Ayşenur Arslan

Ayşenur Arslan

Üzgünüz: Yavrunuz turp çıktı hanımefendi!

Annelerin en büyük korkusudur. Doktorun biri alacak sizi karşısına “yavrunuz şu rahatsızlıktan muzdarip” diyecek.. Ya da çocuğunuz, Berkun Oya’nın şahane filmi “Kuvvetli Bir Alkış”ta olduğu gibi ana rahmine dönmeye çalışacak..
“YAVRU VATAN” da bende hep böyle bir duygu uyandırır.
Annesinin kuzusu mu yoksa kurbanı mı, belli değildir ya!
O yavru bir çeşit proje olarak yetiştirildiği için bir türlü büyüyemez ya!

TRT’ye girdiğimde Kıbrıs Harekatı henüz yeni bitmişti.
İlk gidişim 1976 yılındaydı. Lefkoşa’da kaldığım Saray Otel’in terasında hala kum torbaları ve kurşun izleri duruyordu. TRT muhabiri olduğum için girebildiğim (bir süredir açık) Kapalı Maraş’ta, milyon dolarlık otellerin kırık camlarından ipek, goblen perdeler süzülüyordu.
Savaş ganimeti sayılan porselen tabak takımları, gümüş çatallar bıçaklar çoktan Türkiye yolundaydı.
Her şey şaşırtıcı, hatta şok ediciydi.
Mesela, üzerindeki ceket biraz dar görünen adama “rahmetli de zayıfmış” diye takılıyorlardı. Ölen Rum kastedilerek!!

Daha sonra 2000’lerde, Ada’ya adeta çöken AKP ve FETÖ ortaklığı yıllarında birkaç kez daha gittim.
Gezilerime eşlik eden Kıbrıslı dostlar artık başka şeylere dikkat çekiyordu.
Mesela, kimse gitmediği halde Ankara’nın dünya para döküp yaptırdığı camilere.. Girne’nin en güzel yerlerindeki Cemaat okullarına.. Yanı sıra, sayıları pıtrak gibi artmış kumarhanelere..
Her köşede, her inşaatta Ankara’daki abinin elleri hissediliyordu.
Ve giderek Ada’ya, o kendine has güzel habitat yerine AKP estetiği, kültürü sinmeye başlamıştı.
O kadar ki, Türkiye’nin kendilerini nasıl bir kıyımdan kurtardığını unutma noktasına gelmişlerdi. Kaç kez tanık oldum.

Şimdi Kıbrıs yine Türkiye bağlantılı iddialarla çalkalanıyor. İki açıdan.
1) Dostumuz -yavrumuz değilse bile- karındaşımız Türki Cumhuriyetler gol attı. Uzun yıllar boyunca KKTC’yi tanımayan Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan; bizim GÜNEY KIBRIS dediğimiz, AB’nin ifadesiyle KIBRIS CUMHURİYETİ’ne büyükelçi atadı. Abdülhamit’in rekor toprak kaybından sonra, Erdoğan’ın “DOST KAYBI” da bir rekora imza atmıştı.

2) O sırada bizim KKTC’deki büyükelçimiz Ankara’ya çağırıldı. Yani görevden alındı. Hayır, yukarıdaki gelişmeyle ilgisi yok. Geri çağırılma nedeni iki yıl önce öldürülen Halil Falyalı’nın kasetleri. “Nasıl yani” diyeceksiniz.. Şöyle:

Falyalı Ada’nın en en zengin isimlerinden biriydi. Oteller, kumarhaneler, limanlar.. Ve Avrupa’da yakalanma kararıyla arandığı uyuşturucu ticareti!
Asıl önemli iddia ise, şu yakınlarda patladı: Falyalı’nın elinde şantaj ya da kendisini korumak için bulundurduğu, Türkiye’nin çok önemli isimlerine dair 45 video.
Kıbrıs gazeteleri konuyu günlerce manşetten gördü. 45 videodan 40’nın MİT’in elinde olduğunu, ancak 5’inin nerede ve kimde olduğunun bilinmediğini yazdı.
İddiaları en detaylı biçimde aktaran Bugün Kıbrıs yazarı Ayşemden Akın şunları kaleme aldı mesela:
“Yolsuzluk, rüşvet, infazlar ve kayıp videolarla örülü bir karanlık tablo. Halil Falyalı suikastının ardından ardında kalan miras, sadece para değil; bir mafya imparatorluğu, bir istihbarat savaşının izleri ve devletin en derin katmanlarına sızmış bir düzen. Bu düzen hala işliyor.”

Adını kendilerinin bile bilmediği gizli tanıkları yazmaya doyamayanlar, uzun süre topa girmedi.
Ama ne zaman ki Özgür Özel konuyu Meclis grup konuşmasıyla kamuoyu gündemine taşıdı, turbun büyüğünden haberdar olduk.
Dahası, skandalın kahramanları hakkında bilgi sahibi olunca hayretlere garkolduk!
Özel şöyle özetledi durumu:
“ Erdoğan’a sormuştum. KKTC Büyükelçisi, Yasin Ekrem Serim’in organize suç örgütü lideri Halil Falyalı ile ilişkisini. Sustu. Hiçbir şey söylemedi. Hala susuyor. Kim bu Ekrem Serim? Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminden beri yanındaki kasası, Maksut Serim. Başbakan olduğundan beri ve Cumhurbaşkanlığında örtülü ödeneği yöneten kişi. Oğlu Dışişleri Bakan yardımcısı oldu, sonra da Kıbrıs’a Büyükelçi oldu. Sonra o söylediğim gün, apar topar büyükelçilik görevinden alındı. Erdoğan yanıt vermiyor ama 2014-2021 yılları arasında Halil Falyalı’nın finans müdürü Cemil Önal teker teker her şeyi anlattı. (…) Bu işin içinde siyasetçilerin, bir önceki başbakanın, şimdiki bakanın çocukları var. Bu işin içinde 45 tane kayıt var, bunların 40’ının ele geçirilmişliği, beşinin ortada durmuşluğu var. Bunun içinde Dışişleri Bakan Yardımcısıyken ve Büyükelçiyken İngiltere’deki hesaba gidip gelen büyük büyük paralar var. Bu işin içinde hem yüzen gemiler, yakalanan gemiler var, ayrı. Ama Kıbrıs’ta bütün hepsi döküldü ortaya. İnanılmaz ortaya dökülen hani ‘turpun büyüğü’ diyor ya, böyle neredeyse Kıbrıs kadar turp var.”

Başta Kıbrıs.. Son günlerde sınırlı da olsa Türkiye..
Gazeteciler yine kelle koltukta.. İddiaların üzerine gidiyor.
Gittikleri her yerde de “ay ne enteresan!” iki isim karşımız çıkıyor: Binali Bey’in casino sever oğlu Erkam ve gündemin gözde adamının oğlu Halit Fidan.

Sizin de aklınıza, 17-25 Aralık sürecinde, Bahçeli’nin de cesaretlendirmesiyle (!) konuştuğumuz “BAKAN OĞULLARI” geldi mi:

“Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Oğuz Bayraktar..”

İçişleri Bakanlığı gibi, her türlü lekeden azade olması gereken birinin oğlunun evinde kasalar, para sayma makinaları bulunduğunu da hatırladınız mı?
O günlerde dosya “CEMAAT KUMPASI” diye kapatıldı.
Bakalım bu kez bunu yapabilecekler mi?
Korku duvarını yıkan Özgür Özel..
Ya da son günlerde verdiği “mesajları” çözmeye çalıştığımız Bahçeli..
Buna izin verecek mi!!
Sahi nerede şu 5 KAYIP KASET?
Peker’e sorsak bilir mi???

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşenur Arslan Arşivi

500 yıllık öğüt: Önemli olan adalet!

07 Mayıs 2025 Çarşamba 13:19

Sabahın sahibi var!

01 Mayıs 2025 Perşembe 13:45

Ya kral delirirse!

28 Nisan 2025 Pazartesi 14:57

Mevzu bıyık!

26 Nisan 2025 Cumartesi 13:06

Hukuk artık Kafka tadında!

24 Nisan 2025 Perşembe 15:13

Ahmet Mattia'yı öldüren kim?

23 Nisan 2025 Çarşamba 17:05

Esila'ya özgürlük!

22 Nisan 2025 Salı 14:00

Ankara'nın 'derin' kavgası!

21 Nisan 2025 Pazartesi 15:23