Meral Akşener hangi oyunu kurdu?

İYİ Parti liderinin Halk TV'de yaptığı açıklama kamuoyunun yeni gündemi. Akşener, her ne kadar "Daha önce de bunu söylemeye çalıştım" dese de zaman ayarlı bir çıkış olduğu tartışmasız. 

Peki "neye" zaman ayarlı?

Böylesi yüksek perdeden çıkışlar, genelde önceki birkaç günü siler süpürür. "Kim ne demişti, kime demişti, gündemde ne vardı" gibi sorular unutulur gider. Türkiye gibi tabandan tavana siyaset ile yoğrulan toplumlarda "yeni" olan eskinin şöhretini de alıyor. Kaçınılmaz.

Cevabı ben vereyim. Meral Akşener konuşmadan önce başta gündem şöyleydi:

1- Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem değişikliği argümanına karşı Cumhur İttifakı'nın yüzde 7 seçim barajı tartıştırılmak isteniyordu. 

2- Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayının Kılıçdaroğlu mu yoksa Akşener mi olacağı tartıştırılıyor, liderlerin tekil mi yoksa çoğul mu konuştuğu incelenerek tahminler yürütülüyordu. 

3- Kılıçdaroğlu'nun HDP konusunda ortaya koyduğu meşruiyet, Meclis ve muhataplık vurguları kamuoyunun ilgisini çekmişti. İktidar partisine yakın kimi ekran yüzleri ise buna karşı "Erdoğan da Kürt meselesine ilişkin bir yol haritası paylaşacak" diyordu.

İşte İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener böyle bir atmosferde çıktı canlı yayına... Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'a o tarihi çıkışı yaptı. "Cumhurbaşkanı adayı değilim, Başbakanlığa talibim" dedi. 

Gün içinde akşamki bu özel yayın, gündemdeki muhataplık tartışması yönünden önemliydi. İYİ Parti lideri bu konuda henüz konuşmamıştı. Suat Toktaş ile gün içindeki yayın sohbetinde de merak bu yöndeydi. 

Peki HDP, muhataplık veya çözüm konularının dışından gelen sürpriz "Başbakanlık" çıkışı neyi değiştirdi, hangi oyunu kurdu?

Yukarıda saydığım "önceki gündemleri" tamamen taca çıkardı.

1- Cumhur İttifakı'nın yüzde 7 seçim barajı mutabakatı unutuldu. "Başbakanlık" vurgusuyla Güçlendirilmiş Parlamenter sistem için "hayalimiz değil gerçeğimiz" denilmiş oldu. 

2- Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin en popüler soru "Kılıçdaroğlu mu, Akşener mi" idi. Sorunun bir muhatabı böylece kendisini geleceğe itti. Akşener "Cumhurbaşkanlığı'na aday değilim" diyerek, gelecekte sorulması muhtemel "Hükümeti kim kuracak?" sorusuna muhataplığını beyan etti. 

3- HDP'nin merkezinde olduğu muhataplık ve Kürt sorunu gibi tartışmalara karşı Cumhur İttifakı'nın kullanabileceği bir söylem çıkmadı. "Erdoğan'ın bu konuda da yol haritası var" diyenler de unutuldu. 

Gelelim Akşener'in kurduğu oyunun ana fikrine. 

Akşener, Millet İttifakı'nın içine çekilmek istendiği hiçbir tartışmada keskin bir rol almayacağını beyan etti. 

Ve...

Sistem değişikliğine ve dolayısıyla seçim zaferine olan inancını, sadece sistem değiştiğinde oturulabilecek Başbakanlık koltuğuna tahkim etti.

Artık şunu biliyoruz. 

Ortak Cumhurbaşkanı adayı duyurulduğunda, beraberinde geniş bir hükümet şemsiyesi de göreceğiz. Yardımcı adaylar koltuğunda Akşener ilk bileti kendine kesti bile. 

Sistem değişene dek Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini yürütmek, bir Başbakanlık provası da olabilir en nihayetinde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Can Coşkun Arşivi