İsmail Küçükkaya
Partisiz Siyaset Dönemi
Bu seçim neyi değiştirir?
bir kere erken seçim getirmez. Bunu düşünenler var yanılıyorlar. Ne olacak ta Cumhur İttifakı daha 4 yılı varken seçim kararı alacak? İstanbul’u kaybederse mi? Ankara'yı kazanamazsa mı? E zaten Ankara/İstanbul muhalefetin elinde. O bakımdan 31 Mart'tan ERKEN SEÇİM ÇIKMAZ.
Ama iktidar zafer elde ederse sistemdeki kontrol/ denetim mekanizması iyice erir. Keyfi yönetim artar. Ekonomik koşullar göz önüne alınırsa BASKININ ARTACAĞI GÖRÜLÜR.
Sandık 24 gün sonra seçimsiz dört yılın kapısını açacak. 2028’in yol haritasını şekillendirecek.
Bu açıdan Yeniden Refah, Zafer, DEVA gibi partilerin; Erbakan, Özdağ, Babacan gibi liderlerin geleceğini belirler. ACABA KİM ALTERNATİF OLACAK?
Bunun dışında belediye başkanlarından bazıları gündeme gelecek. Mansur Yavaş mesela.. Beklendiği gibi rekor oyla seçilirse bu geleceğin siyaseti bakımından önemli olacaktır.
İstanbul’a gelince… İmamoğlu 2019’a göre çok daha zorlu koşullara rağmen, tek başına pek çok adaya karşı ve devlet imkanlarını kullanan Kurum’a karşı da kazanırsa 2028’İN EN KRİTİK BELİRLEYİCİSİ olur.
AMBLEM/LOGO YOK
Önemli bir husus var. Şöyle ki; partisiz bir döneme gidiyoruz. AK Parti düşüşte. Kurulduğundan bu yana parti amblemini/ logosunu bu kadar az kullandığı güç olmamıştı. Bazı adaylar adeta bağımsız gibi kampanya yürütüyor. Partilerinin 23 yıllık yıpranmışlığından kendilerini korumaya çalışıyorlar. Orası artık ERDOĞAN HAREKETİ.
CHP’de de işler parlak değil. Parti bir türlü patlama yapamıyor. Ankara/İstanbul/İzmir’i ve ellerindeki diğer büyükşehirleri koruyup üzerine Bursa, Balıkesir, Manisa, Giresun gibi yeni belediyeler kazanıp kazanamayacaklarına bakılacak. Başarısız bir sonuç
KURULTAYLAR DÖNEMİNİ BAŞLATIR. Bu da CHP açısından istikrarsızlık demek. İktidar/ Muhalefet dengesi açısından partilerini bu süreçten korumalılar.
Partisiz dönem demiştik ya…
Lider hareketine dönüşecek siyasi yapılar. Erdoğan hareketi… İmamoğlu hareketi. Mansur Yavaş hareketi gibi…
Üstelik önümüzdeki seçimde mahalli idarelerin yöneticilerini seçeceğiz. İş ve hizmet odaklı bir yarış söz konusu. Üstelik zorlu ekonomik koşulların altındayız. İşte bu nedenle kimlik siyaseti geçerli olmuyor.