Esin Davutoğlu Şenol

Esin Davutoğlu Şenol

Sağlığınız Size Emanet

Hasta otuzlu yaşların başında, yoğun iş temposu olan bir şirket çalışanı; günde bir ya da iki kez bir saatten az olmayan sürelerle yoğun spor yapıyor.

Sağlıklı görünüyor.

Bir hastadan çok sohbet için uğramış bir ziyaretçi izlenimi veriyor.

Beden farkındalığı yüksek.

Bu kadar zihinsel ve fiziksel yoğunluk gerektiren, muhtemelen kaygı yükü de olan olağan hayat akışında, ara sıra denilebilecek kadar seyrek olan kas ağrılarını, kendisinin “Halsizleşiyorum” diye tarif ettiği ama aslında dinlense geçecek yorgunluklarını uzun uzun anlatıp, önüme sayfalarca raporlardan oluşan bir dosya bırakıyor.

O anlatırken ben de en sonuncusundan başlayarak dosyadaki sayfaları geriye doğru inceliyorum. Kendisine dört defa “dışkı nakli” ve sayfalarca tetkik yapılmış.

İstanbul’da ve Ankara ‘da çeşitli kereler dışkıda “mikrobiyota analizi” yapılmış olduğu anlaşılıyor.
Ancak çok zamanını ve parasını harcadığı bu süreçten yarar görmediğini düşündüğünü belirtiyor.
Aslında artık sağlığından şikayetçi olmaktan çoktan vazgeçmiş, ama fazlaca karıştırılmış kafasını toplamaya çalışıyor.

Önümdeki raporların sayfalarında, dışkının çoğunluğunu oluşturan mikroorganizmalardan bazılarının isim isim yazılıp, altlarına , hangi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilebilecekleri belirtilmiş.

Bu ilişkilendirmenin yapıldığı rapor "MİKROBİYOTA İLE BAĞLANTILI OLAN HASTALIKLAR’’ başlığı altına yerleştirmiş.

En ileri teknolojilerin, yazıcıların, yazılımların kullanıldığı bu afilli raporlara dayanılarak da raporlardan anlaşıldığı kadarıyla kendisine “dışkı nakli” yapılmış.

Dışkı nakli çok nadiren, bir mikrobun toksinine bağlı olarak gelişen antibiyotik-ilişkili ishalin yönetiminde çaresiz kalındığında başvurulan ve tıpkı bir organ nakli gibi taramalar ve incelemeler sonrası yapılması gereken karmaşık bir uygulama.

Ama tüm bu karmaşık incelemelerle dolu sürecin sonunda, bu alanda onayı olup olmadığı belirsiz bir merkezde tarama yapılıp yapılmadığı gizemli bir süreçle basitçe dışkıyı nakledivermişler.

Sağlıklı bir kişiye, “Süpermen” gibi olabilsin vaadiyle dört kez dışkı nakli yapılmış olması çok sayıda olumsuz sonuçları olabilecek, tarama yapılmadan nakil yapıldıysa pek çok mikroorganizmanın bulaştırılabileceği bir yanlış uygulama.

Bilmeyenler için kısa bir özet yapacak olursam, bedenimizde trilyonlarca mikroorganizma ile yaşıyoruz.
Bunlar da en çok bağırsaklarımızda yer alıyor.

Her bireyde var olan bu mikroorganizma toplulukları “mikrobiyota” mikroorganizmalar ve genleri ve kodladıkları proteinler ve metabolik ürünlerin hepsi birden de “mikrobiyom” olarak tanımlanıyor.

Tabii mikrobiyotayı TV ekranlarından ya da magazin tıbbından duymuş olanlarda ilk çağrışımların turşu, kefir, maya olacağını öngörerek bilim tarafındaki duruma dönmem gerekiyor.

Çünkü bilim tarafında heyecan verici buluşlar var.

İnsan Mikrobiyom Projesi, 2007’den beri yürütülen büyük ölçekli bir proje.

Bu projenin bulgularından esinlenen çalışmalar, “içimizde bizden başka trilyonlar” diye tariflediğimiz mikropların, sağlıklılık ve hastalıklar ile ilişkisini aydınlatmaya çalışıyor.

En çok da kökeni ile ilişkili denklemin tam kurulamadığı, gri bölgelerde kalan, allerji, otoimmün hastalıklar, obezite gibi durumlar ile ilişkisi irdeleniyor.

Bu trilyonlarca mikrobun her birey için “parmak izi” gibi bireye özgü bir kompozisyonu var.

Doğumla birlikte anneden geçen, coğrafyadan etkilenen, yaş aldıkça çevresel etkenler ile de şekil değiştiren bu kompozisyonda, sağlıklı ya da normal diyebileceğimiz kompozisyonun ne olduğuna dair henüz bir bulgu yok.

Ancak henüz normalini/sağlıklı olanını tanımlayamadığımız bir alanda hastalıkla ilişkili olan kompozisyonın ne olduğu da ne ile düzeltilebileceği de bilinmiyor.

Pandemi sırasındaki hastalanma yoğunluğu, bu yoğunluk nedeniyle bakım ve erken teşhis için tarama gerektiren hastaların ötelenmesi yalnızca olağan akışı bozmakla kalmadı, zaten kırılgan olan sistemi iyice hantallaştırıp tıkadı.

Sahte doktorlar, sahte bilim, gerçek hekimlerden de gerçek bilimden de daha vaatkar. Sağlık sistemi de sonsuz bir müsamaha ile sistemin gerçek sorunlarını gözden kaçırarak unutturan bu kişileri izlemekle yetiniyor.

Denetimsiz ve korumasız bir sistemde, ileri eğitim düzeyinde olsalar dahi , bedenleri ve sağlıkları ile ilişkili temel ve doğru bilgileri almamış kişilerin kandırılması ve yalnızca para ve zaman değil sağlıklarından olmaları da öyle kolay ki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esin Davutoğlu Şenol Arşivi