Fikret Bila
Davutoğlu: Yüzde 7 HDP ve MHP için
Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde 2002 seçimlerindeki gibi bir sonuç çıkabileceğini düşünüyor.
Davutoğlu, siyasi gelişmeleri değerlendirdiği görüşmemizde, AK Parti’nin hızlı bir çözülme sürecinde olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki seçimlerle ilgili gözlem ve tahminini şöyle aktardı:
“Uzun bir süreden beri Anadolu’yu geziyoruz. Vatandaşı dinliyoruz. Bu gezilerimizde AK Parti’nin çözülme yaşadığını gözlemliyorum. Bu çözülme hızlı bir şekilde sürüyor. Bunun siyasi sonuçları olacaktır. Seçmen, önümüzdeki seçimde 2002 seçimlerinde olduğu gibi sürpriz yapabilir. Yeni partilere yönelebilir. Bu konuda Gelecek Partisi’nin şansının büyük olduğunu düşünüyorum. Sahadaki gözlemim bu yönde. Seçmen, 3 Kasım 2002 seçimlerinde, nasıl başta ekonomik kriz olmak üzere sorunları çözemeyen iktidarı ve başarısız bulduğu muhalefet partilerini tasfiye edip henüz 11 ay önce kurulmuş AK Parti’yi iktidara getirdiyse, bu kez de AK Parti’yi tasfiye edip yeni partileri iktidara getirebilir. Tarihte 2002 seçiminden önce de yaşanmış örnekleri vardır. Örneğin 27 Mayıs’tan sonra Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi’ni iktidara getirmiştir. O seçimlerde kimse yeni kurulmuş ve Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi’nin iktidara geleceğini tahmin etmiyordu. Yine 2002 seçimleri öncesinde seçmenin henüz yeni kurulmuş AK Parti’yi tek başına iktidara getireceğini de tahmin etmiyordu. Bugünkü koşullara baktığımda özellikle ekonomik krizin, işsizliğin ve diğer alanlardaki sorunların çözülmediğini, iktidarın bir çözüm üretmediğini görüyoruz. Bu nedenle seçmen önümüzdeki seçimlerde bir sürpriz yapabilir.”
Muhalefetten ortak bildiri
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefetin 1-1,5 sayfalık bir ortak amaçlar ve ilkeler bildirisi üzerinde çalıştığını açıklamıştı. Davutoğlu’na bu çalışma içinde Gelecek Partisi’nin yer alıp almadığını sordum. Yanıtı şöyle oldu:
“Muhalefette bir görüş ortaklığı var. Bu ortaklık güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmektir. Biz Gelecek Partisi olarak bu konuda geniş bir çalışma yaptık. Diğer muhalefet partileriyle de paylaştık. Bu tür çalışmalarımız yeni değil. Bu çalışmayı CHP’ye, İYİ Parti’ye, HDP’ye, HÜDAPAR’a iletmiştim. AK Parti ve MHP’den yanıt gelmediği için onlarla paylaşamamıştık. Daha sonra CHP de aynı konuda çalışmasını bizimle paylaştı. Şimdi amaçları ve ilkeleri içeren ortak bir bildiri için arkadaşlarımız çalışıyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun belirttiği çalışmayı genel başkan yardımcıları düzeyinde sürdürüyoruz.”
Yüzde 7'nin hedefi
Cumhur İttifakı’nın yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi konusunda uzlaştığı açıklandı.
Davutoğlu’na, “Barajın yüzde 7’ye indirilmesinin, Millet İttifakı’ndan İYİ Partiyi koparmak ve Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi’nin üçüncü bir ittifak kurmalarını teşvik etmek için çıkarıldığı yorumları yapılıyor. Siz bu yorumlara katılıyor musunuz, iktidarın seçim barajını yüzde 7’ye düşürmek istemesini neye bağlıyorsunuz?” sorusunu da yönelttim. Şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben barajın yüzde 7’ye düşürülmesinin üçüncü bir ittifakı amaçladığı görüşüne katılmıyorum. İttifaklar oluşturmak konusunda yüzde 7’lik baraj bir faktör değil. Bence yüzde 7’ye düşürülmesinin iki amacı var. Birisi HDP, diğeri MHP. İktidar barajı bu düzeye düşürerek HDP’ye gittiğini düşündüğü motivasyon oylarını kesmek istiyor. HDP yüzde 10’luk barajı geçsin diye bu partiye oy veren bir kesim olduğunu düşünüyor. Bu kesimin HDP’ye oy vermesini önlemek için barajı yüzde 7’ye çekiyor. Böyle bir ihtiyaç kalmadığını düşünecek seçmenlerin HDP’ye oy vermeyeceklerini hesaplıyor. İkinci amacı ise MHP’yi rahatlatmak. Yüzde 7 barajı ile MHP’nin daha rahat hareket etmesini sağlamak. Ayrıca, yüzde 7’lik barajı ittifak içinde getirmeyi planlıyorlar. O yönde duyumlarımız var. İttifak içinde de yüzde 7 getirerek bu oranın altında oy alacak partilerin Meclis’e girmesini önlemeyi hedefliyorlar. Tabii bu konu açılmışken Gelecek Partisi’nin herhangi bir baraj sorunu olmadığını da söylemem gerekir.”
Gelecek Partisi ittifaklara yönelecek mi?
Gelecek Partisi ne yapacak? Millet İttifakı’na katılması veya üçüncü bir ittifak içinde bulunması olasılığı nedir?
Davutoğlu’na bu soruları da yönelttim. Şu yanıtı verdi:
“Muhalefet partileri arasındaki ilişkiler bakımından üç konu birbirine karıştırılıyor. Bunlar diyalog, işbirliği ve ittifak konularıdır. Muhalefet partileri arasında diyalog önemlidir. Biz Gelecek Partisi olarak muhalefet partileri ile diyalog içindeyiz ve sonuna kadar diyaloğa açığız. Muhalefet partileri arasında zaman zaman işbirliği de yapılıyor. Bunun örneklerini de verdik. Biz aynı düşündüğümüz konularda muhalefetle işbirliğine de açığız. İttifak ise daha farklı bir konu. İttifak için iki faktör önemlidir. Bir, ilkesel ortaklık. İki, siyasi realite, siyasetin matematiği. Eğer ilkelerde ortaklık varsa ve siyaset matematiği de gerektiriyorsa ittifaka gidilir. Ancak bunu tartışmak için bize göre henüz erken. İttifak konusu seçim zamanında değerlendirilir. Seçim zamanı gelince ilkesel ortaklık ve siyasi matematik koşullarına bakılır.”
Türkiye tehdit ediliyor
Davutoğlu, eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın 17/25 Aralık 2013 olaylarıyla ilgili olarak yaptığı çıkış konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben o zaman da bakan arkadaşlara Yüce Divan’a gitmeleri ve orada aklanmaları gerektiğini söylemiştim. Bu gerçekleşmedi. Bugün de aynı görüşteyim.. Eğer o zaman Yüce Divan’a gitselerdi, hem kendileri bu ağır yükü taşımak zorunda kalmazdı hem Türkiye de rahatlardı. Bu konuda Halk Bankası ve Zarrab davaları Türkiye’ye karşı bir tehdit olarak kullanılıyor. O zaman Yüce Divan’a gidilseydi bu konu bugün Türkiye için tehdit unsuru olmaktan çıkardı. Bence Meclis veya yeni oluşacak Meclis Yüce Divan yolunu yeniden açabilir.”