İYİ partiye karşı büyük bir kızgınlık daha doğrusu öfke var… Özellikle İstanbul’da. CHP’yle iş birliği yapmayı reddetmesinin Saray’a göz kırpmak anlamına geldiğini söylüyorlar… AKP/MHP iktidarını destekleyeceklerini iddia ediyorlar…
Yok o kadar da değil… Bunu söylemek İyi partiye haksızlık olur…
Ama dolaylı olarak, istemeden böyle bir görev ifa etmiş olabilirler!.. Seçim sonuçları bu damgayı İyi Parti’ye vurabilir!..
İstanbul, Ankara’da zor ama Antalya, Adana, Mersin, Muğla gibi illerde İyi partinin oy tırtıklaması yüzünden Cumhur İttifakı adayı kazanırsa İyi Parti’ye iyi gözle bakılmaz…
Gerçi İmamoğlu ve Yavaş’tan kopardıkları her oy da İyi partinin eksi hanesine yazılacaktır.
Kaçınılmaz!..
Neyse bu Meral Akşener’in meselesi…
Neyse bu İyi parti yönetiminin meselesi…
1 Nisan sabahı ne yapacaklarını onlar düşünsün…
Ben yorumumu yaptım sıfır çekerlerse yani hiçbir ili alamazlarsa dağılırlar dedim…
Olacağı da bu…
Bazı yorumcular diyor ki; bir partinin muhalefet partisini desteklemesi elva da iktidarı desteklemesi satılmışlık mı, teslimiyet mi?
Değil tabii…
Batı’da birbirine taban tabana zıt partiler koalisyon kurabiliyor. Ortak hakaret edebiliyor. Asgari müştereklerde anlaşıp ülkeyi yönetebiliyor… Kimse yadırgamıyor, zıt partilerin seçmeni tepki göstermiyor…
Çünkü onlarda rejim oturmuş…
Kimse rejimi değiştirmeye soyunmuyor… Eğitim sisteminden sağlık sistemine, yargı mekanizmasından ihale düzenine kadar kurallar belli…
Muhafazakar parti de gelse, aşırı sağcı parti de gelse, sosyal demokratlar da iktidar olsa hiç biri sistemle oynamıyor…
Rejimi değiştirmek akıllarının ucundan geçmiyor…
Zaten rejimi değiştirmeye, insanların yaşam tarzını belirlemeye değil ülkeyi yönetmeye talip oluyorlar…
Biz de ise durum farklı… AKP/MHP ortaklığı tek adam rejimi kurdu. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdı. Yargıyı kendine bağladı.
Bugün 41. gün galiba… Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararı hala uygulanmadı.
Neden?
Saray istemediği için mi?
Batı demokrasilerinden biz ayıran bu… Biz de keyfi yönetim var onlar da kurallar zinciri…
Bu sebeple İyi Parti’nin Saray’a yakınlaşacağı eşyanın tabiatına aykırı.
Neden mi?
Çünkü…
İyi Parti parlamenter rejimi savunuyor, AKP/MHP/Hüda Par/Yeniden Refah/BBP ittifakı tek adam rejimini ve kuvvetler birliğini…
Bu sebeple İyi Parti’nin Saray’a yakınlaşması eşyanın tabiatına aykırı diyorum…
Şimdi diyeceksiniz ki, Bahçeli yılladır başkanlık sisteminin Türkiye’yi felakete sürükleyeceğini söyledi, Türkiye’nin batacağını iddia etti ama sonunda tek adam rejiminin mimarı oldu…
(Burada müsaadenizle bi parantez açayım. Bahçeli haklı çıktı. Türkiye tarihinin en büyük ekonomik, siyasi, toplumsal, ahlaki, diplomatik krizine sürüklendi. Türkiye Ortadoğu’nun yoksul ülkeleri arasına girdi. Parantezi kapattım.)
Akşener aynı yoldan gider mi?
Hayır… Siyaseti bırakır ama Bahçeli’nin durumuna düşmez…
Ama Akşener yanlış kararıyla mayısta iktidarı Erdoğan’a verdiği gibi (masadan kalkması, millet masasını ağır dille suçlaması) yerel seçim kararlarıyla da Erdoğan’ın tek adam rejiminin tahkim edilmesini sağlayabilir…