Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Hilafet Bayrağı Değil Ama...

Tartışma bitmemiş meğer. Yandaş medyada dün de konu edildiğine göre hala konuşabiliriz demek ki. Şu, Gazze katliamını telin mitinginde açıldığı söylenen “Hilafet Bayrağı” üzerinden süren tartışmadan söz ediyorum.

Yandaşlarla, İslamcı çevreler, taşınan bayrağın “hilafet bayrağı” olmadığını, dolayısıyla ortada bir hilafet çağrısı bulunmadığını yazıp duruyorlar sürekli.

Öncelikle belirtelim ki, dedikleri doğru. Taşınan pankartın/bayrağın hilafet bayrağıyla ilgisi yok. Halk TV dahil seküler medya bu yanlışı sürekli tekrarladı. Her şeyden önce, halifeliğin hiçbir zaman tek bir bayrağının olmadığını belirtelim.

Halifelik hangi ülkede ya da güçteyse onun bayrağı Hilafet Bayrağı olmuştur. Emevilerde, Abbasilerde, Osmanlılarda farklı bayraklar örneğin. Ancak hepsinin ortak özelliği üzerlerinde tevhid yazısının oluşudur. Yani her tevhid yazılı bayrak hilafet bayrağı olmayabilir ama her hilafet bayrağında tevhid mutlaka bulunur.

Galata Köprüsü’ndeki yürüyüşte açılan ya da taşınan pankartın yeşil olması da onun hilafet bayrağı olmadığına bir kanıt sayılır bence. Çünkü Hilafet bayrağında siyah ile beyaz olmak üzere iki renk yaygın olarak kullanılır. Dört Arap halifeliğinin sonuncusu olan Fatımi Halifeliği'nin bayrağının rengi yeşildi sadece. Çok kullanılan bir renk değildi yeşil.

Eğer bir Hilafet Bayrağı kabul edilmesi gerekirse, herhalde İslam peygamberinin ölümünden sonraki ilk halifelik olan Raşidun Halifeliği’nin kullandığı, üzerinde tevhid yazılı siyah bayrak olmalıdır bu. Peygamberin fetihlere liderlik ederken siyah bayrak kullandığıni ileri süren hadisler hayli fazladır. Halifelik ilan eden IŞİD’in üzerinde tevhid yazılı siyah bayrağı da peygamberin kullandığı bu bayraktan esinlenilmiştir.

Ancak peygamberin ölümünden sonraki ikinci halifelik olan Emevi Halifeliği siyah bayrak kullanma geleneğini bozmuş, bunun yerine beyaz bayrak kullanmıştır. Bu iki rengin IŞİD ile Taliban bayraklarında kullanıldığını hatırlatayım. 2014’de Irak’ta ilan edilen IŞİD Halifeliği’nin bayrağının zemini siyahtır. Bayrakta "Allah'tan başka ilah yoktur" yazısı en üstte beyaz renkte, "Muhammed Allah'ın elçisidir" yazısı ise beyaz bir dairenin içinde siyah renkte yer alıyor, bilindiği gibi. Bayrağın tasarımında Topkapı Sarayı'nda saklanan bir dizi mektupta kullanılan bir Peygamber mühründen esinlenildiğini iddia edenler de vardır bu arada.

Eğer halifelik ilan ederse Taliban’ın kullanacağı Hilafet bayrağı ise beyaz olacaktır muhtemelen. Taliban, Sovyet güçleriyle savaşında düz beyaz bir bayrak kullanırdı. Bu bayrak, Taliban 1996'da Kabil'in kontrolünü ele geçirip Afganistan İslam Emirliği'ni kurduğunda ulusal bayrak haline gelmişti. Taliban da daha sonra 1997'de bayrağa tevhidi ekledi.

Şunu da kaydedeyim; Muhammed Ahmed adlı biri 1881'de kendisini el-Mehdî el-Muntazar (Beklenen Doğru Yolda Olan, Muhammed peygamberin halefi) ilan etmişti. Halifeliğinin bayrağında ordusunun üç ana birimini temsilen yeşil, siyah, kırmızı renkler vardı. Ama üstünde "Allah'tan başka Tanrı yoktur; Muhammed Allah'ın Elçisidir" yazısı yer alırdı.

Bu arada Muhammed Ahmed’in Hilafet ilan edip, o dönem hilafeti elinde tutan Osmanlı’ya meydan okuması da dini açıdan nereye konabilr, bilmiyorum. Ama bu halifelik kurumunun son derece politik olduğunun da bir kanıtı sayılabilir.

Kimi kaynaklar Hilafet’in “resmi” tek bir bayrağı olduğunu söylerler. Buna Rayah deniyor. Sıffin Savaşı'nda Halife Ali bin Ebu Talib (yani Hz.Ali) doğrudan savaşı yönetirken rayah taşınmıştı. Ali, Hişam bin Utbe'yi rayahı taşımakla görevlendirdi diye yazılıdır. Rengi siyahtır.

Bu anımsatmalardan muradıma gelince; Gazze Yürüyüşü’nde taşınan/açılan o bayrak, tarihsel/dini anlamda bildiğimiz hilafet bayrağı değil. Hilafet çağrısının, sadece üzerinde tevhid yazılı yeşil bayrakla yapıldığını sananlar, yandaş medya ile İslamcı çevrelere olağanüstü bir çarpıtma/saptırma fırsatı sundular. Yeşil bayrak hilafet bayrağı denirse, doğal olarak hilafetin bayrağı olmadığı kanıtlandığında, İslamcı çevrelerin bunu bir “laik iftira” olarak dünya aleme duyurması anlaşılabilir. Anlamadan, dinlemeden, araştırmadan atılmamak lazım hemen.

Gazze Yürüyüşü’ndeki o bayrak Hilafet Bayrağı olmasa da, o yürüyüşçülerin tamamına yakınının hilafet istemediğini de kimse iddia edemez. “Taşınan Tevhid bayrağıydı, o zaman hilafet çağrısı yoktu” demesi gülünçtür İslamcı çevrelerin. Yürüyüşün sunucularından birinin “yüz yıl sonra yeniden” diye başlayan cümlesi tesadüf değildir. 2024 hilafetin kaldırılışının yüzüncü yılı, malum.

Neyin ne olduğu çok açık, birbirimizi kandırmayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi