Bilge Yılmaz:
Öncelikleri
karıştırmayalım

Geçtiğimiz akşam TV’de bir tartışma programına katılan İyi Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, “Canımızı sıkan açıklama” ile söze giriyor.

Ali Babacan’ın Genel Başkanı olduğu DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin’in “HDP'nin tutum belgesini Altılı Masa dikkate alacak" sözlerini Özlale “Haddini aşmak” olarak yorumladı.

İYİ Parti’nin HDP’nin Eylül 2021’de açıkladığı 11 Maddelik Tutum Belgesi'ni dikkate almayacağının altını çizen Özlale, nedenini de açık bir dille ifade etti:

  • Altılı Masa asgari müşterekte buluşuyor. Hükümet programı, yol haritası ortaya çıkarmaya çalışıyor.
  • Eğer HDP bu masaya davet edilirse İYİ Parti orada olmayacak.

Katılımcılardan kendisine yöneltilen bir soru üzerine de “İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’na gelme olasılığı sıfır. Asla özdeşleştirmiyoruz ama AKP ve HDP ile görüşmeyen tek parti biziz. Altılı Masa’yı sahipleniyoruz” yanıtı verdi.

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof.Dr. Bilge Yılmaz da 10 Ocak gecesi Twitter’da düzenlenen “sohbet odasına” katıldı.

Son cümlesi Altılı Masa’ya uyarıydı: “Türkiye’nin şartları çok zor. Muhalefet yapan siyasetçilerin de yanlışları olabilir. Bu seçimde herkesin üzerinde düşeni yapması gerekiyor. El ele vererek tek vücut olacağız. Öncelikleri karıştırmayalım. 2019 ruhuyla çalışmamız lazım.”

Aynı hafta içinde bir başka gelişme daha oldu; HDP Eş Başkanı Pervin Buldan kendi cumhurbaşkanı adaylarını açıklayacaklarını söyledi.

Buldan’ın açıklamasını takiben demeçler veren HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, bu açıklamadan Altılı Masa’ya kapıyı kapattıkları anlamı çıkmayacağını anlattı.

HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Babacan ve Ekrem İmamoğlu adına bir itirazı olmayacağı dile getirildi.

Altılı Masa’ya bakarsak ekonomi politikaları birbirinden ayrışan iki cephe var: CHP-İYİ Parti bir yerde, DEVA başka yerde…

Bu üç parti de ekonomi yönetiminde iddialı. Seçimlerden sonra ittifak partilerinin ortak belirlenen politikalara uyumunu göstermeleri gerekiyor.

Altılı Masa’nın kamuoyuna “cumhurbaşkanı adayıyla birlikte kadrosunu açıklama” zorunluluğu var.

Önce adayın belirlenmesi yetmez!..

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecine ilişkin hazırlandığı iddia edilen yol haritasına Altılı Masa’daki liderlerden oluşan, eşit oy hakkına sahip “Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı” tahsis edilmesini çok anlamlı bulmuyorum.

Adayla birlikte ilgili bakanlıklar da ilan edilmeli.

Siyasetten bağımsız görev alacak Merkez Bankası Başkanı, SPK Başkanı, Rekabet Kurumu Başkanı, Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu gibi denetleme ve düzenleme fonksiyonunu yerine getirecek uzmanlar ortaklaşan politikaların teminatı olur.

CHP’nin, her biri seçimin sonucunu belirleme kapasitesine sahip ve aynı yerde olmayacaklarını ilan eden İYİ Parti ve HDP arasında kalması en kötü senaryo.

Altılı Masa’nın diğer bileşeni Gelecek Partisi’nin Sünni Kürt oylarına talip bir parti olarak İYİ Parti’de rahatsızlık yaratmıyor olması Özlale’nin “Öncelikleri karıştırmayalım” ifadesi ile açıklanabilir.

Önceliğin ne olduğu malum…

Devlete hukukun üstünlüğü, demokratik değerlere bağlı, şeffaf ve denetlenebilir kurumsal işleyiş kazandırmak.

DEVA’ya toplumsal desteğin iki kaldıracı var. Bunlardan birincisi Kürt ve genç seçmen, ikincisi AKP’nin ekonomik modelinden pay alamayan muhafazakar liberal iş dünyası

DEVA destekçisi kesimler “ekonomik liberalizm” vaadi ile yetinirken, Babacan daha ileri adımlar atabiliyor.

Babacan Saraçhane’de yapılan İmamoğlu’na destek “mitinginde” HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu eleştiren konuşmasıyla, meydandan en çok alkışı alan muhalefet lideri olarak ayrıldı.

“Kamucu politikalara” koyduğu mesafe ve “tarikatlara- aşiretlere” yakınlığı Babacan’ı AKP geçmişinden koparmıyor.

İş dünyasında muhafazakar sağa yaslanan, ancak AKP iktidarında saray çevresine nüfuz edemeyen ve de dış dünya ile ekonomik ilişkileri zarar gören önemli bir kesim Babacan’a adaylık şans tanınmasına sıcak bakıyor.

Aralarından görüştüğüm bir iş insanı “Cumhurbaşkanı adayı Babacan olmalı” diyor, Kılıçdaroğlu aday olursa oy vermezlermiş…

Hem AKP iktidarının değişmesi gerektiğini söyleyip, hem de “Altılı Masa Kılıçdaroğlu’nu aday gösterirse ona oy vermem” diyen biri beni şaşırtmıyor.

Son seçim anketleri oyları erise de Erdoğan’a desteğin yüzde 40-44 bandında olduğunu gösteriyor.

Burada sorulması gereken soru şu:

AKP ile yol arkadaşlığı son 20 yılda akamete uğramış sermaye sınıfına ve Kürt seçmene; CHP’nin, Altılı Masa iktidarını DEVA’ya teslim edeceğini düşündüren şey nedir?

Babacan’ın Altılı Masa tanımını hatırlayalım: NATO gibi tüm kararlar oy birliği ile alınacak.

Mevcut tabloyu özetleyeyim…

Muhalefet cephesinde seçim sonuçlarını doğrudan etkileme gücüne sahip bir yanda HDP’siz, öte yanda İYİ Parti’siz 2 masanın kurulması an meselesi.

Yüzde 51’in iktidar olacağı bu seçimde bardaktan taşan her bir damla çöldeki su kadar kıymetli. O nedenle sosyalistlerin oylarının değerini de anlayacaklar…

Öyle veya böyle bu seçimi AKP’nin almasını mümkün kılan bir aritmetik yok.

Muhalefet partileri ittifaklara ilişkin bir “tasarımı hatası” yapmazlarsa, AKP’nin rakiplerine karşı kullanacağı “yıkıcı muğlaklık” politikalarını boşa çıkartabilirlerse, seçmen üzerine düşeni sandıkta yapar; masada kimin oturduğuna bakmaz Erdoğan’ı emekli eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serpil Yılmaz Arşivi