Emre Olur, mafyadan 10 bin dolar alsa tutuklanır mıydı?

Sedat Peker’in basın danışmanı olduğu iddia edilen Emre Olur, suç örgütü üyeliğinden tutuklandı.

Olur, ifadesinde, 12 Eylül’de aldığı 14 günlük vizeyle Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gittiğini ifade ediyor.

Peker’in Abu Dabi’deki Marina Mall’a yürüme mesafesindeki bir villada kaldığını, site dışında ve villa girişinde güvenlik kulübesinin bulunduğu anlatıyor. Burada 5-6 güvenlik görevlisinin çalıştığını, üçünün BAE vatandaşı, diğerlerinin ise Kolombiyalı ya da göçmen olabileceğini kaydediyor. “Ekip Peker dışarı çıktığında eşlik etmekteydi” diyor.

Olur, 14 ve 15 Eylül’de villaya giderek, Peker’le görüştüğünü anlatıyor.

Peker, bir ‘like’ ile deport edilebilir

Görüşmede Peker, kendisine uygulanan dijital tecriti anlatmış.

Olur, şu bilgileri veriyor:

Peker, BAE’de kendisine dijital bir tecrit uygulandığını, Deli Çavuş ve Uzun Çavuş’ gibi farklı hesaplardan veya kendi hesabından paylaşım, beğeni, retweet yapamadığını, yaptığı takdirde deport edileceğini söyledi. Türkiye’de veya dünyanın farklı bir yerinde X bir kişinin ya da gazetecinin benzer paylaşım yapması durumunda dahi deport edilecekmiş.‘Freudun Talebesi’ ve ‘Deli Çavuşnth’, ‘Çakma Deli Çavuş’ gibi çakma hesapların kapatılıp kapatılmayacağı üzerine konuştuk. Zaten bu hesaplar tahminime göre FETÖ’ye müzahir kişilerce kullanılan algı hesaplarıdır.

Olur, Abu Dabi’deki son akşamı olan 15 Eylül’de bir kez daha Peker’in villasına gittiğini anlatarak, “Dijital tecrit ve sosyal medya kullanma yasağından yine bahsetti. BAE yetkililerinin sosyal medyayı kullanmasını yasakladığını anlattı” diyor.

Olur, kaldığı Grand Tulip Otel’de ertesi sabah Peker’in oğluyla kahvaltı yaparken, BAE yetkililerinin gelerek, “Ülkeyi terk edin” dediğini belirtiyor. Görevlilerle birlikte Dubai Havalimanı’na gittiğini kaydeden Olur, uçağa bindirilerek Sırbistan’a gönderildiğini ifade ediyor. Sırbistan’da pasaport bölümünden geçerken, “Pasaportla alakalı İnterpol’un bir bildirisi var. Ancak uçuş yapmanızda sakınca yok” denildiğini belirtiyor. Olur, Sırp polisi eşliğinde Tiran’a uçan uçağa bindirildiğini vurguluyor.

Olur’un ifadesi ve tutuklanması iki açıdan büyük önem taşıyor.

Birincisi: Peker’in artık paylaşım yapamayacağını ve suskunluğa gömüleceğini anlıyoruz. Artık Avukat Ersan Barkın aracılığıyla açıklama yapmak dışında şimdilik bir seçeneği görünmüyor.

BA ile Türkiye arasında diplomatik kriz yaşanmadığı sürece, ki ufukta böyle bir ihtimal gözükmüyor, paylaşım yapamaz.

Ya deport edilmeyi göze alacak.

Ya da ülke değiştirecek.

Ancak BAE’de ailesiyle birlikte yaşadığı için onları riske atması mümkün değil. Pasaportu iptal edildiği ve başka bir ülkenin vatandaşı olmadığı için yasal yollarla ülke değiştiremez. Gözetim altındaki Peker’in kaçak yollardan BAE’den ayrılması düşük bir ihtimal.

Tek suçu tweet atmak

Olur’a gelince…

İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sedat Peker Örgütü davasında tutuklandı. Peker dahil 90 sanıklı davada tutuklu bulunanların tümü tahliye edildi.

Şu an Olur dışında tutuklu bulunmuyor.

Üstelik cinayet, silahla yaralama ve yağma, tefecilik suçlarıyla itham edilenler bırakılırken…

Olur’a yüklenen biricik eylem kurşun değil, tweet atmak! Yani Twitter hesabını Peker’e kullandırmak veya Peker’e destek twiti atmak.

Düşünün ki mafyadan 10 bin dolar bile almamış!

Olur’un getirildiği Arnavutluk’ta, Thodex’çi Fatih Faruk Özer sekiz ay saklanmayı başardı! Türkiye’de 400 bin kişiyi 2 milyar dolar çarpan Özer’i Emre Olur kadar umursamadı devlet.

Sezgin Baran Korkmaz, Türkiye’de kara para aklama suçundan aranırken, Avrupa’da gününü gün etti, YouTube yayınlarına katıldı, televizyonlara bağlandı, hisselerini devretti, şirketlerini sattı. ABD yakalanmasını sağlayana dek Korkmaz’ı arayan soran olmadı.

Yazar Necip Hablemitoğlu suikastinden aranan emekli albay Levent Göktaş, Bulgaristan’a kaçtı ve iltica etti. Göktaş’ı getirmek için çabalandığını düşünüyor musunuz? Çabalanmış olsa kaçabilir miydi sanıyorsunuz?

Fakat sanki Türkiye tarihinin en azılı gangsteri ve en eli kanlı teröristi yakalanmışçasına Olur, “paketlenerek” memlekete getirildi, dört gün sorgulanıp tutuklandı.

Nedir suçu?

Kamu düzenini yerle bir eden eylemi nedir Olur’un?

Thodex’çi Özer gibi 400 bin insanı mı çarptı?

Korkmaz gibi kara para mı akladı?

Göktaş gibi aydın öldürmekten mi aranıyor?

Elde avuçta, birkaç tweet var.

Halbuki Olur, Türkiye’den kaçmasına yol verilmiş Korkmaz, Özer ve Göktaş’tan daha ağır bir suç işlemedi. Eylemi de tutuklanmayı gerektirmiyor.

Olur, daha kriminal olduğu ve işlediği suçlarla kamu düzenini bozduğu için değil, herkes biliyor ki Peker'in tweet'leri iktidarı siyaseten sarstığı için tutuklandı.

Gri pasaport skandalını AK Partili vekil adayı ihbar etmiş

Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde Gri Pasaport’la Almanya’ya 90 kişinin kaçırılmasına ilişkin olarak üç kişiye göçmen kaçakçılığından üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar para cezası istemiyle dava açıldı.

İddianamede üç sanık var.

İkisi AK Partili.

Biri, eski Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş.

Diğeri, kapatılan Bingöl Servi Belde Belediye Başkanı Ali Ayrancı.

Üçüncüsü ise bu şebekenin Almanya ayağında olan Ersin Kilit.

Gri Pasaport - AK Pasaport

Yeşilyurt Belediyesi sözde ‘Çevreye Duyarlı İnsan Yetiştirme’ projesi kapsamında Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği’ne sahte üyelikler yaparak, tamamına yakını şehir dışından ve Bingöllü olan 90 kişinin 15 Şubat 2020 ve 19 Eylül 2020’de iki kafile halinde Gri Pasaport’la Almanya’ya kaçırılmasında köprü işlevi görmüştü. Belediyeciler kaçakçılardan 40 bin euro almıştı.

İddianameye göre…

Gri Pasaport skandalı, 2015’te AK Parti’den milletvekili aday adayı olan Veysel Ser’in ihbarıyla ortaya çıktı.

Ser, Şubat 2020’deki ilk geziyi öğrenince Yeşilyurt Belediye Meclis üyesi Nusret Aslan’ı arıyor. Kafileyle Almanya’ya götürülen dört belediyeciden biri olan Aslan, insan kaçakçılarının “belediyeye yüklü bağışta bulunduklarını” ileri sürüyor.

Ser, ikinci geziyi haber alınca Aslan’ı tekrar arıyor. Aslan ise “Bilgim yok. Ancak gerçekleştirilmişse Karakuş, paranın anasını ağlatmıştır” diye konuşuyor. “Geziye katılan ve organizasyonu yapanlar terör bağlantılı” diyor.

Ser, Belediye Başkanı Mehmet Çınar’ı ziyaret ediyor. “İş çok sıkıntılı. Hem sen, hem AK Parti, hem Cumhurbaşkanımız zarar görebilir” diyor. “Şikayetçi ol” diye öğütlüyor.

Çınar, “Gereğini yapacağım” diyor.

İki hafta geçiyor.

Ser arıyor.

Çınar, “Gidenleri bizimkiler tanımıyor. Bu işi kurcalama, başın ağrır, hayatın tehlikeye girer” diyor.

Ser, en son Vali Aydın Baruş’a gidiyor ve bildiklerini anlatıyor. Baruş, “Suç duyurusunda bulunun” diyor. Ser, 17 Mart 2021’de Malatya Emniyeti’nde şikayetçi oluyor.

Ser, ifadesinde "Organize edenler tarafından belediye yetkilileri ve dernek yöneticisine ciddi para akışı oldu” diyor.

Kişi başı 4.500-7 bin Euro

Gri Pasaportla kaçanların eşleri ve yakınlarının ifadesi alınmış. Bingöllü Meryeme K., eşi Cihan’ın 2020 yılı başında “Yurtdışına gideceğim. İşlemler için 6-7 bin Euro’ya ihtiyacım var” dediğini anlatıyor.

Zeynep B., eşi Yunus’un 6 bin Euro verdiğini kaydediyor. Ömer Çiftçi ise yurt dışına çıkmak üzereyken, vazgeçenlerden. Şöyle diyor:

Bingöl’de kalabalık ortamda Mehmet isimli şahsa ‘Yurtdışına nasıl gidebilirim?’ diye sordum. ‘4.500 Euro gerekiyor. Bu işlemleri bittikten sonra para teslim alınacak. Para, emanetçi kuyumcuda kalacak’ dedi. Yasal olmayacağını düşünerek vazgeçtim.

Başkan Çınar da biliyormuş

Belediye Başkan Yardımcısı Karakuş ise ifadesinde, Almanya dönüşü Ersin Kilit’in kendilerine 40 bin Euro verdiğini, “20 bin Euro’yu kuzenim Ali Kilit’e teslim edin, yarısını belediyenin hayır amaçlı kurduğu Emanet Çarşısı’na aktarın” dediğini iddia ediyor.

Ancak Karakuş, İstanbul’a indiklerinde gece olduğu için Ali Kilit’i arayamamış! Diğer 20 bin Euro’yu şirketinin hesabından Emanet Çarşısı'na göndermiş!

Karakuş, ifadesinde, Başkan Çınar’ın “Bu şahısların Emanet Çarşısı'na bağışta bulunacaklarını bildiğini” anlatıyor. Karakuş, ikinci geziden sonra belediyeye bisiklet bağışlandığından da Çınar’ın haberdar olduğunu ifade ediyor.

İhbarcı AK Partili de ‘Gri Pasaport’ işindeymiş

Haklı olarak soracaksınız.

Ne oldu da bir AK Partili milletvekili aday adayı, AK Partili belediyecileri ihbar etti?

Bu sorunun yanıtı iddianamede veriliyor.

Yeşilyurt Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürü İsa Yumuk, “Nusret Aslan'ın Veysel Ser ile birlikte Battalgazi, Kale ve Kuluncak belediyelerinde bu projeye benzer proje gerçekleştirmek istediklerini öğrendim” diyor.

Meğer Gri Pasaport’un insan kaçakçılığı için kullanılmasından rahatsız oldukları için değil…

Cumhurbaşkanına zarar gelmesin diye hiç değil…

Gri Pasaport sektörünü ele geçirmek için ihbar etmişler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi