İsmail Küçükkaya
Seçim Ne Getirdi?
Seçimin üzerinden tam 2 hafta geçti. İlk andaki şok dalgası ve sonrasında Bayram da atlatıldığına göre şimdi soğukkanlı bir analizin tam zamanı.
Zira bir yandan hayatın zorlukları ve gerçekleri ile yüz yüzeyiz, yeniden. Bir yandan da siyasal tablonun netleşeceği yeni bir döneme girdik.
Seçimden sonraki Türkiye’yi anlamalıyız.
Memlekette ‘bir bahar havası’ var. İyimserlik rüzgarları esiyor. Yüzler gülüyor. Bu duygu değişiminin sebebini ve 31 Mart’ta ne olup bittiğini gerçekten anlarsak 2028’in yol haritasını da görmüş oluruz.
Vatandaş ülkede denge sağladı. Yönetimde keyfiliği sınırlandırmak için iktidarın karşısında muhalefeti güçlendirdi. 14 Mayıs’ta dağınık ve kaotik gördüğü, bu nedenle güvenemediği için iktidar vizesi vermediği muhalefeti sadece 10 ay sonra yerelde mutlak iktidara getirerek ferasetini gösterdi. Eğer 6’lı masada o dağınıklık olmasaydı, böyle bir sonuç 14 Mayıs’ta çıkardı. Seçmen öyle bir terazi kullandı ki; sadece 10 ay içindeki iki seçimde “altın denge’ oluşturdu. Buna temsilde adalet, yönetimde istikrar, ülkede denge/denetleme denir işte.
Uçurumun kenarından dönüldü
Halkın demokrasiye bağlılığı yerel seçimde test edildi ve bu başarılı geçti. Seçim yoluyla iktidarların sınırlandırılabileceği ve günü geldiğinde değiştirilebileceği inancı geri geldi.
14/28 Mayıs seçimlerinden sonra 31 Mart’ta da muhalefet başarısız olsaydı Türkiye ‘Rusya tipi bir rejime evrilebilirdi. Ekonomik koşullara, depreme, sosyal sorunlara rağmen 22 yıllık iktidar peş peşe seçim kazanınca sandığa katılım git gide düşebilirdi. Muhalefetsiz demokrasi mi olur? Türkiye işte bu sınavı başarıyla geçti. Türk demokrasisi kazandı. Olgunluğunu ispatladı. Bu dünyaya da çok güzel mesaj verdi. Türkiye’nin demokratik ülkeler liginde itibarı arttı.
İşte bu bir fırsattır. İktidar açısından da muhalefet için de değerlendirilmesi gereken bir olanak.
Kazandığınız zaman ne yapıyorsunuz? Nasıl davranıyorsunuz? CHP için soru bu. İlk kez.
Ya kaybettiğiniz an nasıl tepki veriyorsunuz? Bu da AK Parti için sınav. Onun için de bu ilk. Erdoğan sorgulama ve muhasebe yapıyor. Bayramda Marmaris’te çalıştı. Sadece partide değil, Bakanlar Kurulu’nda, bürokraside ve hatta medyada revizyona gidecek.
CHP’ye bakar mısınız…
İktidar/ Muhalefet iletişim dili değişiyor. Özgür Özel’in ‘o beni seçim galibiyeti nedeniyle tebrik etmese de ben Cumhurbaşkanını arayacağım’ demesi ve ikilinin telefonda bayramlaşması önemliydi. Oldu. Arkası gelecek. Muhalefet görevini yapacak ama bir yandan devlet katında ve siyaset hattında iletişim kanalları açık tutulacak. Ezberler bozulacak. Türk siyaseti yeni bir yola girdi.