Nihal Candan'ın son günlerinde o anların perde arkası ortaya çıktı

Anoreksiya nervoza hastalığıyla uzun süredir mücadele eden sosyal medya fenomeni Nihal Candan, 21 Haziran’da yaşamını yitirdi.

23 kiloya kadar düşen Candan, İstanbul Kilyos’ta toprağa verildi. Candan’ın vefatı, sosyal medyada üzüntüyle karşılanırken, hastanedeki süreçte yanında olan modacı Pınar Kerimoğlu ise eleştiri oklarının hedefi haline geldi.

“BİLMEDEN BİR İNSAN ARDINDAN KONUŞMAK KOLAY”

Gelen tepkilerin ardından sessizliğini bozan Pınar Kerimoğlu, duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Nihal’in vefatı beni derinden etkiledi. Bilmeden bir insanın ardından konuşmak kolay. ‘Vicdansız’, ‘prim yapıyor’ diyorlar ama yaşadıklarımı anlatmak istiyorum.”

NİHAL CANDAN'IN SON GÜNLERİNDE O ANLARIN PERDE ARKASI ORTAYA ÇIKTI

Özellikle sosyal medyada çokça eleştirilen ve Nihal’e kuşkonmaz yedirdiği anların yer aldığı video hakkında da konuşan Kerimoğlu, videonun perde arkasını şöyle anlattı:

“Bayramın dördüncü günü hastanedeydim. Annesi beni aradı, ne getirmemi istediğini sordum. ‘Sadece yeşil şeyler yiyor, alerjisi var’ dediler. Kuşkonmaz getirdim, yemeye başladı. Herkes hastane odasındaydı. Annesi ağladı, ‘Kızım ilk kez yiyor’ dedi. Nihal bana, ‘Bu anı reels yapabilir miyiz?’ diye sordu. Kendisi istedi. Karşımda eriyen bir kız vardı. Video onun talebiydi.”

“HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM”

Yoğun bakım süreciyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Kerimoğlu, Nihal Candan’ın uzun süre direnç gösterdiğini söyledi:

“Yoğun bakıma yatmamak için direndi. Elimden gelen her şeyi yaptım. Sonra kabul etti, 14 saat kaldı. Ama hiç pişman değilim biliyor musunuz? O kuşkonmazı götürdüğüm için, yediği için…”

“DOĞUM GÜNÜ PASTASINI BEN ALDIM”

Hastane odasında çekilen doğum günü görüntüleriyle ilgili eleştiriler üzerine de konuşan Pınar Kerimoğlu, şunları söyledi:

“Pastayı ben aldım, çünkü Nihal’in mutlu olması gerekiyordu. Odaya kargo geldi, içinden mavi bir elbise çıktı. Kendi sipariş ettiğini söyledi. Ben onun yanında duran ve mutlu olmaya çalışan bir arkadaşıydım. Gerçekleri anlatıyorum. İki gün boyunca acımı yaşamak için sustum.”