliyor. Nihai kararın ise cuma günü verileceği belirtiliyor.
Diğer yandan DEVA, Gelecek ve Saadet’i içeren ittifak içinde ittifak formülünden vazgeçildi. DEVA Partisi’nın kendi çatısında seçime girilmesi önerisi reddedildi.