
Sedat Kaya
Mourinho'nun kaos planını açıkladı
Fenerbahçe 3-1 kazandı ve lider Galatasaray ile arasındaki 3 puanlık farkın açılmasına izin vermedi.
Kazanan her zaman haklıdır denilir.
Ama kazanmak, bazı gerçeklerin üstünü örtmemeli, örtemez.
Sezon finaline yaklaşırken Mourinho hala adeta “bulmaca 101” oynamakta.
Bir hafta üçlü savunma, bir hafta dörtlü…
Sanki Fenerbahçe değil, taktik laboratuvarı.
İlk on bir mi? Her hafta değişiyor; sahne alan oyuncular birer sürpriz kutusu gibi. Taraftarın çok maçta alkışladığı Kostic ve Oğuz ortada yok ama kayıp ilanı verilmiş Maximen gizemli bir şekilde kadroda. Hani neredeyse “birden sahneye fırlayan eski sevgili” etkisi yaratıyor.
Peki Mourinho ne yapıyor?
Risk mi alıyor, oyun mu oynuyor, yoksa biz göremesek de zihninde bir “Mourinhoca’nın Büyük Planı” mı var? Bilinmez.
Belki de sadece “kaos iyidir” diyerek kaderin zarlarını atıyor.
Mourinho'nun bu her maç değişen stratejileri takımı da etkiliyor ki, Fenerbahçe rakibi boğan, tempolu, bol pozisyonlu oyundan taraftarını mahkum ediyor.
Ilk yarıda daha iyi diri, daha iyi oynayan takım Sivasspor'du. Ev sahibi özellikle Manaj ile iki öyle önemli pozisyon buldu ki, Fenerbahçe'yi Livakoviç'in uzanışları kurtardı.
Fenerbahçe ise tanınmaz haldeydi. Ne organize bir atak, ne etkili bir pres, ne de rakip ceza sahasında çoğalma… Ama işte futbol böyle bir oyun. Sahada her şey yanlış gitse de bir sihirbaz çıkıyor sahneye. Sivasspor'un sahip olamadığı sihirbaz ; Talisca
Trabzonspor maçının yıldızı Brezilyalı, bu kez Sivas'ta imzasını attı. İlk yarının sonlarına doğru, kazandığı frikiği adeta bir sanat eseri gibi çizdi. Barajın üzerinden tüy gibi süzülen top, kalecinin çaresizce baktığı köşeden ağlara gitti. Fenerbahçe, ilk devrede yalnızca iki isabetli şut bulmuştu ama biri tabelaya ismini yazdırmaya yetti.
İkinci yarıya Fenerbahçe daha özgüvenli çıktı. Henüz dakikalar ilerlememişken Tadic’in golüyle fark ikiye çıktı. Fakat Sivasspor, kaderine razı olacak bir takım değildi. Ligden düşmemek için yüreğini ortaya koyuyordu. Ve 57. dakikada futbolun nadir güzelliklerinden biri yaşandı. Sol çaprazda topu alan Efkan, ileri çıkan Livakovic’i gördü ve tereddütsüzce vurdu. Yaklaşık 30 metreden gönderdiği füze, sezonun en güzel gollerinden biri olmaya adaydı. Top, köşeye saplandı; tribünler ayağa kalktı.
Bu gol sahada tempoyu ve heyecanı artırdı ama 85.dakikada Radakoviç 'in kırmızı kart görmesiyle 10 kalan Sivasspor'un direnecek gücü kalmadı.
Son dakikada bir güzel gol daha geldi. Tadic ceza alanı dışından nefis bir plaseyle skoru 3-1'e getirdi.
Evet Fenerbahçe kazanıyor.
Son 7 haftaya girilirken, şampiyonluk şansını sürdürüyor.
Ama sanki bıçak sırtında yürür gibi bir futbolu var.
Ya da ince bir ipte yürüyen cambaz gibi.
Ama bir gerçek daha var. Fenerbahçe'nin rakipleri sahaya onurunu, yüreğini koyuyor.
Bir dünkü Samsunspor'a bakın, bir de bugünkü Sivasspor'a!