Serpil Yılmaz
Körfez Sermayesi Limana Yanaşıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Amerika’nın önde gelen ekonomi haberleri veren ajansı Bloomberg’e İzmir Alsancak Limanı satışı için Körfez ülkeleriyle görüşüldüğünü açıkladı.
Uraloğlu aynı haberde, “Körfez ülkeleriyle yatırım için görüşmelerimiz var ve Alsancak Limanı da bu görüşmeler ve yatırımlar kapsamında” diyor ve Türkiye’nin ve söz konusu ülkelerin bakan yardımcıları düzeyinde görüştüğünü ekliyor.
Bundan yaklaşık bir yıl önce Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman Türkiye’ye geldiğinde, 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tutulan sermayesinin baraj kapağı açılmıştı.
Körfez ülkelerinden Türkiye’ye 25 milyar dolarlık fiziki yatırım beklendiği ileri sürüldü.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 21 Haziran’da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ’ne yaptıkları ziyarette Abu Dabi Emiri ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan'la görüştü.
Bu ziyaretin ardından, 902 bin metrekare konteynır alanı ile Türkiye’nin Mersin’den sonra ikinci büyük limanı olan İzmir Alsancak’ın BAE’nin siyasi merkezi ve 7 emirliğinden bir olan Abu Dabi’ye satılacağı iddia edildi.
Sonrasında ise BAE’den üst düzey bir heyet, iki ülke arasındaki yatırım işbirliğinin ayrıntılarını görüşmek üzere bir dönüş ziyareti yapmıştı.
Türkiye Varlık Fonu (TVF)’ndaki şirketlerden THY ve Botaş hisselerinin Körfez sermayesine satışı kulislerde yankılanırken, ilk kez bir şirket adı (Alsancak Limanı) ilgili bakan tarafından açıklanmış oldu.
Alsancak Limanı 2004 yılında özelleştirme kapsamına alınmış, 2007'de ihaleye çıkılmıştı.
Çinli Hutchison Port Holdings ve yerli ortak Global Yatırım Holding 16 tur süren ihale pazarlığı sonucu, finale kalan 3 firmayı eleyerek 1.28 milyar dolar ile enyüksek teklifi vermişti.
Danıştay satışı durdurdu.
Taraflar anlaşmadan çekilirken Hutchison’un 15 milyon dolarlık ihale ön ödemesini içeride bıraktığı da ileri sürüldü.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından işletilen Alsancak Limanı 13 Şubat 2017 tarihinde kiralama, devretme veya satma yetkisi ile Türkiye Varlık Fonu'na (TVF) devredilmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi davetlisi olarak 24 Kasım 2021 tarihinde Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın Ankara’ya yaptığı ziyarette; iki ülke arasında kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesinden; liman işletmeciliğinden finansa; turizmden enerjiye çok sayıda alanda işbirliği anlaşmaları imzalar atıldı.
Görüşme sonrası hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası arasında, hem de Abu Dabi liman şirketi AD PortsGrup CEO'su Mohamed Juma Al Shamsi ve Türkiye Varlık Fonu CEO'su Salim Arda Ermut tarafından mutabakat zaptları imzalandı.
Anlaşma şartlarına göre, iki kuruluşun Türkiye'deki bir dizi yatırım fırsatını araştırmak ve incelemek, tüm yatırım fırsatlarını değerlendirmek ve iki taraf arasındaki ticari bağları geliştirmek, ortak bir yönlendirme komitesi oluşturmak için iş birliği yapması planlandı.
İmza töreninden sonra konuşan Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ) Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Hasan Al Suwaidi "Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye'ye yatırım yapmak üzere 10 milyar dolarlık bir fon ayırmıştır’’ açıklamasında bulundu.
Kimi kaynaklar söz konusu anlaşmayı dikkate alarak, Alsancak Limanı’nın AD Ports’a satıldığını ileri sürüyor.
Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı da olan Erdoğan’ın, 11-12 Temmuz'da gerçekleştirilecek NATO Zirvesi'nin ardından yatırım çekmek için BAE, Katar ve Suudi Arabistan'a gitmesi bekleniyor.
Takas anlaşmaları (swap) yoluyla TCMB’ye döviz kaynağı sağlayan BAE, Suudi Arabistan ve Katar’ın yatırım iştahını test etmek için zaman daraldı.
Türkiye’nin dış borç yükümlülükleri ve TCMB’nin döviz ihtiyacının karşılanması için gerekli olan taze kaynak girişi için şu anda tek adres Körfez gibi duruyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ekonomi yönetiminde aks değişti. Erdoğan’ın “Nas var” dediği düşük faiz patikasından çıkıldı, uluslararası sermayenin “standartlarına” uygun “rasyonel bir ekonomik modele” geçildiği ilan edildi.
Maliye Bakanı Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın “akılcı-şeffaf-sürdürülebilir” ekonomi politikalarına geçiş mesajı ile Körfez sermayesinin Türkiye varlıklarına ilgisi aynı anda ortaya çıktı.
Bir parentez…
Her konuda fetva veren ilahiyatçılardan Şimşek’in çizdiği hatta “Olmaz öyle şey, akılcı politika da neymiş. Sen Nas’a irasyonel mi demek istiyorsun” diye bir itiraz gelmemesine dikkat çekenler de yok değil.
Batı sermayesini Türkiye’ye getirecekleri umuduyla İngiltere’den transfer edilen Şimşek ve Amerika’dan transfer edilen Erkan’ın nefesinin suyun öte yanına ulaştığını henüz görmedik.
Hemen yarın bir yenisi açıklanmaz ise Alsancak Limanı yeni dönemin ilk varlık satışı olacak!
Alsancak Limanı için Takas anlaşmaları (swap) yoluyla Merkez Bankası’na döviz kaynağı sağlayan BAE’nin yanı sıra, Suudi Arabistan ve Katar’ın de devrede olduğu ileri sürülüyor.
Alsancak Limanı Katar’a satılırsa, bu Katar’ın Türkiye’deki ikinci limanı olur.
Global Yatırım Holding'in liman iştiraki Global Ports Holding, 2021 yılı başında 140 milyon dolara Orta Doğu Antalya Liman İşletmeleri'ni (Port Akdeniz) Katarlı QTerminals WLL'ye satmıştı.
Geçen yıl TBMM’den geçen bir torba yasa ile QTerminals’in de aralarında olduğu 18 limanın sözleşme süreleri uzatıldı ve ihalesiz olarak 49 yıla eşitlendi.
Bu durumda Katarlı şirketin 2028 yılına kadar olan işletim süresi 2047’ye uzamış oldu. Katar şirketi Alsancak Limanı’nı da alması durumunda Akdeniz’in yanı sıra Ege’de de liman işletmeciliğinde aslan payını kapmış olur.
Türkiye’nin limanlarında yabancı sermaye hakimiyeti tartışması bir yana, Körfez sermayesinin Alsancak Limanı’na inmesinin Ege’nin demografik yapısına da ne tür etkileri olacağı hesaplanıyordur.