Seçime kadar dişinizi sıkın

MAK araştırma Başkanı açıkladı; ekonomi nasıl yönetiliyor sorusuna ankete katılanların yüzde 83’ü kötü yönetiliyor yanıtını veriyormuş. ‘Hiçbir zaman böyle bir oran görmedik. Bu oran ittifakla demektir. Herkes ekonominin kötü yönetildiği konusunda oybirliği içinde’ demiş…

Gel de bunu ülkeyi yönetenlere anlat.

Gel de bunu ülkeyi yönetenlere kabul ettir.

İnsanları dinleseler, işlerin iyi gitmediğini kabul etseler kendilerine çeki düzen verme ihtimalleri var. Çeki düzen verirler demiyorum ihtimali var diyorum. Ama umut yok. Halkın da umudu yok.

MAK Araştırma Başkanı Kulat: ‘Yaşlıdan gence herkesin bize sorduğu tek soru var; seçim ne zaman?’ demiş.

Bana da sokakta, metroda, otobüste, arada burada yöneltilen tek soru bu. Aslında iki soru soruyorlar.

Birincisi, seçim olacak mı?

İkincisi, bunlar gidecek mi, iktidar değişecek mi?

Halkın bir kısmı iktidar değişmeden ekonominin düzelmeyeceğini hayat pahalılığının son bulmayacağını görüyor.

Enflasyonla birlikte toplumdaki gerilim de artıyor…

Muhabbet sırasında ‘seçim yasası yeni değişiyor demek ki seçime en az bir yıl var’ deyince kimilerini afakanlar basıyor. Bir yıl nasıl dayanacağız, erken mi olur, baskın mı olur yıldırım mı olur seçim olsun da nasıl olursa olsun diyenlerin sayısı giderek artıyor.

Haklılar… Hazine ve Maliye Bakanı başka havada. Caka satarak Türkiye ekonomik modelini dünyanın izlediğini söylüyor. Caka satarak tanımı yanlış oldu, insanlarla alay ederek.

İnsanlar bu model nedeniyle yoksullaştı. İnsanlar bu model nedeniyle yarı aç yarı tok yaşıyor. Ama Maliye Bakanı dünyaya örnek olduğumuzu iddia ediyor.

Bakan böyle de Merkez Bankası Başkanı farklı mı?

Demiş ki; enflasyonda gözlenen yükselişte., ekonomik temelden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri küresel enerji, gıda ve emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik sürecindeki aksaklıklar etkili oldu’

Yani bizden kaynaklanmıyor, küresel ve geçici…

Fesupanallah!..

Biri çıkıp Merkez Bankası Başkan Kavcıoğlu’nun kulağına değil bağıra bağıra yüzüne enflasyon geçici değil kalıcı. Küresel değil, senden kaynaklanıyor diye haykırsa…

Bakan da MB Başkanı da daha meseleyi anlamamış. Veya anlıyorlar da koltuklarını korumak için veya Saray’a hoş görünmek için veya tek kişilik hükümeti kandırmak için bu yalanları söylüyorlar.

Tek kişilik hükümet ise başka havada. Dün de altını çizdim. Pahalılığı kabul ediyor ama pahalılık olmasa Ukrayna gibi işgale uğrayacağımızı söylüyor. Suriye’nin Irak’ın durumuna düşerdik demeye getiriyor.

Aynen şöyle dedi: ‘Hayat pahalılığını değil, kaybettiğimiz özgürlüğümüzün, yitirdiğimiz sevdiklerimizin, yıkılan evlerimizin, kararan geleceğimizin acılarını konuşuyor alacaktık’

Ne diyelim iyi ki pahalılık var. Pahalılık olmasa evlerimiz başımıza yıkılacaktı, birileri ülkemize saldıracaktı. Pahalılığı kalkan yaptık kurtardık!

İktidarın küçük ortağı da sonunda hayat pahalılığını kabul etmeye başladı. Kendileri bu durumdan rahatsızmış.

Peki çözüm için ne yapıyor?

Hiç… Saray’a çıkıp yapılan yanlışları mı söylüyor?

Hayır… Pahalılığı, zamları dillendiriyor diye muhalefete kızıyor.

Bu sözleri duyunca … Ekonomiyi yönetenlerin dünyadan bir haber olduklarını görünce… Başka dünyada yaşadıklarını anlayınca…

Geriye söylenecek tek söz kalıyor?

Seçime kadar dişinizi sıkın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi