İsmail Saymaz
Erdoğan, MYK’ya cebinde Ünal’ın istifasıyla geldi
AK Parti’nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı geçen pazartesi toplandığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cebinde Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın istifası vardı.
Sıcak gelişmeden çok az MYK üyesinin haberi vardı.
Toplantıda Ünal, Erdoğan’ın solunda dördüncü koltuğa oturdu.
Sıra TBMM gündemine gelince Erdoğan, “Mahir beyin istifa talebi oldu” dedi.
Ünal’ın ‘affı’ anında kabul edildi.
Ardından Erdoğan, “Mahir beyin yerine Özlem Zengin olsun” dedi.
Eller hemen kalktı ve indi.
Zengin’in yerine AK Parti Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur seçildi.
Erdoğan, aynı sözleri 2014’te söyledi
Ünal, alfabe devrimi ve dilde Türkçeleşmeye ilişkin eleştirisini 2016 yılından önce dile getirmiş olsaydı, affını istemek ne mümkün, avuçlar patlayıncaya kadar alkışlanacaktı.
Ünal, 22 Ekim günü Kahramanmaraş’ta katıldığı fuarda şunları söyledi:
“Bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile düşünce üretemeyiz.”
Ünal, yeni bir cümle kurmadı.
Siyasal İslam’ın yüzyıllık ezberini tekrarladı.
Benzer cümleleri Erdoğan, 2014’te TÜBİTAK’ın ödül töreninde ifade etmişti.
Şöyle demişti:
“Bizim bilim üretmeye sen derece müsait bir dilimiz varken bir gece yattık, sabah kalktık, baktık ki o dil yok. Şu anda Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız.”
Ünal, “Düşünce üretilemez” diyor.
Erdoğan ise “Felsefe yapılamaz” diye bitiriyor.
Ha Hasan Hüseyin…
Ha Hüseyin Hasan!
Gel gör ki Erdoğan, yakın yol arkadaşlarından Ünal’ı, sekiz yıl önceki konuşmasının bir benzerini yaptığı için görevinden alıyor. Kanımca Erdoğan, Ünal’la aynı düşündüğü halde affını istiyor.
İstifa dilekçesini Bahçeli aldı
Çünkü Erdoğan 2016’dan bu yana iktidarını MHP lideri Devlet Bahçeli sayesinde ayakta tutuyor. Bahçeli olmasa partili cumhurbaşkanlığı Erdoğan için kuru hayaldi. Nitekim Cumhur İttifakı’nın adını bile Bahçeli koydu.
15 Temmuz’a dek liberallerin, İslamcıların ve Kürtçülerin öne çıktığı AK Parti, MHP ile etkileşime girerek, milliyetçi, muhafazakar ve güvenlikçi bir dönüşüm geçirdi.
Bugünün AK Partisi, dünün aynasına baksa, kendi suretini bile terörist diye içeri atardı. Dünün AK Partisi ise geleceğin aynasına baksa, şimdiki halini faşistlikle suçlardı.
Mehmet Ali Çelebi’yi transfer eden…
Metin Feyzioğlu’nu KKTC’ye büyükelçi atayan…
Doğu Perinçek ile araba duasına çıkan bir partiden söz ediyoruz.
Bugün Cumhur İttifakı’nın politik sınırlarını, deyim yerindeyse Misak-ı Milli’sini Bahçeli çiziyor. Dolayısıyla Ünal’ın istifasını, Erdoğan değil, gerçekte Bahçeli aldı.
AK Partili üst düzey yönetici: Ünal yanlış yaptı
Görüştüğüm bir AK Partili üst düzey yönetici bu iddiayı doğru bulmuyor. “Bazıları MHP’ye bağlıyor” diyor.
“Ben de bu fikirdeyim” diye ekledim.
“Hayır” diye itiraz ediyor.
Bahçeli’nin rolü olmadığını savunuyor.
Ünal’ın alfabe devrimini eleştirmekle kalmadığını, Cumhuriyet’i yargıladığı için istifasının alındığını ifade ediyor.
Şöyle konuşuyor:
“İnsanların harf inkılabına eleştirisi ile Ünal’ınki farklı. Mahir bey, ‘Harf inkılabını doğru bulmuyorum, kültürümüzden kopardı’ dese kimse dokunmaz. En çok uyarırlar. Ama ‘Cumhuriyet bunu yaptı’ derseniz, bu başka bir dil. ‘Cumhuriyet bedel ödetti’ diyor. Bu çok yanlış. ‘Cumhuriyette bazı adamların yanlışı’ dersiniz ve ‘Harf inkılabı hatası’ dersiniz; hepsi kabul. ’Cumhuriyet’ dediğiniz zaman başka bir şey söylemiş oluyorsun.”
AK Partili üst düzey yöneticiye Ünal’ın İslamcıların bildik bir tezini tekrarladığını ve benzer sözleri Erdoğan’ın da söylediğini hatırlatıyorum.
“Milli Görüş’ün göbeğinden geliyorum” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Harf inkılabı Cumhuriyet olmasaydı da Osmanlı’nın yapacağı bir şeydi. Milli Görüşçü olarak Mahir beyin ifadesine imza atmıyorum. ‘Siyasi olarak yapmaması lazım’dan da öte içerik olarak katılmıyorum.‘Harp inkılabını yaparak, mezar taşlarımızı okumaya engel oldunuz’ diyebilirsiniz. Mahir bey, ‘Cumhuriyet bedel ödetti’ diyor. Bedel medel ödetmedi ya! Cumhuriyet’i seviyorum kardeşim. Cumhuriyet’i demokratikleştirmek istiyorum. Geliştirmek istiyorum. ‘Bedel ödetti’ diyorsan başka bir şey söylemiş oluyorsun. Milli Görüşçü olarak ‘Cumhuriyet bedel ödetti’ ifadesini reddediyorum.”
Ünal’ın yerine neden Özlem Zengin’in tercih edildiği sorusunu yönettim.
AK Partili üst düzey yönetici, Zengin’in grup başkanvekilliğinde tecrübeli olduğunu, genel başkan yardımcılığı görevinden mutlu olmadığını, açığa alınmış gibi hissettiğini söylüyor. “Yeni birini bulmaya, maceraya girmeye, risk almaya gerek yok” diyor.
Artık mezar taşı okuyacak vakti var
Bahçeli’nin etkisiyle ya da değil, Ünal için akıbet değişmiyor. ‘Affı’ istenen diğer grup başkanvekili Cahit Özkan gibi suskunluğa gömülerek, kenara çekilebilir.
Doğrusu, Ünal’a faydası olur.
Hiç değilse…
Dedelerimize ait Arapça yazılı mezar taşlarını okuyabilmek ve Osmanlıca düşünce seti oluşturmak için bolca vakti var artık.
AK Parti başörtüsü teklifini partilere götürecek
AK Parti’nin başörtüsü ve aile kurumuna ilişkin anayasa teklifi tamamlandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın yürüttüğü çalışma son şeklini aldı.
Çalışmaya göre Anayasa’nın 24. ve 41. maddesi değiştiriliyor.
24. madde; kadınların kamu hizmetlerinden yararlanırken, çalışma hayatında, eğitim ve öğretimde, mal ve hizmet alımında, seçme ve seçilme hakkını kullanırken başı açık veya kapalı olma şartı konamayacağı şeklinde değiştiriliyor.
41. maddede aile, erkek ve kadının birlikteliği diye tanımlanıyor.
Erdoğan, bugün grup konuşmasında teklifin içeriğine girecek. AK Partili milletvekilleri perşembeden itibaren TBMM’de grubu bulunan partileri dolaşarak, destek isteyecek.
AK Partili üst düzey yetkili şöyle diyor:
“CHP’nin yasa teklifini nerede gördünüz? İnternette. Bu olaya yaklaşımlarındaki sığlığı gösteriyor. Biz metnimizi partilere götüreceğiz, derdimizi anlatacağız.”
Ancak AK Partili üst düzey yetkili, böyle bir anayasal ve yasal değişikliğin gereksiz olduğunu ifade ederek, şöyle diyor:
“Yanlış bir iş yapıyoruz CHP yüzünden. ‘İnsanların nefes alma hakkı var' diye anayasa maddesi olur mu? Bu da onun gibi. Anlamsız ötesi.”
Aslı Baykal: Başka partiye geçmeyeceğim
Eski CHP lideri Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, önceki gün CHP’den istifa etti.
Dün Aslı Baykal’ı aradım.
İstifasını doğruladı ancak yorum yapmak istemedi.
“Açıklamam bu kadar” demekle yetindi.
“Başka partiye geçmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordum. “Hayır” dedi.
Babası Deniz Baykal’ın istifa edeceği iddiasını da yalanladı.