İki askerin yakılması fermanını verdiği ileri sürülen IŞİD kadısı Jamal Abdurrahman Alwi'nin tutuksuz yargılandığını ve Gaziantep'te kuşçuluk yaparak geçindiğini, Türkiye 17 Eylül günü bu köşede öğrendi.

Yazım okurlarda infial yarattı.

Nasıl yaratmaz ki?

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri partili rektörlerini proteto ettikleri için...

Yurttaşlar sosyal medyadaki eleştirel paylaşımlarından ötürü...

Muhalif siyasetçi, yazar ve aktivistler düşünceleri nedeniyle bir bir tutuklanırken...

İddiaya göre elinde en az iki askerin kanı bulunan IŞİD'in kadısı özgürce dolaşabiliyordu.

Ülke gündemi bu öfke ile çalkalandı durdu gün boyu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Alwi'yi hangi güçlerin kayırdığını sordu defalarca.

Adalet ve İçişleri bakanlıklarından çıt çıkmadı.

Akşama doğru Alwi gözaltına alındı ve bir gün sonra tutuklandı.

Aradan tam 28 gün geçti.

İki askerin infazı resmen kabul edildi

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen 15 Ekim'de Alwi hakkında yeni dava açtı. İddianamenin 'maktul' hanesinde er Sefter Taş ve Fethi Şahin'in adı yazıyor.

IŞİD'in infaz ettiği iki askere ilişkin ilk kez bir dava görülecek.

IŞİD'e sızdırılmış bir istihbaratçı olduğu iddia edilen Şahin'in varlığı bugüne kadar devlet tarafından kabul edilmiyordu. Şahin hep kayıp diye niteleniyordu. Bu iddianameyle Şahin'in varlığı ve ölümü tanınmış oldu.

Ayrıca yakılma görüntüleri iddianameye kondu. İki askerin yüz tanıma metoduyla o kişi oldukları saptandı.

Cinayetin tarihi olarak 22 Aralık 2016 gösterildi.

Yani, infaz görüntüsünün yayınlandığı gün.

Alwi, hep sınır hattında

Bu iddianame, Alwi'nin Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılandığı eski davanın iddianamesiyle benzerlik içeriyor.

İlkinde yer verilen Emniyet Genel Müdürlüğü, Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ve Jandarma İstihbarat Komutanlığı'nın Alwi hakkındaki raporları ve tanık ifadeleri olduğu gibi aktarılıyor.

Rapor ve ifadelerde Alwi'nin 'Ebu Abdullah Eş Şami' kod adını kullandığı, Azez ve El Bab'ta kadılık yaptığı, iki askerin ve kimi Suriyelilerin infazına karar verdiği savunuluyor.

İlk iddianameden farklı olarak cep telefonu sinyal bilgilerine yer veriliyor. Hem Alwi, hem tanıkların anlatımı bu veriler ışığında irdeleniyor.

Gaziantep İl Göç İdaresi'ne göre Alwi, 3 Şubat 2013'te yasadışı yollardan Türkiye'ye girdi.

Üç yıl sonra, 17 Ekim 2016'da, kayıt altına alındı.

Alwi'nin cep telefon hattı 24 Ekim 2012'de aktive oldu.

Alwi, yurtdışından Türkiye'deki hesabına gönderilen paraların örgüt üyelerine teslimi için sık sık Suriye'ye geçti. Alwi'nin cep telefonunun Kilis'te baz verdiği tarihte aslında Azez'de olduğu veya Kilis-Azez arasında sıklıkla gidiş geliş yaptığı vurgulanıyor. Azez'in Eylül 2013'te IŞİD'in işgaline uğradığı, bu tarihte telefonunun Kilis merkezden ya da Öncüpınar sınırından sinyal verdiği belirtiliyor.

İddianameye göre Alwi'nin Azez-Kilis ve Gaziantep trafiği 2012-2016 yılları arasında kesintisiz sürüyor. İki askerin yakılma görüntülerinin yayınlandığı gün Alwi, Gaziantep'te görünüyor.

Al, sana Suriyeli vatandaş

Alwi'nin cep telefonu üzerinden irtibat kurduğu yedisi Türk, üçü Suriyeli olmak üzere 10 kişiye silahlı örgüt kurmak ve yönetmekten işlem yapıldığı ortaya çıktı.

Bunlardan ilki, Ali Adeymo.

Sonradan Türk vatandaşı olan Suriyeli Adeyno, hakaret ve dolandırıcılıktan yargılanmış. Silahlı örgüt kurmak ve yönetmekten soruşturuluyor.

Alwi'nin taburla fotoğrafı

İddianamede Alwi'nin telefonundan çıkan fotoğraflara yer veriliyor. Bu fotoğraflardan birinde Alwi, bir silahlı grupla aynı masada, onların komutanı sıfatıyla otururken görülüyor. Bir başka fotoğrafta askeri üniformayla poz veriyor. IŞİD saflarında savaşırken ölen üç oğlunun hem canlı, hem öldükten sonraki fotoğrafları var. Silah ve mühimmat görselleri de çıktı, Alwi'nin cep telefonundan...

Üç ağırlaştırılmış müebbet isteniyor

Alwi'nin iki Türk askerinin ölüm fermanını vererek, canavarca hisle eziyet çektirerek yangın kullanarak kasten öldürme suçunu işlediği ifade ediliyor. Bu eylemi bir başkasını araç olarak kullanarak gerçekleştirdiği ve asli fail olduğu vurgulanıyor. Ayrıca devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma suçunu işlediği belirtiliyor. Her iki suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianame, Alwi'nin silahlı örgüt üyeliği suçundan tutuksuz yargılandığı Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme hukuki, fiili ve şahsi irtibat bulunduğu gerekçesiyle 28 Ekim'de iki dosyayı birleştirdi.

Emniyet, Jandarma ve MİT'ten Alwi'nin suça katılıp katılmadığı hususunda araştırma yapması istendi.

Şehit erlerin babaları Mehmet Şahin ve Aydın Taş'ın ifadesi alınacak.

Alwi'nin tutukluluğu devam edecek.
Alwi, masum olabilir mi?

Emniyet ve Jandarma'nın raporları, aralarında Alwi'nin eşi dahil dört tanığın ifadeleri, suça karıştığını gösteriyor. En azından IŞİD ve cihatçı örgütlerin ele geçirdiği topraklarda, hukuki eğitimi ve bilgisi olmadığı halde kadılık yaptığı ve kararlara imza attığı görülüyor.

Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi, tüm kanıtlara rağmen Alwi'yi dokuz ayda tahliye etmişti.

Birleşen iki dava aynı mahkemede görülecek.

Son kararı yargı verecek.