İsmail Küçükkaya
Bunu Kim Yapacak?
Seçimden sonra muhalif kesim kendisini mutsuz hissediyor. Bu anlaşılabilir. Bir ölçüde doğru bir DUYGU DURUMU olabilir. Ancak mutsuzluğun yanında umutsuzluk duygusu da egemen oldu. Bu kötü. Aynı zamanda tehlikeli.
İnsanlar kendilerini yalnız ve çaresiz hissediyorlar. Hatta terk edilmiş olduklarını düşünüyorlar. Bu, toplumun kabaca yarısı. Türkiye’de yaşayanların yüzde 50’si.
Ve hatta bir iddiada bulunacağım: İKTİDARA OY VEREN YURTTAŞLARIMIZ DA TEDİRGİN. Öyle kimsede, ve ülkede seçim kazanılmış bir hava yok. Bir neşe, coşku yok. Taze bir başlangıç yapma hevesi, enerjisi, umudu göremiyoruz. Bu toplumsal duygu durumuna dikkat çekmek istiyorum.
Siyaset sınıfının kollarını sıvaması lazım.
Halkla iletişime geçmeleri gerek. Gerçek, içten, inandırıcı bir iletişime ihtiyaç var.
Mesela…
Millet ittifakının sorumluları nerede? Liderleri? Onların kurmayları nereye kayboldular?
Sıcak patates Kılıçdaroğlu’nun kucağına bırakıldı. Herkes sırra kadem bastı. Halkın karşısına çıkın özeleştiri yapın. Seçimin muhasebesini gerçekleştirin, bilançosunu çıkarın. Nerede hata yapıldı, nereler eksik bırakıldı konuşun. Halkı da işin içine katın.
Sonra DEVAM ETME YOLUNU GÖSTERİN.
Halka umut verin. Cesaret aşılayın. Kolları sıvayın. Kitleleri mobilize edin. Demokrasinin bitimsiz bir mücadele olduğunu hatırlayın, hatırlatın. Güçlü bir iktidara karşı halka dayalı siyaset nasıl yapılır bunu gösterin. Devasa imkanlara ve asimetrik güç dengesine karşı "DEMOKRATİK MUHALEFET ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR HALK NASIL ÖRGÜTLENİR" buna kafa yorun.
Bu sorumluluğu kim üstlenecek göreceğiz.
Bu güç işi kim başaracak merakla bekliyoruz.
Biliyoruz ki; olağanüstü koşullar olağanüstü kararlar ister. Ve olağanüstü kararlar büyük liderlik ister. Cesur, vizyoner, kuşatıcı, kadro toplayabilen güçlü liderler doğar böyle zamanlarda. Bir kişiden bahsetmiyorum. Kişilerden…kadrolardan söz ediyorum.
Önümüzdeki dönem politik hayatımız köklü bir yenilenmeden geçecek; bunu biliyorum.
Bütün siyasi kadrolar değişecek. Şu an gördüğünüz aktörler değişecek. Muhalefetten de iktidardan da. Zira; toplum siyasetin önünde. Hiç bir toplum kendisinin gerisinde kalmış siyasete uzun süre katlanamaz. Katlanmaz.
Sağduyusu gelişmiş, basiretli toplumlar bunu uzun süre beklemez. Kendinin önüne geçecek, önderlik yapacak, ufuk açacak kadroları/liderleri seçer. Eğitim, sağlık, teknoloji, adalet, refah ve kültür-sanat alanında ileri hamleleri sergileyecek siyasal/ve bürokratik kadroları işbaşına getirir.
Haydi siyaset sınıfı kolları sıvayın. Düşün toplumun önüne.