Ayşenur Arslan

Ayşenur Arslan

Erdoğan'ı yine bir kandıran mı var?

Maalesef, zaman zaman dile getirdiğim zorlayıcı sağlık sorunum yüzünden Maltepe’ye gidemedim. Özgür Özel’in aktardığına göre mitinge 2.2 milyon kişi katılmış.

O rakama + 1 beni de katın lütfen. Hatta, gitmeye çalışıp metro duraklarında mahsur kalan binleri de ekleyin.

Bir miting alanını doldurup yanına bir o kadar büyüklükte alan daha katanlar gerçekten bambaşka bir sayfa açtı Türkiye’de.
Yarını merakla bekliyorum.

Saraçhane mitinglerinin drone görüntülerini “analiz” edip “katılanların görüntüsünü çoğaltmışlar” diyenler acaba Maltepe için ne diyecek? Erdoğan’ın hangi mitingiyle kıyaslayıp ezmeye çalışacak.

Oysa; gidenler biliyor.. Bağımsız medyayı izleyenler gördü, görüyor.. Sosyal medya takipçileri kalabalığın her aşamasına tanık oldu, biliyor.
Peki Saray medyası bilmiyor mu?

Bal gibi biliyorlar. Ama korku dağları sarmış, Pikachu ile.. Ya da tutuklananlara dair sahte bilgilerle dikkat dağıtmaya, akıl karıştırmaya çalışıyor.
Ve elbette şu şuursuzlukların üstünü örtmeye uğraşıyor.

* Batı kamuoyunun en hassas olduğu konu: İki gazeteci gözaltına alındı. BBC muhabiri serbest bırakılıp sınırdışı edildi. İsveçli gazeteci ise yıllar önce Stockholm’deki bir PKK eylemiyle ilintilendirilerek tutuklandı.

* İleride, elimizde görüntü falan olmasa inandıramayacağımız bir olay yaşandı. İstanbul’da CHP’nin otobüsü kontak anahtarı alınıp kaçırıldı!

* Neyse ki yine görüntüsü olduğu için inkar edemeyecekleri bir yasaya aykırı kararla bekçiler polis yeleği giydirilerek sokağa salındı!

* Boğaziçi’nin kayyum rektörü, her türlü ağır hava koşulunda durarak eylem yapan akademisyenlere karşı akla ziyan bir yönteme başvurdu. Eylem yapılan alana gübre döktürdü.

* RTÜK, 5 günlük ekran karartma cezasıyla bana ait olan rekoru elimden aldı! Sözcü TV’ye tam 10 gün karartma cezası verdi. Halk TV başta, bağımsız TV kanallarına yağdırdığı yayın durdurma ve para cezası cabası.

* Başta da söyledim. Pikachu kostümü, “psikolojik harp” operasyonu yorumuyla tarihe geçti.

* Çok ağır sağlık sorunları yüzünden tahliyesi beklenen Mahir Polat’ın, savcının talebine rağmen cezaevinde tutulması skandalı bir yana.. Hakkında herhangi bir delil falan olmadan “GİZLİ TANIK” ifadeleriyle tutuklandığı ortaya çıktı.

* Zaten tutuklama kararlarının çok önemli bölümünün gizli tanık ifadelerine dayandığı da anlaşıldı.

* Hukuk adına yaşanan trajikomik bir konu daha tarihe not düşüldü. Ekrem İmamoğlu’nun avukatı gözaltına alındı. Bir avukatın müvekkili hakkında söyleyeceği şeyi, müvekkil İmamoğlu avukatı için talep etti: “Serbest bırakılmalı”.

Aslında çok daha fazlası ve Ergenekon süreciyle yarışacak ayrıntıları var.
Ancak.. Bu kadarına bile bakıp şunu sorabiliriz herhalde: Bu kadar kafa karışıklığını neye yormalı?
Ünlü Amerikan dergisi TIME, Erdoğan’ın bugüne kadar sertlik politikasıyla muhalefeti susturup eylemleri bastırdığını.. Bu kez yine aynı yöntemle “başaracağını” iddia etti mesela..
Acaba Saray’da aynı sonuca varanlar “yürü be Reis” mi dedi? AKP seçmeninin bile, bırakın eti patates alırken homurdandığını ondan sakladı mı?

Daha önce, kendisinin bilgisi dahiline yazdım.
MİT eski müsteşarlarından Emre Taner, Gülen cemaatinin Erdoğan’ı nasıl kuşattığını.. Ve Ergenekon kumpası sırasında sürekli “size suikast düzenleyecekler” diye korkuttuğunu anlatmıştı.
Şu son 10 güne bakıyorum da, hem kendi kitlesi dahil içerde, hem de dünyada büyük tepkiye yol açan şuursuzlukların ardında bu analiz ve korku mu var diye düşünmeden edemiyorum.
İnsan kendi ayağına böyle ateş eder mi?
Yoksa “Ben yaptım oldu” büyüklenmesi bütün otokratlar gibi onun da gözlerini mi bağladı?

Saray’ın aklı bu kadar karışınca Saray medyası da ne yöne gidip nereden vuracağını bilemez oldu.
Bugünden ilginç bir örnek.
Sabah Gazetesi’nin keskin kalemlerinden Melih Altınok “dış güçlerden CHP’ye mesaj var” başlığını attığı yazısında Özel ve İmamoğlu’nun Batı kamuoyuna seslenişini şöyle yorumladı:

“The Economist'in dünkü, İngiltere ve okyanus ötesine yardım çağrıları yapan CHP'ye, muhatapları adına verdiği cevaba baksınlar:
"Dış güçler Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi bir otokrasiye dönüştürmesini engelleyemez. Bunu yalnızca Türkiye vatandaşları yapabilir."

The Economist’in bu haklı ve CHP’nin de savunduğu yorum, sadece başlıkla nasıl bir algıya kurban gidiyor.. Anladınız siz onu!
Öte yandan..

Yine bugün, Saray’ın bir diğer kıymetli kalemi Fatih Çekirge ise dış güçlerin adını koydu. “ABD’den gelen mesajlar” başlıklı yazısında Erdoğan ve kurmaylarının ne umduğunu.. Gerçekte dış güçlerden kimin nasıl bir beklentisi olduğunu açığa vurdu:

“Belli ki yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir Washington gezisi söz konusudur. Erdoğan-Trump görüşmesinden çok olumlu mesajlar alacağımızı şimdiden söyleyebilirim.
Türkiye’nin Suriye’nin yeni anayasası dahil devlet oluşumunda söz sahibi olduğunu zaten biliyoruz. Trump bu konuda da “Türkiye ile Suriye konusunda iyi bir işbirliğimiz olur” diyerek yeni dönemle ilgili işaretini de vermiş oldu.
Küresel ölçekte Türkiye, AB ve ABD arasında hiç olmadığı kadar önemli bir pozisyon elde etmiş durumda.”

Daha dün yazdım. Trump ekibinin “dünyadan sorumlu” ismi, yani dışişleri Bakanı Rubio, Erdoğan iktidarına hem de X aracılığıyla tam aksi bir mesaj vermemiş miydi? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la ortak basın toplantısından kaçınmamış mıydı?

Sadece ABD Mİ?

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, eylemlere müdahale konusunda son yılların en ağır çıkışını yapmamış mıydı? Avrupa Parlamentosu adına, aralarında başkan yardımcısının da bulunduğu bir delegasyon dün İmamoğlu’nu Silivri’de ziyaret etmemiş miydi?

Doğrusu, bu soruların karşılığı “dikkatsizlik ve yanlış öngörü” mü yoksa Fahrettin Bey’in sık sık andığı “dezenformasyon” yani bildiğimiz “YALAN” mı?
Hadi bir soru daha soralım:
Erdoğan’ı yine birileri kandırıyor olabilir mi?
AKP cephesi topu yargıya atıp laf dolandırırken..
“Birileri” eylemcilere orantısız sertlikle aslında Erdoğan’ın ayağına çelme mi takıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşenur Arslan Arşivi

Adaletin kestiği parmaklar!

18 Nisan 2025 Cuma 14:36

ROK yalnız değildir!

17 Nisan 2025 Perşembe 15:19

Dünyanın cehaletle imtihanı

16 Nisan 2025 Çarşamba 10:53

Bizden vazgeçtiler!

15 Nisan 2025 Salı 15:24

Neler oluyor neler!

14 Nisan 2025 Pazartesi 16:42

Kağıttan Kaplan... Miki Maus...

12 Nisan 2025 Cumartesi 15:00

Kumpas heybesindeki büyük turp!

11 Nisan 2025 Cuma 14:56

Ne gün ama!

10 Nisan 2025 Perşembe 14:36