Serpil Yılmaz
“Kurda Kuzuyu Teslim Etmeyin”
Bu köşenin okurları hatırlayacaklar, son günlerde Emniyet güçlerinin uyuşturucu ve sigara kaçakçılarına yönelik operasyonlarındaki artışı yazmıştım.
16 Haziran tarihli aynı yazımda, Türkiye sigara pazarını ele geçiren yabancı tütün tekeli uluslararası şirketlerin üyesi olduğu Tütün Sanayicileri Derneği (TSD) ne hikmetse (!) , yeni kabinenin Ticaret Bakan Yardımcıları açıklanmasından bir hafta önce “Yasa Dışı Kapı Dışı” kampanyası başlattıklarına da dikkat çekmiştim.
TSD’nin zamanlaması manidar.
Yılda 70 milyar lira vergi kaybına neden olan sigara kaçakçılığı ile mücadele kampanyası başlatmak için yeni atamaları beklemişler!
Kampanyanın zamanlamasına işaret ettiğim yazımda Rıza Tuna Turagay’ın 2006 yılından Ticaret Bakan Yardımcılığı’na atandığı 2019 yılına kadar yabancı bir sigara firmasının üst yönetiminde bulunduğuna da işaret ettim.
Kulağıma gelen bilgilere göre Ömer Bolat’ın Ticaret Bakanı olarak atanmasından sonra, Turagay görevde kalmak için “özel sektörden” güçlü arabulucuları devreye sokmuş.
Turagay’ın Bakan Yardımcılığı görevinde olduğu 2019-2022 döneminde tütün şirketlerine 53 teşvik verilmişti.
Aynı dönemde sigara kaçakçılığı önlemede tıkaç kabul edilen “transit ithalatta sigaraların üzerinde varış ülkesinin diliyle uyarı yazma zorunluluğu” ortadan kaldırılmıştı.
Belli ki ne yıllarca emek verdiği yabancı sigara tekellerinin başlattığı “destek kampanyası”, ne de hatırlı dostları Turagay’ı koruyabilmişler.
TSD’nin yeni ekonomi yönetimine “desteği” benim ifadem sayılmaz.
Philip Morris/Sabancı Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren’in düzenlenen basın toplantısı sonra yaptığı “Kredibilitesi yüksek isimlerin iş başına gelmesi ümit veriyor” açıklamasını, Bolat’a uzatılan bir el diye okumak yanlış olmaz.
Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan bakan yardımcılıklarına atamalara ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Turagay’ın yerine Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan atandı.
Turagay’ın bakanlıktaki görev alanı Gümrükler Genel Müdürlüğü, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra Destek Hizmetleri, Tasfiye İşleri ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü, Hukuk ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlükleri bakan yardımcılarından Sezai Uçarmak’a devredilirken; Gürcan’a İç Ticaret Genel Müdürlüğü, Esnaf Sanatkarlar ve Kooperatifçilik ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlükleri bağlandı.
Uçurum ile birlikte Muş döneminden kalan bakan yardımcıları Mustafa Tuzcu ve Özgür Volkan Ağar yeni atamalarda yerlerini korudular.
Atamaların başarılarını; gümrüklerde usulsüzlük, yolsuzluk ve kaçakçılığı önleyecek etik, idari ve hukuki yetkinliklerine göre değerlendireceğiz.
Yine bir hatırlatma yapacağım; Turagay, “bakanlığına dezenfektan sattığı” için günlerce kamuoyunda eleştiri oklarının yöneltildiği Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan döneminde Bakan Yardımcı olarak atanmıştı.
Etik dışı tutumlarıyla ilgili hakkında düzenlenen belgelerin ortaya çıkmasıyla birlikte 2021 yılında Pekcan görevden alınırken, Ticaret Bakanlığı’na fahiş fiyatla dezenfektan alımında imzası olan Turagay’a dokunulmamıştı.
Turagay, Ruhsar Pekcan’ın yerine atanan ve eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yakınlığı ile bilinen Bolat’ın selefi Mehmet Muş’un Ticaret Bakanlığı döneminde de aynı pozisyonunu korudu.
Turagay’ın basına haber yasağı getirilen ve aralarında gümrük müdürünün de olduğu 40 kişinin gözaltına altına alındığı, 7 kişinin tutuklandığı “milyarlarca liralık gümrük kaçakçılığı ve rüşvet” dosyasında adının geçtiği ileri sürülmüştü.
Turagay’ın Bolat’ın yardımcıları arasında yer almamasına “ayyuka” çıkan Muratbey Gümrüğü’nde gerçekleştirilen bu operasyon mu neden oldu, yoksa artan sigara kaçakçılığıyla mücadelede yetersizliği mi bilemem…
Söylenen o ki, Turagay’ın Bakan Yardımcılığı’na atanmayacağından Bolat’ın da haberi yokmuş.
Hatta yeni bakan yardımcıları açıklandığı gün Ticaret Bakanlığı’nın görevlisi olarak Brüksel’de bulunuyormuş. Dönüşünde de Kapıkule Gümrüğü’nde “teftişe” gidecekmiş.
Dönelim sigara kaçakçılığı konusuna…
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ve Sağlığa Evet Derneği, Tütün Sanayicileri Derneği’nin "Yasa Dışı, Kapı Dışı" kampanyasıyla ilgili 21 Haziran’da “Kurda kuyu emanet ediyorlar” başlıklı ortak açıklaması kamuoyuna yansıdı.
Açıklamada "Türkiye’nin de tarafı olduğu ve iç hukuk normuna çevrilen ‘Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ ile mevcut mevzuat gereğince tütün endüstrisi tarafından başlatılan bu kampanyanın derhal durdurulması için” çağrıda bulunuldu.
Açıklama şöyle:
"Geçtiğimiz hafta 'Yasa Dışı, Kapı Dışı' kampanyası Tütün Sanayicileri Derneği kurucu üyeleri JTI, PMI, BAT ve Imperial Tobacco tarafından basına servis edilmiştir. Medyada kampanya 'Tütün sanayicileri, 150 bin esnafla birlikte kaçağa karşı mücadele edecek', 'Kaçak tütünde vergi kaybı 70 milyar TL', 'Kaçak tütün ürünlerine karşı yeni adım!' gibi başlıklarla yer almıştır.
Tütün kullanımı her yıl dünyada 8 milyon, Türkiye’de 100 binden fazla kişinin ölümüne neden olmaktadır. Tütün ürünleri, üreticinin önerdiği gibi kullanıldığında kullanıcının yarısını öldüren ve hala yasal satılan tek üründür. Tütün kullanıcısına ve çevresindekilere sadece zarar verir.
Tütün ürünleri satışından sadece satıcı kazanır, devletler ise elde ettikleri vergi gelirinin birkaç katını hastalıklardan kaynaklanan harcama olarak kullanır. Tütün ticaretinden yalnızca ulus ötesi firmalar kazanır. Bu firmalar birliğinin ülkemizde 150 bin esnafla yürütmek istediği kampanya bu bilgiler ışığında değerlendirilmelidir.
Endüstri, tütün ürünleri yerine elektronik sigara gibi elektronik nikotin salıveren ürünlerin Türkiye pazarına sokulması için uzun süredir uğraşmaktadır. Sözde 'riski azaltılmış' bu zararlı ürünlerin 'esnaf yakınlaşma' projesi ile dayatılacağı da anlaşılmaktadır.
'Yasa Dışı Kapı Dışı' kampanyasının web sayfası tütün endüstrisi desteği ile hazırlanmıştır.
Adı geçen kampanya, tütün endüstrisinin (Tütün Sanayicileri Derneği) kurumsal sosyal sorumluluk çalışmasıdır. Tütün endüstrisinin her türlü kurumsal sosyal sorumluluk faaliyeti Dünya Sağlık Örgütü’nün Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi Madde 13.4(c) ve MPOWER (Enforce) politikası kapsamında değerlendirilmekte olup, 4207 sayılı TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARININ ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ HAKKINDA KANUN Madde 3.(1), Madde 3.(5), Madde 3.(6) hükümlerince yasaktır.
Kampanya, tütün kullanımını özendirmeyi doğrudan veya dolaylı yoldan sağlamak amacıyla yapılan ticari bir iletişim eylemidir, 'yasal tütün ürünü' kullanılmasına dair tavsiye bildirmektedir.
Kaçak ürünle mücadeleye katkı izlenimi veren kampanya ile tütün endüstrisi tütün ürünü kullanımını teşvik etmektedir. Kampanya filminde tütün ürünlerinin görüntüsüne yer verilmiştir.
Kaçakçılık ile mücadele ve vergi belirlenmesi kamu kurumlarının yetki ve sorumluluğundadır.
Devlete tanınmış yetkilerin ulus ötesi tütün firmaları tarafından talep edilmesi kabul edilemez. Ayrıca bu firmaların yasa dışı ticaretle ilişkileri bilimsel makalelerde bildirilmiştir. Yasa dışı ticaretin kontrolünü endüstriye teslim etmek ‘kurda kuzu teslim etmek’ anlamı taşır.”
Yeni Şafak gazetesinin bağlı olduğu Albayrak Grubu’nun CEO’luğundan Ticaret Bakanlığı’na atanan MÜSİAD kökenli Ömer Bolat’ın omuzunda iki küfe var: Halk sağlığı ve kaçakçılık…
İkisi de 21 yıllık AKP iktidarında en can yakan meseleler…