MHP: Salıyı bekleyin

Türkiye, beş gündür o fotoğrafı tartışıyor.

AK Parti’nin türbanla ilgili anayasa değişikliği teklifine destek vermeleri için HDP’yi ziyaret etmesini kastediyorum.

Aslına bakarsanız…

AK Parti, iki yıl kadar önce barolarla ilgili yasa değişikliği için HDP’nin kapısını çalmıştı. İki yıl öncesinden farklı olarak bugün HDP hakkında kapatma davası görülüyor.

HDP’nin 31 Mart’ta kazandığı, üçü büyükşehir ve beşi il olmak üzere 65 belediyesinden, kayyum atanmamış altı küçük ilçe kaldı.

HDP’nin bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve Selahattin Demirtaş gibi liderleri cezaevinde tutuluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta HDP’nin PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu iddia ediyor. Örneğin, geçen nisan ayında “PKK’nın parlamentodaki uzantısı durumunda olan bu hainlerin milletin vergi ve ücretleriyle beslenmesine benim milletim tahammül edemiyor” dedi.

akphdpziyaret.jpeg

Yahu, sormazlar mı…

Milletin maaş verilmesine tahammül edemediği ‘hainlerden’ ne diye anayasa değişikliği için destek istiyorsunuz?

AK Parti değil miydi HDP seçmenlerinin oylarını aldıkları için CHP’li belediye başkanlarını Kandil ile ilişkilendiren? Altılı Masa’nın altında HDP’yi arayan Erdoğan değil miydi?

O ki, TBMM’de ziyaret edecektiniz…

Hiç değilse geçen haftaki ‘Türkiye Yüzyılı’na davet etseydiniz.

Ayıp diye bir şey var.

Gürsel Tekin’in suçu

Söyler misiniz, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in suçu neydi? HDP, TBMM’de temsil edildiğine ve HDP’li meclis başkanvekilleri oturumları yönettiğine göre, demokratik işleyiş gereği bakan da olabileceklerini vurguladığı için ihanetle suçlanmadı mı? Sırf bu yüzden Elazığ sokaklarına, CHP’lilerin söylemediği sözleri içeren afişler asılmadı mı? Şimdi ne değişti de bakanlık verilmesi ihanet sayılan HDP kapısı çalınan ‘meşru’ bir parti kabul ediliyor?

HDP, CHP ile görüşünce hain ve terörist…

AK Parti ile masaya oturunca yerli ve milli mi oluyor?

Tayyar ve Metiner

AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) üyesi Şamil Tayyar ve eski Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de çelişkiye dikkat çekiyor.

Metiner, Twitter’da şöyle yazdı:

“AK Parti karar vermeli:

HDP’yi kendisiyle oturulup konuşulacak ve desteği önemsenecek bir parti olarak görüyorsa o vakit HDP’ye dair dilini ve yaklaşımını değiştirmeli. Sadece HDP’ye dair değil, HDP ile siyaseten ilişkilenen diğer partilere ilişkin dilini ve yaklaşımını da…”

Tayyar ise Metiner’in bu tweetini alıntılayarak, şunları yazdı:

“Kesinlikle. AK Parti, HDP’ye nasıl bakıyorsa o düzlemde ilişkisini yürütmelidir. PKK’nın siyasi uzantısı ve kapatılması gereken bir partiyse onlarla niye Anayasayı konuşuyoruz? PKK ayrı HDP ayrıysa aynileştiren dil ve üsluba niye ihtiyaç duyduk? Bu muhakemeyi yapmalıyız.”

İki ismi aradım.

Metiner, HDP ile görüşülmemesi gerektiğini…

Tayyar ise HDP’yi düşmanlaştırmamak gerektiğini düşünüyor.

Fakat ikisi de AK Parti’nin HDP ile ilişkilenişindeki tutarsızlığa ve ilkesizliğe işaret ediyor.

Açılım heyecanı

AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu ise o fotoğrafa 'Türkiye Yüzyılı' belgesinin felsefesi üzerinden ayrıca bakmayı, Cumhuriyetin 100. yılında yeni diyaloglara gerekçe üretmeyi öneriyor. Belli ki Miroğlu, yeni bir ‘açılım’ için heyecanlanıyor.

Açılım ihtimalini yakın vadede mümkün görmesem de tümden reddetmiyorum. Çünkü AK Parti’nin kaybettiği Kürt seçmenleri kazanması gerekiyor. Erdoğan, ziyarete onay verirken, bu zemini yokluyor olabilir.

AK Parti, karar vermeli.

HDP kimdir?

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri’nin ifade ettiği üzere legal bir parti midir? HDP ile diyaloglarının artırılması gerekli midir?

Ya da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iddia ettiği şekliyle “PKK’nın partisi” olan HDP “Siyasette yüzsüzlük ve utanmazlık abideleri” midir?

Soylu haklıysa…

“Siyasette yüzsüzlük ve utanmazlık abidesi” kimdir?

HDP midir?

Yoksa HDP’yi ziyaret eden midir?

Bahçeli, ne diyecek?

Bu ziyaret, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü ‘pasını’ skora çevirmek için atağa kalkan AK Parti’nin kendi kalesine gol atmasına dönebilir.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, “MHP ile karşılıklı dikkat ettiğimiz hukukumuz var. Bu hukukun gereği; gerekli adımları ve usulleri beraber belirlemektir” derken…

MHP’nin Bahçeli’den sonraki en yetkili isimlerinden biri, AK Parti’nin HDP’yi ziyaret edeceğini basından öğrendiklerini söylüyor. MHP’li yetkiliye ziyarete nasıl baktıklarını sorduğumda, Bahçeli’nin grup toplantısını kastederek, “Salıyı bekleyeceksiniz” diye konuşuyor. Bu cümlelerden Bahçeli’nin ziyareti eleştirebileceği sonucuna varıyorum.

AK Parti’ye hatırlatmak isterim:

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal da yine bir salı gününden sonra ‘affını’ istemişti.

Bülent Turan: HDP ile görüşmesek ‘Samimi değilsiniz’ derlerdi

AK Parti’nin HDP’yi ziyaretini AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’a sordum.

HDP’yi ziyaretiniz çizginizle çelişmiyor mu?

HDP ile ilgili duruş ve tavrı net olan bir partiyiz. Başından beri HDP’nin terörle arasına mesafe koyması gerektiğini söylüyoruz.

Toplum kredi verdi aslında, demokratik sistem içerisinde olun diye ama onlar Kandil’den emir almayı tercih etti. HDP’nin terör örgütüyle iltisakını herkes bilir. Bu yüzden kapatma davası var.

Biz başörtüsü konusuyla ilgili CHP’nin açmış olduğu gündem üzerinden mecliste grubu olan partilerle görüşüyoruz. Görüşmeseydik, “Başörtüsüyle ilgili değişiklikte samimi değilsiniz” derlerdi bize. “Niye tüm gruplarla konuşmuyorsunuz?” derlerdi.

Kaldı ki HDP ile ilk defa görüşmüyoruz. Baro yasası sürecinde basına yansıyan görüntüleri hatırlayın. Ayrıca her salı tüm gruplar kendi arasında meclis gündemini görüşür. Mesele HDP değil. Mesele, grubu olan partilerle usuli süreçleri görüşmek.

HDP’nin genel merkezine gitmiş değiliz ki. HDP’nin gelecek dönemde kanaatini almak ve Anayasa’ya yazmak gibi bir teklifimiz yok. Teklif edilen metni, grubu olduğundan dolayı götürüp “Toplumun taleplerini değerlendirin” diyoruz. Bundan doğal bir iş olmaz ki. Gitmesek yanlış olurdu.

Hem “terörle iltisaklı” deyip hem onunla anayasa yapmak çelişki oluşturmaz mı? Terörle iltisaklı partiyle neden anayasa yapıyorsunuz?

Sezgin Tanrıkulu dedi ki, “Türk Silahlı Kuvvetleri kimyasal silah kullanıyor.”

Tam olarak bunu demedi.

…Bu suçtur. Bu suça rağmen biz istemesek de Tanrıkulu’nun komisyonlarında toplantı yapıyoruz. Altını çiziyorum. İstemiyoruz görmek, görüşmek ama meclisin bize verdiği yetki, toplumun bize verdiği görev gereği teamüllere uymak durumundayız. Ben Tanrıkulu ile de onun gibi düşünenlerle de HDP ile de görüşmem, görüşmek istemiyorum.

Aynı örnek değil. Birinde tekil olarak Tanrıkulu’nu, diğerinde bütün bir partiyi söylüyorsunuz.

Altını çiziyorum, mecliste grubu bulunan tüm partiler diyorum. Başörtüsüyle ilgili CHP’nin açtığı konuyu, dönüşü olmayacak şekilde kapatmak için meclisteki partilerle görüştük, yine görüşüyoruz.

Ziyaretten MHP’nin ve Bahçeli’nin haberi var mı?

MHP ile karşılıklı çok dikkat ettiğimiz bir hukukumuz var. Bu hukukun gereği; gerekli adımları ve usulleri beraber belirlemektir. Ziyarette ben yoktum ancak MHP ile tüm önemli süreçleri beraber belirleyeceğimizi, ittifaka düşen anlayışın da bu olduğunu ifade etmek isterim. Ancak bu ziyaret AK Parti’nin yönetimindeki bir süreçtir.

Şamil Tayyar ve Mehmet Metiner, neden çelişkilere dikkat çekti?

Arkadaşlarımız mecliste şu an görev yapmadıkları için farklı değerlendirmiş olabilir.

Tayyar, MKYK üyesi. Mecliste olmasa bile partide görevi var.

(Bu) Partinin kendi siyasi görüşmeleri değil, mecliste yapılan değişiklik için gruplarla görüşmesidir.

Orhan Miroğlu’nun ziyareti ‘Türkiye Yüzyılı’ kapsamında değerlendirmesine ne diyorsunuz?

Miroğlu, kıymetli bir arkadaşımız. Ancak görüşme başörtüsü değişikliği dışında bir anlam ifade etmemektir.

Onunki Çözüm Süreci iması içeriyor.

Cevabımı verdim.

HDP ile görüşmeye devam edecek misiniz?

Teknik olarak ihtiyaç olan her konuyu mecliste grubu olan her partiyle görüşürüz, görüşmeliyiz.

MHP, HDP’nin ziyaret edileceğini basından öğrenmiş

AK Parti’nin tartışmalı HDP ziyaretini, MHP’de Bahçeli’den sonraki en yetkili isimlerden birine sordum.

Ziyarete ve AK Parti’deki tartışmaya nasıl bakıyorsunuz?

Bu bakışı salı gününe bırakın. Sabretmek zorundasınız.

Ziyaretten MHP’nin bilgisi ya da onayı var mı?

Hayır, bizim bilgimiz, sizden duyduğumuz şekliyle var. Gündeme düştü ya, AK Parti partileri ziyaret edecek diye. Gitmeden önce “HDP’ye gideceğiz. Nasıl bakarsınız” diye herhangi bir…

Öyle bir bilgi verilmedi. Vermeleri de gerekmez. Gitmek istiyorlarsa giderler. O başka bir partidir.

Düzenlemeyi beraber hazırladığınız için sordum.

Doğrusu şöyle: İktidar partisi oldukları için taslağı hazırlarlar. Daha sonra bilgi veriyor, görüşlerimizi alıyorlar. Metin üzerinde baktığımızda varsa bir itirazımız, söylüyoruz onu. Sonra kamuoyuna açıklıyorlar. İttifakın gereği de bu esasında. Hazırlayan kendileri, bu doğru. Onay veren de biziz. Artı, giden heyette bizden temsilci yoktu, dikkat ederseniz.

Bilinçli biçimde mi koymadınız?

Bizim dünya alem bilir gitmeyeceğimizi. Bilince gerek yok.

Önceden haber vermediler, anladığım kadarıyla.

Hayır, gerekmez ki zaten. Sizce gerekir mi?

Mantık olarak AK Parti adım atarken, MHP’ye sorar diye düşünürüm.

Yok, o kadar da değil.

AK Parti’nin HDP’yi ziyaret edeceğini basından öğrendiniz, öyle anlıyorum.

Basından öğrendik, evet.

Peki bu sizin açınızdan politik problem oluşturuyor mu?

Baştaki soruya geldiniz yine. Onun için salıyı bekleyeceksiniz.

Mahir Ünal’ın görevden alınmasını Bahçeli mi istedi?

Hayır, öyle bir talep yok. Olmadı, olmaz. Devlet beyin üslubu bu değil bir kere. Ha, aynı durumda nasıl hassasiyet gösterdiğimizi biz gösterdik. İki tane, biri grup başkanvekili, biri vekil, ihraç ettik. Erhan Usta ve Cemal Enginyurt. Karşı taraf da hassasiyet göstermiş, hepsi bundan ibaret.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi