İktidar, 31 Mart yerel seçimlerinde ağır bir yenilgi aldı. AK Parti, çok uzun süre İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını CHP-İYİ Parti ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını kabul etmek istemedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve Anadolu Ajansı (AA) 1 Nisan öğle saatlerine kadar gerçeği açıklayamadı. Muhalefet bloğunun sandığa ısrarla sahip çıkması, Ekrem İmamoğlu, CHP ve İYİ Partililerin sıkı takibi sonucu, YSK Başkanı, 12 saat sonra İstanbul’da İmamoğlu’nun önde olduğunu açıklamak zorunda kaldı.
AK PARTİ KAYBETTİ
Başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere 5 büyük ilde resmi olmayan sonuçlara göre belediye başkanlığını kaybeden AK-Parti-MHP ittifakı 31 Mart yerel seçimlerinin kaybeden tarafıdır. Seçimin galibi ise CHP-İYİ Parti ittifakıdır. Bu ittifak en büyük üç şehrin yanı sıra Antalya, Adana, Mersin gibi büyük illeri de kazanmıştır. Bursa ve Uşak’ta da İYİ Parti adayları öndeyken, tıpkı İstanbul gibi seçim sonuçlarının sisteme girilmesi durdurulmuştur. Bu aşamadan sonra iktidar bloğunun seçim sonuçlarını resmen ilân ettirmeme, itiraz etme, geçersiz oyların yeniden sayılması gibi başvuracağı yollar, milli iradeyi reddetme, sonuçları zorla değiştirme anlamına gelecektir ki, iç ve dış
kamuoyunda kabul görmeyecektir. Böyle bir girişim sadece Türk demokrasisine ve hukukuna olan güveni daha da aşağıya çekecektir.
DÖNÜM NOKTASI
Yerel seçim sonuçları, Türk siyaseti açısından bir dönüm noktası, bir kırılma noktası niteliğindedir. AK Parti’nin 17 yıldır sürdürdüğü iktidarının sınırına dayandığını ve muhalefetin –değerlendirebilirse- ciddi bir iktidar alternatifi
haline geldiğinin göstergesidir. CHP’nin ana muhalefet partisi olarak öncülük ettiği muhalefetin bloğunun ileride iktidar olabilme ihtimali ortaya çıkmıştır.
Muhalefet açısından bu umut ilk kez belirmiştir, bu nedenle seçim sonuçları bir dönüm noktasıdır. İktidarın, seçimi “beka sorunu”na oturtması beklediği sonucu vermemiş; muhalefetin yaşanmakta olan ağır ekonomik krizi önceleyen kampanyası daha seçmen üzerinde daha etkili olmuştur. Seçim sonuçlarında ekonomik krizin etkisi büyüktür.
DÖNÜŞTÜRMEYE GÜÇLÜ DİRENÇ
Seçimin önemli bir sonucu da, AK Parti iktidarının devleti ve sistemi dönüştürme girişimlerinin ciddi bir dirençle karşılaştığıdır. AK Parti, 17 yıllık iktidarında eski devlet ve hukuk sistemini değiştirmiş ancak halkın büyük çoğunluğunun onayladığı, işlerlik kazanmış yeni bir sistem inşa edememiştir.
Başta devletin laik niteliği olmak üzere, bağımsız ve tarafsız olması gereken anayasal kurumların bu konumlarını ortadan kaldıran yeni bir yapı yerleşememiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, seçim sonrasında, her alanda reformlar yapılacağını açıklaması bu saptamayı doğrular niteliktedir. Bundan sonra iktidar, muhalefeti ve ortaya çıkan bu direnci dikkate almadan kolay hareket edemez. Ederse sorunları derinleştirir, büyütür.
KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞARISI
Seçimden galip çıkan lider Kemal Kılıçdaroğlu’dur. CHP Lideri, doğru bir strateji izlemiş ve başarılı olmuştur İYİ Parti’yle hem genel çeçimde hem yerel seçimde kurduğu ittifak, iktidar umudu yaratmış, muhalefeti alternatif haline getirmiştir.
Kılıçdaroğlu ittifak kararı gibi başta üç büyük şehir olmak üzere belediye başkanlıklarına doğru isimleri aday göstermiştir. Bu isabetli tercihler CHP’ye seçim başarısı getirmiştir. Kılıçdaroğlu, seçimen eli güçlenerek çıkmıştır.
İMAMOĞLU’NUN BAŞARISI
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, seçimin en başarılı isimlerinden biridir. Seçim kampanyasında olduğu gibi seçim gecesi sandıklara sahip çıkma ve kamuoyunu bilgilendirme açısından krizi çok iyi yönetmiştir.
İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye ve Türk siyasetine kazandırdığı, geleceği parlak bir politikacı olarak siyaset sahnesine çıkmış ve önemli bir aktör haline gelmiştir.
