Fikret Bila
İktidar TSK’yla meşguldü, adalarla değil
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir süre önce Suriye için dillendirdiği “Bir gece ansızın gelebiliriz” mesajını şimdi Yunanistan için veriyor.
Bir şarkı sözü olan “Bir gece ansızın gelebilirim” mesajının Kıbrıs Barış Harekâtı öncesine ait bir öyküsü vardır.
Kıbrıs Türkleri, Rumlardan gördükleri zulüm karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Ada’ya çıkmasını beklerlerdi. Bunu bilen Rumlar da Türkleri sinirlendirmek için radyolarından “bekledim de gelmedin” şarkısını çalarlardı.
Türkler de radyolarından “Bir gece ansızın gelebilirim” şarkısıyla karşılık verirlerdi.
TSK, 20 Temmuz 1974 gecesi sabaha doğru ansızın Kıbrıs Barış Harekatı’nı yaparak Rumların zulmüne son verdi ve KKTC böyle kuruldu.
Şimdi Erdoğan’ın seslendirdiği bu şarkı sözünün anlamı budur.
Erdoğan, Yunanistan’a neden hatırlatıyor?
Nedeni Yunanistan’ın 20 yıldır Ege’de kendine ait olmayan adaları ve kayalıkları işgal etmiş olması. Şimdi bu adalarda Yunanistan ve Avrupa Birliği bayrakları dalgalanıyor. Çoğunda da Yunanistan askeri bulunuyor. Bunlar arasında İzmir’in burnunun dibinde Türk karasuları içinde yer alan bir ada da var.
Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri, emekli kurmay albay Ümit Yalım 2004 yılından beri Yunanistan’ın adaları işgal ettiğini söylüyor. Haritalar, görüntüler yayınlıyor. Yazılar yazıyor. Televizyon programlarında anlatıyor. Ama iktidar 20 yıldır uyarıları dikkate almadı.
Yunanistan’ın, bir gece ansızın değil gündüz gözüyle ve yıllarca adaları işgal etmesine seyirci kaldı.
İktidar Yunanistan’a ilk kez 2004 yılında İzmir’in karşısındaki adayı işgal ettiğinde neden müdahale etmedi?
Etmedi çünkü, o tarihte AB’ye girebilmek için Kıbrıs’ta ödün vermekle meşguldü. Şiddetle Annan Planı’nı destekliyordu. Rauf Denktaş’ı etkisiz kılmak için elinden geleni yapıyordu. Yunanistan’ı hoş tutmaya çalışıyordu. Eski Türkiye’nin dış politikasını beğenmiyordu. Kıbrıs davasını ayak bağı olarak görüyordu. Bu nedenle Yunanistan’ın adaları işgaline de itiraz etmiyordu.
Annan Planı’nı Türk tarafı kabul etti ama Rumlar reddetti. AK Parti iktidarının Kıbrıs politikası çöktü. Kıbrıs Rum Kesimi AB’ye tam üye oldu. Türkiye dışında kaldı.
Yunanistan 2007 yılına gelindiğinde de adaları işgale devam ediyordu. Peki Türkiye hâlâ neden müdahale etmiyordu?
Etmiyordu çünkü, iktidar o tarihte TSK’yı tasfiye etmekle meşguldü, adalarla değil. TSK’nın demokrasiye ve Atatürk ilkelerine bağlı komutanları bir bir cezaevine giriyordu. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u bile “terörist” olmakla suçlayıp iki yıl cezaevinde yatırdı.
Meşguliyeti Ege’deki adalar değildi. Sonradan FETÖ dediği cemaatle iş kotarmaktı.
TSK’da önemli komutanlıklara getirilen FETÖ’cü komutanlar da 15 Temmuz 2016’da askeri darbe yapmaya, iktidarı ele geçirip, laik Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmaya kalkıştılar.
İktidar “kandırıldık” deyip işin içinden sıyrıldı.
Peki iktidar 2021 yılına kadar adaları işgal etmeye devam eden Yunanistan’a o yıllarda niye müdahale etmedi?
Etmedi çünkü, 2011 yılından beri Suriye’de Esad’ı devirmeye çalışmakla meşguldü. Eski Türkiye’nin dış politikasını terk etmiş Müslüman Kardeşler’in peşine takılmış, komşu ülkelerde onları iktidara getirmek için çaba harcıyordu. Bütün dikkatini bu işe vermişti. Bu uğurda Türkiye Doğu Akdeniz’de yalnız kalmış, bu fırsatı değerlendiren Yunanistan İsrail’le, Mısır’la, İtalya’yla işbirliğini geliştirmiş, güçlenmişti.
Türkiye Suriye’de de istediği sonucu alamadı.
Şimdi seçim sürecine girildiği için milliyetçi duyguları kabartacak bir kahramanlık arıyor.
Bakalım bulabilecek mi?